'Başbakanın Papağanı Gibi'

Sinan Kara: Sayın Vekilim Ak Parti İzmir İl Başkanı Ömür Kabağın Rahmetli İnönü ve Chp ile ilgili çeşitli iddaları vardı. Bu konu hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyiz?

Selçuk Ayhan: Şimdi AK Partide kim konuşsa konuşsun tek bir kişinin papağanı olarak konuşuyor o da ‘ Recep Tayyip Erdoğan’. Recep Tayyip Erdoğan ne derse desin bütün siyasetçiler onun sözlerini tekrar ediyorlar. Ömür Kabak neticede hukukçu bir insan bu Ülke de doğmuş büyümüş, bu cumhuriyetin nimetlerinden yararlanmış bir insan. Öncelikle 40 yıl önce ölmüş bir insanın arkasından konuşmak ne ahlaka sığar ne de bizlerin aldığı gelenk ve göreneğe. Bu açıdan çok ayıplanacak bir röportaj yaptığını düşünüyorum. Sayın Kabak ya İnönü ile ilgili hiçbir bilgiye sahip değil ya da Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın söylediklerine uygun olarak hemde gözüne girmek için bu şekilde konuşmuş. Belediye Başkanlığı denemesinden sonra şimdi de parlamento için düşüncelerini değil başbakana şirin gelecek söylemlerde bulunuyor. Özellikle ‘ İsmet Paşa Kim’ ; İsmet Paşa Ulusal Kurtuluş savaşının kilit isimlerinden biri. İsmet Paşa savaştan sonra bir diplomat olarak Lozan’da Türkiye yi paylaşmak isteyen güçlere karşı Cumhuriyetin temelini atan bir kişi. İsmet Paşa’nın bir başbakan olarak bu ülkenin kalkınmasına ciddi katkıları vardır. Ömür Kabak diyor ki  bunlar Türkiye’de  taş üstüne bir tane çivi çakmadılar. Şimdi bunu söylemek için ya kör olmak lazım yada art niyetli. Şimdi ben Ömür Kabağı kör olarak görmediğime göre niyetinden kuşku duyuyorum. Bugün Türkiye’deki bütün yatırımlar Akp öncesi iktidarlar döneminde yapılmıştır. Sadece tek parti döneminde Türkiye’de okuma yazma bilen 4500 insan var, ticaret erbabı yok, sanayici yok, işçi yok, maraba var var. Bu koşullarda bir Ulus yaratılmış. İşbankası kurulmuş, finan yaratılmış, bu koşullarda fabrikalar kurulmuş Nazilli Sümerbank fabrikası gibi, çimento fabrikaları gibi ciddi yatırımlar yapılmış ve Osmanlının bıraktığı kapitülasyonlar ödenmiş ve çok partili döneme geçildiğinde devlet’in hazinesine altın bırakılmış. Bu dönemden sonraki hükümetlerinde doğruları yanlışları var bunları tartışmaya gerek yok. Ama yatırımlar yapılmaya devam edilmiş bir sürü kit oluşturulmuş , demir çelik tesisleri oluşturulmuş. Bu hükümet döneminde çakılmış bir tane çivi yok istihdama dönük olarak yapılmış bir tane yatırım yok, tüm yapılanlar yok pahasına satılmış peşkeş çekilmiş ve bunlar mirasyedi olarak bu ülkeyi yönetmeye çalışıyorlar. Yani bir insan utanmadan elini vicdanına koymadan nasıl bu ülke tek parti döneminde İsmet Paşa döneminde bir tane çivi çakılmamış diyebilir.İnanın bunu anlamak mümkün değil.

İsmet Paşanın kendi resminin olduğu paralar problem yapılıyor. Şimdi bunlar Türk tarihini öğrenmekten kaçınıyorlar. Bunlar Osmanlı tarihinde kalmışlar, Osmanlının İngiliz mandası olmasına rıza göstermişler ve onun dışındaki bir tarihi kabul etmiyorlar. İsmet Paşanın Cumhurbaşkanı olarak kendi resmiyle basılan paraların nedeni 1925 yılında Atatürk zamanında çıkarılmış bir yasadır. Kanun; paraların Cumhurbaşkanı resmi ile basılmasıdır.

Efendim camiler ahır yapıldı deniyor. Şimdi bu ya tarihi ve koşulları bilmeden konuşmanın yada art niyetin sonuçları. 2. Dünya savaşında yatırım yapacak gücü olmayan, ama haklını savaştan korumuş bir cumhuriyet ama bir yandan da mühimmat depolaması gerekiyor bir yandan askeri araç gereç depolaması gerekiyor bunun içinde bazı binalardan yararlanması gerekiyor. Yani yeni bir inşaat yapacak ne zamanı var ne de parası var. Geçici olarak bazı ibadet yerlerinin bu şekilde kullanılması söz konusu olmuş. Ama bunu bugün bu şekilde vatandaşa sunmak ahlaksızlıktan başka bir şey değil.

Bunların dışında İsmet Paşayı faşist Hitlere benzetiyorlar. İkisinin arasındaki çok temel farklı söylemeliyim. Biri tüm dünyayı kasıp kavurmuş kana bulamış tüm ülkelere saldırmış bir insan. İsmet Paşa ise bu halkı savaştan korumuş, haklın soyunun devam etmesi sağlamış. 1950 den sonra gençlerini Kore’ye gönderip soylarını son vermeye değil onları savaştan koruyan bir insandır. İkincisi İnternetten inceledim şekilcilik açısından bakarsanız İsmet Paşa’nın bıyığı o dönemin moda bıyığıdır.  Celal Bayar ve Adnan Menderes döneminin heyet resimlerini inceledim ‘ İsmet Paşa bıyıklı insanlar’ mevcuttur. Bu düz mantıkla gidersek o bıyığı bırakan herkesi Faşit olarak değerlendirmemiz gerekir. Ben Sayın Erdoğan’ında gençlik resimlerine baktım bizim gençliğimiz kadar saçları kulaklarını kapatmamış ama enseye biraz salmış resimlerini gördüm. Yani bu Sayın Erdoğan’ı ne Chp li yapar ne  Mhp’li ne de sosyalist. Sayın Erdoğan radikal siyasal İslamı kullanarak iktidara gelmiş ve beynin arkasında cumhuriyet düşmanlığı olan biridir.

Asıl bütün mesele bu Hükümetin, Ülke’nin temel sorunları olan işsizlik yoksulluk gibi sorunları kamuoyunun gözünden kaçırmak için sürekli ürettiği gündemlerdir. Bir gündem üretme merkezleri var önce türbanla başladı balyoz harekatı , Ergenekon derken sıralanıyor. İnsanlar neden sanayicinin fabrika kapattığını düşünmesin sadece onların yarattığı gündemi düşünsünler isteniyor. Ama bunlar ortaya atılırken ciddi bir biçimde ya cehalet var ya da sahtekarlık. Bunun akılla mantıkla ve vicdanla açıklanacak hiç tarafı yok.

Sinan Kara: Sayın Vekilim 1946 yıllarda  seçimlere hile karıştırıldığı iddası var.  Tabi bu da İnönü’nün olduğu yıllara rast geliyor bu konu hakkındaki düşünceleriz nelerdir?

Selçuk Ayhan: Şimdi bunun olduğunu varsayalım peki, en son parlamentoda anayasa görüşmeleri yapılırken Milletvekillerinin gözlemlenmesi farklı oy vereceği tahmin edilen Milletvekillerinin izlenmesi verdikleri oyun dışındaki oy pusulalarının kendilerine gösterilmesinin istenmesi sahtekarlık, namussuzluk değil midir?