Alaşehir'de Mucize Kurtuluş

Alaşehir'de uçurumdan yuvarlanan 63 yaşındaki Elif Çapkın hayatta kalmak için ot yedi, derenin suyunu içti.

  Alaşehir'de uçurumdan yuvarlanan 63 yaşındaki Elif Çapkın hayatta kalmak için ot yedi, derenin suyunu içti.
MANİSA - Manisa'nın Alaşehir ilçesine bağlı Çarıkbozdağ köyünde yaşayan Elif Çapkın (63), uçurumdan yuvarlanarak kalçasını kırdı. Düştüğü yerde üç gün kurtarılmayı bekleyen yaşlı kadın, ot ve dere suyu ile hayatta kalmayı başardı.

  Geçen hafta Çarşamba günü dağınık bir alana yayılan dağ köyü Çarıkboğaz'da komşularına gitmek üzere öğle saatlerinde evinden ayrılan Elif Çapkın, Akdede mevkiindeki patika yolda giderken dengesini kaybederek uçuruma yuvarlandı. 20 metre yükseklikten aşağı yuvarlanan Çapkın'ın kalçası kırıldı. Düşmenin ardından bayılan Elif Çapkın akşam saatlerinde kendine geldi. Sesini kimseye duyuramayan yaşlı kadın, gece çevrede bulunan çalılarla üzerini örterek soğuktan korunmaya çalıştı. Açlığını, çevrede bulduğu kuru dut yaprakları ve otları yiyerek bastıran, dereden akan suyu içerek hayata tutunmaya çalışan Elif Çapkın, burada 3 gün boyunca kurtarılmayı bekledi.

EŞİ YATALAK

  Bu arada, yatalak olan eşi Hüseyin Çapkın (67), eşinin zaman zaman kaldığı köylerine 7 km uzaklıkta bulunan Girelli köyünde oturan kızı Sevgi Yılmaz'ın (37) yanında olduğunu düşünerek aramadı. Cuma günü kızı Sevgi'nin köye annesinin yanına gelmesiyle yaşlı kadının kaybolduğu anlaşıldı. Ailenin durumu haber vermesi üzerine tüm köylü arama çalışmalarına başladı. El fenerleri ile köyün çevresini dolaşan köylüler, Cuma gecesi saat 21.30 sıralarında yaşlı kadını buldu. Üç gündür mahsur kaldığı yerde, köylülerin seslerini duyarak yardım isteyen Elif Çapkın, kendisini kurtaran köylüler tarafından Alaşehir Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.

"Bağırdım ama sesimi duymadılar"

  Şeker ve tansiyon hastası olduğunu belirten Elif Çapkın, "Patika yoldan komşulara giderken birden aşağı düştüm. Düştüğümü hatırlıyorum. Sonra bir süre uyumuşum. Uyandığımda karanlık çökmüştü. Avazım çıkana kadar bağırdım ama kimseye duyuramadım. Böceklerle konuştum, dut yaprağı ve otları yedim, dereden akan suyu içtim. Telefonumu evde unutmuşum. Sürekli konuşarak şuurumu kaybetmemeye çalıştım. Sonra köylüler beni buldu" dedi.