Bu Mirasa Sahip Çıkacağız

Cumhuriyet Meydanındaki kutlamalarda bir konuşma yapan Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir'in kurtuluş gününe dair bu özel anlamın keyfini yaşamak İzmirlilerin en doğal hakkı olduğunu belirtti.

Kocaoğlu mesajında, şu ifadelere yer verdi:

88 yıldır gururla, sevinçle ve sarsılmaz bir duruşla kutladığımız İzmir’in Kurtuluşu törenlerinde, hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum.

İzmir, Hasan Tahsin’in ilk kurşunuyla özgürlük ve bağımsızlık savaşımızı başlatan, son kurşunun atılmasıyla bu mücadeleyi bitiren ve yepyeni bir ülkenin doğuşunu müjdeleyen olağanüstü bir kenttir.

Her kentin kurtuluş günü elbette anlamlıdır, ama İzmir’in kurtuluş günü olan 9 Eylül, çok daha anlamlıdır.

Bu özel anlamın keyfini yaşamak ise İzmirlilerin en doğal hakkıdır.

Anadolu’nun küllerinden doğan 9 Eylül, hepimize kutlu olsun!

Bu bayramı bizlere armağan eden, başta büyük önderimiz, başöğretmenimiz, yol göstericimiz

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ü, silah ve düşünce arkadaşlarını, bizim için varoluş savaşı veren ve başaran kahraman atalarımızı, saygı, sevgi ve minnetle anıyorum.

Sevgili Hemşerilerim,

Geçmişimizi unutmadan geleceğimizi kurmak ve bu uğurda çalışmak, bir çağdaşlık göstergesidir; hepimize düşen ödevlerin başında gelir.

Unutmamak ve unutturmamak zorundayız.

Biz ateşin ve ihanetin üstesinden gelerek, mücadele günlerinden yepyeni bir ülke yaratmış, olağanüstü bir halkın çocuklarıyız.

Birdik, bütündük ve hep öyle kalacağız.

O günleri unutmadık; unutmayacağız, unutturmayacağız.

Bu destanın simgesi İzmir’dir, her zaman İzmir olacaktır.

Bizim için, bundan büyük onur yoktur.

Selam olsun bu destanı yaratanlara ve yaşatanlara!

Selam olsun bu ulusa, bu kente ve bu kentliye!

Bizim yolumuzu, çağdaş uygarlığın vazgeçilemez kuralları çiziyor.

Bizim yolumuzu, demokrasiye olan inancımız;

bilim, sanat ve kültür çiziyor.

İnsan haklarına saygılı olduğumuz; cinsiyet, ırk, inanç ve etnik köken ayrımcılığı gibi ilkelliklere hayır dediğimiz ve bu ülkeyi gelecek kuşaklara, bize yakışır biçimde taşıma iradesi gösterdiğimiz bu yolda, onurla ve hep birlikte yürüyeceğiz, yürüyoruz.

Biz “Yurtta barış, dünyada barış” diyoruz,

“Hayatta en gerçek yol gösterici bilimdir” diyoruz,

“Sanatsız kalan bir ulusun, hayat damarlarından biri kopmuştur”, bunu iyi biliyoruz

“Bir toplum ki, kadınları gelişmekten mahrumdur; öyleyse o toplumda ilerlemeden söz edilemez” sözünün ne anlama geldiğini unutmuyoruz.

Biz bunları, Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk’ten öğrendik.

Kuşkusuz, hepiniz biliyorsunuz; ama bugün bunları ve dahasını anımsamanın tam zamanıdır.

Diyor ki; “Benim manevi mirasım bilim ve akıldır.”

Büyük Önder’den bize, tüm cumhuriyet değerleriyle birlikte kalan miras, işte budur.

Biz bu mirasa sahip çıktığımız sürece, her türlü sıkıntı, bunalım, tasa, keder geçici olmaya mahkumdur.

88 yıl önce, bugün saadetini sürdüğümüz özgürlük ve bağımsızlık için çabalayanlar, kuşkusuz bizden daha büyük olanaklara, rahat koşullara sahip değillerdi.

Dünyanın en önemli antiemperyalist savaşını kazanıp kısa zamanda bir Cumhuriyet yaratan kahramanları düşünürsek, bugünkü sorunlardan yakınma hakkımızın olmadığı, kendiliğinden anlaşılacaktır.

Sevgili İzmirliler,

İzmir, 88 yıldır Cumhuriyet değerlerinden, çağdaşlıktan, demokrasiden, laiklikten ödün vermeden, aynı sarsılmaz bağlılıkla 9 Eylülleri kutlamaktadır.

Doğrusu, gıpta edilecek insan yapısı, olağanüstü tarihsel ve kültür birikimi ile İzmir, övülmeyi ve övünmeyi hak eden bir kenttir.

Hoşgörüsüyle, iyilikseverliğiyle; tarihe ve doğaya saygılı yaklaşımıyla, barışsever tutumuyla, neşesi ve hayata keyifle yaklaşmasıyla, yeniliğe ve gelişmeye her zaman açık olmasıyla, kentimiz ve kentlimiz, çok özel bir yere sahiptir.

Bu değerimizi bilelim ki, geleceğe daha umutla, daha bilinçli ve kararlı yürüyelim.

Bunu bilmek, bize yeni başarıların kapısını açma gücünü ve cesaretini verecektir.

9 Eylülleri doğru anlamak ve yorumlamak, biraz da bunları bilmeye bağlıdır.

Ayrışmayacağız, ayrıştırmayacağız, bütünleşeceğiz.

Ötekileştirmeyeceğiz.

Bu kenti, bu ülkeyi ve hayatı, bütün renklerimizle, şenlikli bir imeceye dönüştürmek, emeğe ve insana saygıyla paylaşmak zorundayız.

İzmir’in yaşadığı ve yaşayacağı gerçek budur.

Ve İzmir’in, İzmirlilerin bu tavrına, duruşunu örnek almaya, bugün her zamankinden çok ihtiyacımız vardır.

İzmir, 88 yıldır bilimden kültür sanata, ülkesine ve insanlık ailesine armağan ettiği değerli insanlarıyla, gerçekleştirdiği işlerle ve her alanda gösterdiği “İzmirlilik” kavramıyla, bütün bu söylediklerimi kanıtlamış bir kenttir.

İzmir, ilklerin kentidir.

9 Eylüller, bunları hatırlama ve güç tazeleme günleridir.

Unutmayalım ki, çocuklarımız ve gençlerimiz, gözbebeklerimize bakıyor.

Ve yine unutmayalım ki, bizim ülkemizden ve kentimizden; kentimizin ve ülkemizin de bizden başka kimsesi yoktur.

Bu olağanüstü mirası bize bırakanları, başta Büyük Önder Mustafa Kemal ATATÜRK olmak üzere, bir kez daha sevgi ve minnetle anıyor, o yiğit insanların büyük hatıraları önünde, saygıyla eğiliyor; İzmir halkı adına Şanlı Türk Ordusu’na bir kez daha şükranlarımızı sunuyorum.

9 Eylülleri birlikte, coşkuyla, gelecek güzel günlerin aşkıyla yaşamak hakkımızdır.

Üstelik bugün, 9 Eylül’ün ayrı bir önemi daha var:

Kentimizin kurtuluşuyla hoşgörü ve paylaşma ayı olarak bilinen bir ayın sona erdiği Ramazan Bayramı’nın ilk gününü birlikte kutluyoruz.

Bu “çifte bayram” hepimize kutlu olsun.

Yaşasın Cumhuriyet, Yaşasın İzmir, Yaşasın Türkiye!