Tekstil yine Ege'de lokomotif

EGE Bölgesi'nde de Türkiye genelinde olduğu gibi 2010 Ağustos ayında sanayi ürünleri alanında ihracat şampiyonu tekstil, hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü oldu.

Ege İhracatçı Birlikleri verilerine göre, tekstil ve hazırgiyim sektörü Ağustos ayında 85 milyon 974 bin dolarlık, tekstil ve hammaddeleri sektörü ise 16 milyon 290 bin dolarlık ihracat yaptı. Tekstil ve hazırgiyim sektörlerini, 79 milyon dolarlık ihracatla da demir çelik ürünleri izledi.

İhracatçı birlikleri temsilcileri, ‘rakamların tüm gerçekleri ortaya döktüğünü’ belirterek, bunun yüzde 20- 30 oranında artabileceğini, gerekenin de döviz kurlarındaki düzenlemeler olduğunu dile getirdi. Sektör temsilcileri, önceki gün İzmir'e gelen Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın tekstil sektörü ile ilgili olarak “kendini yenileyen ayakta kalır, eski yöntemlerle üretim yapan yok olur” sözlerini de değerlendirdi.

KIZILGÜNEŞLER: GERÇEKLER ORTADA

Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan Ege Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Emre Kızılgüneşler, tekstil ve hazırgiyim sektörünün hala Türkiye için büyük önem taşıdığını söyledi. Kızılgüneşler, “İhracat rakamlarına bakılırsa bizim bir şey söylememize gerek yok. Gerçekler ortada” dedi.
Düşük döviz kuruna ve yetersiz teşviklere rağmen sektörün “aslanlar gibi üretim ve ihracat yaptığını” dile getiren Kızılgüneşler, istihdama sağladıkları katkıya da dikkat çekti.

‘EKONOMİ DE KENDİNİ YENİLEMELİ’

Kızılgüneşler, Devlet Bakanı Ali Babacan'ın sözlerine yönelik olarak ise, “Sayın Babacan'a tüm kalbimle katılıyorum. Kendini yenileyemeyen tekstilci bitecek ama kendini yenileyemeyen ekonomiler de bitecek. Şu anda bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete” dedi.
Aşırı değerli Türk lirasının ihracatçının önünde büyük bir engel olduğunu anlatan Kızılgüneşler, “Biz sektör olarak kendimizi yeniliyoruz. Onlar da ekonomi kurmayları olarak kendi politikalarını yenilemeliler” diye konuştu.

KUR DÜZELİRSE İHRACAT DAHA DA ARTAR

Emre Kızılgüneşler, ihracata dayalı büyümenin gerçekleşmesi için öncelikle ihracatçının korunması gerektiğinin altını çizdi. Kızılgüneşler, şunları söyledi:
“Biz demiyoruz ki dolar 2 lira olsun. Ama sanayici ve ihracatçının korunması gerekiyor. Bu sıkıntıyı aylardır yaşıyoruz” dedi. Kurun makul düzeylerde olması halinde ihracatlarını yüzde 20- 30 seviyelerinde artırma şanslarının da bulunduğunu vurgulayan Kızılgüneşler, “Biz kendi bölgemizde lideriz. Diğer bölgelerde de durum farklı değil. İhracatı sırtlayan, istihdam yaratan, yerli girdiyle üreten bu sektörün talepleri iyi değerlendirilmeli.”

ÜNLÜTÜRK: EVET İTALYA İLE YARIŞMALIYIZ

Ege Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Sabri Ünlütürk ise, Babacan'ın “Hindistan ile değil İtalya ile yarışmalıyız” sözlerini kendilerinin yıllardır savunduğunu hatırlattı.
Sabri Ünlütürk, “Bunları söylemeye bugün de devam ediyoruz. Maalesef dün söylediklerimiz bugün gerçekleşiyor” dedi. Ünlütürk, Ar-Ge ve tasarıma dayandırılmış firmaların devam edebildiğini ancak KOBİ niteliğindeki firmaların kurdan kaynaklı kar edemediğini ve büyüyemediğini, dolayısıyla Ar-Ge çalışmalarına yeterli ödenek ayıramadıklarını kaydetti.

‘DALGALI KUR OLMASIN’ DEMİYORUZ

Kur politikaları konusunda da konuşan Ünlütürk, “Biz KOBİ'lerin rekabet edebilmesi için geçici bir dönem için kurların en azından enflasyona paralel şekilde gerçekleşmesini istiyoruz. Biz zaten dalgalı kurdan vazgeçilmesini istemiyoruz” diye konuştu.
Tekstil sektörünün diğer sektörlere oranla yerli girdiyle üretim yaptığının altını çizen Ünlütürk, “Daha önce kurdan sadece ihracatçılar şikayetçi gibi gözüküyordu. Şimdi bakıyoruz, rakamlar, lokomotif sektör olduğumuzu, kalıcı olduğumuzu göstermiş oluyor. Otomotiv başta olmak üzere tüm sanayiciler artık kurdan şikayet ediyor. Bunların ortak akılla değerlendirilip sorunların çözülmesi gerekiyor” dedi.