10 Trilyon Faizde Paramız Var

Her şeyin ilki hem zordur hem de çok güzeldir. İlkler hep göz önünde olur. Sayın Hasan Karabağ, İzmir’in çiçeği burnunda ilçesi Bayraklı’nın ilk belediye başkanısınız. Seçim arifesinde CHP Genel Merkezi sizi işaret etmeden önce ve size bu adaylık görevini verdikten sonra ne tür hazırlıklar yaptınız? Nasıl kazandınız?
Bayraklı’nın ilçe olması kararı resmi olarak netleştikten hemen sonra, yani bugün itibariyle 2 sene önce bir grup arkadaşın “ille de adaylığı düşün” demesiyle yola çıktık. Ofis tutarak, seçimlerden yaklaşık 9-10 ay öncesinde çalışmalarımıza başladık. Adaymış gibi, ev ev gezerek, bölgenin yapısını bildiğimiz için sokak sokak gezerek, adaylığı almadan bir adaylık ciddiyeti içerisinde çalıştık. “Yani siz adaylığı garanti mi görüyordunuz?” diye bir soru sorulabilir. Asla öyle değil. Bu bölge, eğer 1 sene öncesinden başlayan bir çalışma ile yola çıkılmasa idi alınması zor bir bölgeydi CHP açısından.
Neden?
Bölünen noktadan itibaren oluşturulan ilçenin 2007 seçimlerinde aldığı oy tablosunu önümüze koyup enikonu değerlendirdik. CHP 8 bin oy gerideydi. Yani 51 bin CHP oyu vardı, 59 bin AKP oyu vardı. Dolayısıyla 8 bin oy farkını ancak 1 yıla yakın bir süre öncesinden başlayan bir çalışmayla kapatabilirdik. Çok geniş bir ilçe yapılmıştı. Birbirinden çok farklı kültürlerin ve ekonomik dengesizliklerin barındığı bir ilçeydi. Dolayısıyla böyle bir çalışma ile başladık. Gelinen noktada Genel Başkanımız ve Genel Merkezimiz, AKP’nin hedef olarak seçtiği bu bölgenin adayı olarak bizi uygun gördü. Tabi bu kararda yaptığımız çalışmaların da büyük rolü vardı. Şu da bilinmelidir ki, Genel Merkez tarafından kim atanırsa atansın, biz partimize karşı olan sorumluluğumuzdan dolayı böyle bir çalışmanın doğru ve faydalı olacağını düşündük.
Peki adaylık süresinde yaptığınız çalışmaların sizi başarıya götürmesinin sırrı neydi?
Benim yaptığım çalışmalar örgütlü bir çalışmaydı. Siz de yakinen şahit oldunuz. Özellikle Genel Başkanımız Deniz Baykal’ın geldiği dönemlerde hazırladığımız karşılamalardaki örgütlülüğümüzü. Yani, ilçe yönetimi oluşmamış bir ilçede bir örgütlü çalışma modeli ortaya koyduk. Çalmadığımız kapı, konuşmadığımız insan kalmasın hedefi ile yola çıktık ve başardık. Son 1 aylık süreçte de final çalışması yaptık.
Yerel seçimlerden 1 yıl önce mevcut hükümet tarafından Karşıyaka ve Bornova ilçelerinden bazı mahalleler ayrılarak, şu anda Başkanlığını yaptığınız Bayraklı ilçesi oluşturuldu. Çoğunluğu varoş olan bu alanların oluşturulmasının sebebi o dönem siyasi kulislerde, AKP’nin İzmir’i ele geçirme hamlesi olarak yorumlandı. İlk olmanıza rağmen, siz bu hamleyi nasıl lehinize çevirdiniz?
Benim bu yörenin insanını çok iyi tanımam birinci etkendir. Bu bölgede büyümüş önemli bir etkendir. AKP’nin düşüş içinde olması önemli bir etkendir. Aziz Bey’in geçmişte dürüst bir imaj bırakması da önemli bir etkendi. Ve bu bölgeye uygun söylemlerle yola çıktık biz. Biz, bu bölgede hayal vaat etmedik. Aş dedik, ekmek dedik, eşit yönetim dedik. Bayraklı belediyesinde Bayraklı halkı çalışacak dedik. Kazandığımızda belediyeye her kesimden insan alacağız dedik. Ücretsiz üniversite kursu ve burs dedik ve bütün bunları yaptık zaten. Kadınlara yönelik sosyal kültürel çalışmalar yapacağımız sözünü yerine getirdik. Deprem etüt merkezi ile ilgili çalışmalarımızı gerçekleştirdik. Biz burayla örtüşen her konuyu detayı ile analiz ettik ve çözümlemeye başladık. Kısacası, bizim sözlerimizle halkın beklentileri örtüştü.
Sizin bir de kentsel dönüşüm projeniz var. Siz “yerinde dönüşümü” savunan bir belediye başkanısınız. Bu anlamda geniş teknik çalışmaların yanı sıra, sosyolojik araştırmalar da yaptınız. Buna örnek, pilot bölge uygulama alanı olarak belirlediğiniz Fuat Edip Baksi mahallesinde ne tür çalışmalarınız oldu? Hasan Karabağ’ın aklındaki kentsel dönüşüm projesi nedir?
Öncelikle şunu belirtmek istiyorum, kentsel dönüşüm demek sadece gecekonduların kalkması demek değildir. Kentin dönüşmesi gereken her noktası dönüşmelidir. Kentsel dönüşümden anladığımız, mevzu bahis edilen bölgelerin ranta açılması değildir. Kentsel dönüşüm hem oradaki insanın sosyal olarak dönüşmesi, hem de ekonomik olarak dönüşümden doğacak rant payından elde etmesidir. Yani 150 bin liralık gecekondusu varsa, bunun 250-300 bin liralık konutlara dönüşmesini sağlamaktır. Ve buradaki insanlar örneğin Kars’tan, Ağrı’dan, Mardin’den, Kayseri’den geldiği için buradaki kültürleri, buradaki yaşam tarzlarını o bölgede sürdürmek istiyorlar. Yani, biz şunu diyoruz, dönüşüm olacak ama herkes kendi özünü koruyarak yerinde kalacak.
AKP Bayraklı İlçe Başkanı İsmail Sarı, geçtiğimiz günlerde bir basın toplantısı düzenleyerek, belediyenizin başta kırtasiye malzemeleri olmak üzere birçok ihtiyaç maddesine fazla para ödediğini iddia etti. CHP Bayraklı İlçe örgütü de bu iddialara basın açıklaması ile cevap verdi. İddiaların öncelikli muhatabı olarak, bu söylemleri nasıl değerlendireceksiniz?
Dönün bakın arkanıza, bir sürü taşeron firmaların dosyaları var. Siz geleceksiniz diye değil. Tesadüfen orada.
Evet görüyorum.
Bizim belediyemiz yeni kurulmasına rağmen, minimum maliyetli iş yaptırmaya çalışır. Sonuçta yeni bir belediyedir. Bizim şu anda bankada 10.1 trilyon faizde paramız var. Ben 8 trilyon ile aldım bu belediyeyi, yatırım yapıp hizmet veriyor olmamıza rağmen, bu belediyenin parası doğru kullanılmasa har vurulup harman savrulsa şimdiye kadar elli sefer eritilir giderdi. Bu bir örnektir. Böyle çiçekle-böcekle-balonla insanları suçlamanın bir anlamı yoktur. Sonra, balon muhalefet olur bunun adı. Yani ampulü balonla değiştirme şansı varsa arkadaşların değiştirebilirler. Önümüzdeki seçimlerde zaten patlayacaklar. Yani, bizi daha doğrusu şahsen beni, bu tür ithamlarla yıpratamazlar. Benim geçmişimi, benim yaşantımı bilirler, sayın ilçe başkanı da bilir.
Murat Bey, öncelikle siz başta olmak üzere, bütün İzmir basınına ve herkese dosyalarımız, arşivlerimiz ve hesaplarımız açıktır. Her iddiaya belgelerimizle karşılığını veririz.
Sayın Karabağ, geçtiğimiz günlerde “köy enstitüleri 70 yaşında” adlı bir panel düzenlediniz. Basına yansıyan ve büyük ses getiren bu panelin içeriğine kısaca değinir misiniz? Bu etkinlikteki amaç neydi ve nasıl bir fayda sağlayacağını düşündünüz?
Köy enstitüleri aydınlanma yolundaki Türkiye’nin ve Cumhuriyetin çok çarpıcı ve güzel bir örneğidir. Tabi ki bu geçmişte kaldı. Kapatılmış ve Amerika’nın yeşil kuşak teorisiyle giderek dini siyasete alet eden bir anlayış uygulanmaya çalışılmıştır. Geçmişteki bu aydınlanmacı hamlelerin yeni versiyonlarını üretme çabasında olmak istedik. Günümüzün gerçekliğini geçmişten örneklerle düşünen topluma katkımız olsun istedik.
Panel ve etkinliklerden bahsetmişken, biraz da kültür ve sanat diyelim. 1 yıllık süreçte ne tür kültür ve sanat faaliyetleriniz oldu? Bundan sonraki kültürel etkinlik programınız hangi seyirde devam edecek?
İlk seçimlerin hemen ardından yani 29 Mart’tan sonra 23 Nisan’da Keremcem konseri ile çocuk şenliği yaptık. Akabinde 19 Mayıs’tan sonraki 23-24-25 Mayıs’ta Milli Eğitim ile ortak bir gençlik şöleni yaptık. 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda Niran Ünsal’ı getirdik. 1 Eylül Dünya Barış Günü etkinliklerimiz oldu. 2 Temmuz Sivas’ı Anma etkinliklerini yaptık. Kültür Müdürlüğümüz bünyesinde başta okullarda olmak üzere tiyatro etkinlikleri düzenliyoruz. Derya Baykal hanımefendiyi kadınlarımızla buluşturduk. Bundan sonraki süreçlerde başta kültür merkezleri olmak üzere bir çok alanda faaliyetlerimiz devam edecektir.
Sayın Başkan, kadın konusunu açmışken 8 Mart’ta dikkatimi çeken bir afişiniz oldu. Çoğu yerde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Kutlu olsun yazılı afişler asılırken, sizin afişlerinizde 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Kutlu Olsun yazılmıştı. Bu bilinçli bir tercih miydi?
Tabi ki, Emekçi Kadınlar günüdür 8 Mart. Özünde, hayatını kaybeden 110 emekçi kadının anıldığı gündür...
Ben erk sahibi bir belediye başkanı olarak, toplumun geleneksel yapısında ötekileştirilen kadınlarımıza yönelik pozitif ayrımcılıktan yanayım. Belediyemizde önemli sorumluluk alanlarında kadınlarımız bulunmaktadır. Ve çalışanlarımızın çoğu kadındır. Seçim öncesinde, erkek egemen sistemle en azından kendi bünyemizde savaşacağız sözümüzü yerine getirmeye çalışmaktayız. Birçok siyasetçi, anneler günü, kadınlar günü der, ama erki ele geçirdiklerinde söylediklerini unuturlar. Başkan yardımcılarımızın çoğu, spor kulübü yöneticilerimizin de çoğu kadın, hatta başkanı da kadın. Her alanda kadınlarımız aktif çalışıyor.
Düzenlediğimiz çeşitli seminer, meslek edinme kursları ile kadınların ekonomik ve politik hayatta daha da aktifleşmeleri yolunda önemli bir rol oynamaktayız.
Kadınının müdahale etmediği hiç bir sosyal alan gelişemez. Sosyal demokrasinin geleneğinde kadın ve aile yapısı ile örgütlenme modeli çok önemlidir; maalesef son yıllarda biz bunlardan uzaklaştık.
Şimdi bakıyoruz, AKP ev-ev, sokak-sokak kadınları örgütlemeye çalışıyor. Cemaat evlerinden, apartman dairelerinde gün düzenlemeye kadar her alanda çalışma yapıyorlar.
Aramızda büyük bir zihniyet farkı var, onlar bizim örgütlenme modelimizle kadınlarımızı eşit yaşamdan koparmaya çalışıyor.
Başta kadınlarımız olmak üzere toplumun her kesimi ile diyaloglarımız devam ediyor. İddia ediyorum, anket yapın, yüzde 44 ün altına düşersem İSTİFA ederim.
Sizi Buca ve Bornova ile kıyaslamak, yeni ilçe olduğunuz için haksızlık olacak. Ancak Buca’nın süper lig yolunda bir futbol takımı, Bornova’nın ise Türkiye çapında bilinen bir basketbol takımı var. Bayraklı’nın sportif anlamda çalışmalarınız ve hedefleriniz nelerdir?
İlk yaptığımız tesisler spor tesisleri, Gümüş Pala’daki spor tesisleri. Soğuk Kuyu’da tadilatını yaptığımız açık hava spor tesisleri, halı sahalar, kapalı alanlar ve proje aşamasında daha başlamadığımız yerler var.
Bayraklı’nın çok genç bir nüfusu var. Bu gençleri sportif faliyetlerle buluşturmak öncelikli hedeflerimizdendir. Öncelikli hedefimiz sağlam alt yapı ile yola çıkmaktır. Popülist yaklaşımlar benim siyasi karakterime ters düşer. Sağlam adımlarla bilimsel çalışmalarla sportif alanlar kuracağız.
Sayın Başkan, bir sorum da yaklaşan genel seçimlerle ilgili olacak. Yerelde elde ettiğiniz başarının, genel seçimlerde partinize yansıması için çalışmalarınız var mı? İzmir ve Türkiye genelinde CHP’nin şansı size göre ne durumdadır ve nasıl olacaktır?
Cumhuriyet Halk Partisi iktidar olacaktır. Doğu ve güneydoğudaki bir takım handikaplar aşılırsa iktidar yolu iyice pekişecektir. Sayın genel başkanımız çok doğru siyasi hamleler yapıyor. Özelikle son zamanlarda merkezi politikalar ses getirmeye başladı.
Bizlere yani yerel yönetimlere çok büyük görevler düşüyor. Ben ve ekibim burada iktidara giden bir partinin belediyesi olma sorumluluğu ve bilinci ile hareket ediyoruz. Yerel yönetimler siyasi partilerin aynasıdır o yüzden biz burada yerelde elde etiğimiz başarıyı korumak bir tarafa, genel seçimlerde oylarımız nasıl artırabiliriz konusunda sürekli arkadaşlarımla tartışma ve icraat içindeyiz.
Ben iktidardaki bir partinin üyesi olmayı muhalefetteki belediye başkanı olmaya tercih ederim. İktidar bizim için artık bu kadar önemlidir.
Sayın başkan, doğu ve güney doğu dediniz, bayraklı ilçesinde doğu ve güney doğudan göç etmiş çok sayıda yurttaşımız var. Siz onlardan çok oy aldınız, partiniz burada oy alırken neden oralarda oy alamıyorsunuz? Daha doğrusu buradaki model oraya nasıl uygulanır.
Buradaki yaptıklarımızın genelleşmesi gerek.
Bayraklı’daki çok kültürlü farklı kesimlere her zaman eşit mesafede ve aynı ilgi ile yaklaştık, çalışanlarımız da eşit olarak halkımızın her kesiminden insanlardan oluşuyor.
Belediye olarak herkese eşit objektif ve aynı mesafede yaklaşıyoruz.
Camiye, Cemevine, okula ve kiliseye yaklaşımımız her zaman eşittir.
Genel Merkez biraz oralarda yetersiz kaldı. Dönemin kendi içinde olumsuz etkileri de var ama sayın genel başkanımız bunun çok farkında ve bu durum aşılıyor.
Yani, bir etnik yapıya dayanmadan Kürdün de, Türkün de, alevi ve sunninin de her kesimden herkesin partisiyiz, ama biraz bunu iyi anlatamadık. Sosyal demokrat bir partide olması gereken budur zaten. Yani insan sevgisi ile hareket ediyorum. Kürt arkadaşımla, alevi arkadaşımla, göçmen arkadaşımla çok güzel bir yerel yönetimde omuz omuza çalışıyoruz.
En kısa zamanda bu modelin partimiz tarafında tüm ülkemizde uygulanacağından şüphem yoktur.
Geçenlerde bir beyanatınız vardı “biz sosyal demokratız geçmiş geleneğimizin ilkelerini iyi uygularsak iktidar oluruz” dediniz. Bunu biraz açar mısınız?
Şimdi Cumhuriyet Halk Partisi, Cumhuriyeti öne çıkarıp halkı görmeseniz cumhuriyet ilerler mi? Yani, halksız bir cumhuriyet olur mu? Onun için cumhuriyeti geliştirirken halk la yapacağız bizim geleneğimizin şiarı budur. Bu gelenek, demokrat, laik, insancıl bilimsel bir gelenektir; bunun da en iyi yaşam bulacağı alan CHP’dir.
Bakın sizin de bildiğiniz bir örnek vereyim, bilginiz vardır. Ben bir karar alırken çok da bürokratik engellere takılmasın diye halkı dâhil ediyorum, kahvelere gidiyorum yol genişlensin mi istiyor musunuz yada kaldırım yenilensin mi, para sizin siz bilirsiniz diyorum. Ve oylamaya sunuyorum. Yani alacağımız kararları hem halkın bilgisine sunmak hem onları dâhil etmek... sosyal demokrasi işte budur.
Sayın başkan yeni ilçe olmanızdan kaynaklı iki tane hizmet binanız var, belediye binası yapılacak mı?
Biz sahilde yapacağız. Sahildeki nikâh salonumuzun bulunduğu alanda bir yerimiz var.
Orda güzel bir hizmet binamız olacak. Şu an büyük şehir belediyemizde plan tadilatları ile uğraşıyoruz.
Büyük şehirde bu anlamda sıkıntı var mı?
Biz bir proje hazırlarken büyük şehirdeki arkadaşlarımızı da dâhil ediyoruz. Yani eş güdümlü çalışmayı seviyoruz. Birlikte tartışıyoruz. Beraber yapıyoruz.
Sayın başkan, Bornova ve Karşıyaka’nın bazı bölümlerinden oluşan bayraklı belediyesine bu iki ilçe belediyelerimizin ciddi yardımı oldu mu? Araç gereç konusunda.
Araçlar burada, işte bakın.
Yani?
Yenilemek zorunda kaldık. 33 adet araç aldık. 8 araç daha alacağız.
O dönem siyasi kulislerde Bayraklı adeta sürgün yeri olarak gürüldü. Denildi ki bazı belediye başkanları sevmedikleri personellerini Bayraklı’ya gönderiyor.
Yani ben öyle düşünmüyorum ama şu an çok kişi buraya gelmek istiyor, sevgimiz çalışma anlayışımız ortada, borcumuz da yok. Toplu sözleşme haklarını da imzaladık.
Eleştiriler ve övgülerle dolu 1 yılı geride bıraktınız. Size başarı dolu nice yıllar diliyorum. Peki, bu 1 yıllık süreçte nelere imza attınız, vaat ettiklerinizin hangilerini gerçekleştirdiniz ve hangilerini eksik bıraktınız? Yani, Karabağ başkanlığındaki Bayraklı, 1 yılda neler kazandı, neler kaybetti?
Bir yıl dolu dolu geçti, benim için çok heyecanlı geçti, yani bayraklının ilk belediye başkanı olmak benim için dünyalara bedel. Eleştirilere her zaman açığız
Bakın, söyleşimin başında ne dedim paramız var dedik ben de gidip merkezde bir bina kiralamayı bilirdim ama bu halkın parası, sokağa atamam. Ümit Boz tesislerini bitirdik. Kilitli taşa girdik. Başta Onur mahallesi olmak üzere Gümüş Palay’a kadar tüm sokakları bitirdik. Başta da dediğim gibi kentsel dönüşüm en büyük hayalimdir. Bakın temizlik konusunda en ufak bir sorunumuz yok, ulaşmadığımız yer yok, sosyal kültürel projelerimiz devam ediyor.
Pazaryeri sorunlarını ortadan kaldırıyoruz, yeşil alanları artırıyoruz.
İlçe Mili Eğitim Müdürlüğü ile bir eşgüdümlü çalışmamız var, geçen sene 23 Nisanda başladı.
Çocuklarımızın geleceği her şeyden daha önemlidir.
İsteyen herkese bilgi veririz . Kapımız açık, yaptıklarımız ortada.
Sayın Hasan Karabağ, yoğun programınız arasında bize zaman ayırdığınız ve bu keyif dolu dürüst sohbetiniz için size teşekkür ediyor, siyaset hayatınızda başarılar diliyorum.
Ben teşekkür ediyorum. Köşe yazılarını beğenerek okuduğum sizinle sohbet etmek çok güzeldi. Ege’nin Sesi Gazetesine başarılar diliyorum. Röportaj : Murat Sayan / Ege'nin Sesi