
Arınç Bunlara Ne Diyecek?
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıdaki sorularımın Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent ARINÇ tarafından yazılı olarak yanıtlanmasını arz ederim.
Saygılarımla.
Selçuk AYHAN
İzmir Milletvekili
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent ARINÇ, 15 Nisan 2010 günü katıldığı bir Televizyon programında, Pakistan örneğini veren Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Başkanvekili Kadir ÖZBEK’i ‘İstifa edecek cesarette değilsiniz’ diyerek, yanıtlaması; kamuoyunda Sayın ARINÇ’ın hukuk devletinin gereği olan ‘kuvvetler ayrılığı ilkesi’ni henüz sindiremediği olarak değerlendirilmiştir.
Hukuk devleti ilkesi ve güçler ayrılığı ilkesi anayasal demokrasinin temel güvencesini oluşturmaktadır. Kuvvetler ayrılığı ilkesindeki amaç, iktidarın keyfi icraatlarının engellenmesi, her eylemin hukuk kurallarıyla sınırlandırılması, fertlerin doğal haklarının devlet karşısında korunmasıdır. Diğer bir deyişle, hukuk devletinde, yürütmenin işlem ve eylemlerinin hukuksal denetimi yargı tarafından yerine getirilmektedir. Rejimimizin çok önemli bu ayrıntısı, Sayın ARINÇ’ın bir hukukçu olarak bilmesi gereken de bir hususlardır.
Örneğin;
• Mayınlı arazilerinin İsrail’li bir şirkete verilmesine olanak sağlayan yasal düzenleme,
• Orman arazilerinin her türlü kullanımına açılmasına olanak sağlayan düzenleme,
• Yerli yatırımcılardan alınan yüzde 10 stopaj ödemesinden, yabancı yatırımcıların muaf tutulmasını sağlayan yasal düzenleme,
• Karşılıklılık ilkesi göz ardı edilerek, yabancıların stratejik alanlar dahil her alanda, istediği toprak almasını sağlayan Tapu yasası,
• Sulak alanlarda, su kaynaklarında, ormanlarda, milli parklarda, tarım alanlarında, kültür varlıklarında her türlü madencilik yapılmasına izin veren maden yasası,
• Milli Park, Sulak alan, Mera ve Orman gibi hassas alanlarda yapılacak yatırımlarda ÇED raporu gerekli değil düzenlemesi,
• Yapılan düzenlemeyle “Erkek yapıyorsa çapkınlıktır, kadın yapıyorsa zinadır” hükümleri getirilen TCK yasası,
• Özürlülerin ne kadar özürlü olduklarının nüfus cüzdanlarına yazılmasını zorunlu kılan yönetmelik,
• İnsan sağlığına zararlı olduğu bilim çevrelerince de ortaya konulan GDO yönetmek,
• İlköğretimde içinde Atatürk'ün olmadığı Türkçe kitabı çocuklarına okutmak istenmesi gibi kimi yasa, yönetmelik ve idari kararların Anayasa Mahkemesi ve Danıştay tarafından durdurulması, rejimin teminatı olan kuvvetler ayrılığı ilkesinin bir kez daha önemini ortaya koymaktadır.
Sayın ARINÇ’ın, ‘yasama ve yürütmenin işine karışıyorlar’ iddiasıyla şikayetçi olduğu konu; yargının ‘kamu yararı uygun bulmadığı” düzenlemelerdir.
Sayın ARINÇ, hukuk devletinde yürütmenin işlem ve eylemlerinin hukuksal denetiminin yargı tarafından yapılmasına şiddetle karşı çıkarken; başta insan hakları olmak üzere, hukuk, adalet, eşitlik, ahlak ve ilkelere uygunluğu tartışılmayacak kadar açık ve ortada duran toplumsal kirliliklere karşı “mülayim” ve ‘sessiz’ kalabilmektedir.
Örneğin, bu ülkede başta yargıçlar olmak üzere, rektörler, askerler, gazeteciler, gece yatağından kaldırılıp yaka paça göz altına alınabilirken; memuru, esnafı ve çiftçisi ödeyemedikleri borçları nedeniyle cezaevine konulabilirken; zimmetten, dolandırıcılıktan, görevi suiistimalden, sahtecilikten, ihaleye fesat karıştırmaktan, naylon fatura düzenlemekten haklarında soruşturma ve kovuşturma bulunan milletvekilleri ne yazık ki; adalet önüne çıkmamakta ve yargılanamamaktadır.
Yukarıda sayılan adi suçlar, bir yandan AKP hükümetinin sözcüsü Sayın Hüseyin ÇELİK’in 10 Mart 2010 tarihli açıklamasına göre “önemsiz suçlar” olarak değerlendirilirken; diğer yandan, kamu zararına neden olduğu, ihaleye fesat karıştırdığı, görevi suiistimal ettiği gerekçesiyle haklarında dava açılan bürokrat ve AKP’li belediye başkanlarının soruşturulmasına, AKP hükümetinin Başbakanı ve bakanları izin vermemektedir.
Sözcü Gazetesinin 17 Mart 2010 günlü haberinde 73 AKP’li vekilin 120 suç dosyası olduğu, bunların çoğunun tecavüz, sahtekarlık ve hırsızlık gibi suçların oluşturduğuna yer vererek, “Dokunulmazlıkları kaldırın hesap verin” çağrısı, önce toplumsal kirliliğin önlenmesi adına önemlidir. Ve dikkate alınmalıdır.
TBMM Başkanlığı da yapan Sayın ARINÇ, bu bilgilerin birçoğundan haberdardır. Örneğin, bir sayın Milletvekilimize, TBMM Başkanlığından gönderilen 07/02/2005 tarih ve 9013/27851 sayılı yazı ekinde, adi suçlardan dolayı dokunulmazlığının kaldırılması talep edilen AKP’li milletvekillerinin isimleri ile isledikleri iddia edilen suçların konularını gösteren listede sayın ARINÇ’ın imzası bulunmaktadır.
Takdir edilecektir ki, kendini aklayamamış bir siyasi iktidarın, kuvvetler ayrılığı ilkesini, kendine ‘adeta’ hasım görerek, yargıyı hedef alan ve yıpratmayı amaçlayan açıklamalar yapması toplum vicdanını zedelemektedir. AKP hükümetinin yargı reformu adı altında TBMM’ne taşıdığı, “yargıyı kendi istediği şekilde oluşturma” çabaları kamuoyunda ibretle izlenmektedir.
Bu bilgiler ışığında;
1-Devlet Bakanı ve Başbakan yardımcısı olarak “Hodri Meydan” diyerek istifaya
çağırdığınız yüksek yargı mensupları hakkında;
a) Haklarında zimmet, yolsuzluk, sahtecilik, rüşvet, hırsızlık, kalpazanlık gibi adi
suçlardan haklarında soruşturma ve kovuşturma bulunan,
b) Oğluna, kızına yada bir yakınına gemi alan,
c) Kendisi, eşi, çocukları yada bir yakınının mali suçları nedeniyle, yapılan yasa
değişikliğiyle ‘affa’ uğratılan,
d) Naylon fatura düzenlemekten hakkında soruşturma ve kovuşturma açılan,
e) Bir yakına yüksek miktarlarda devlet bankalarından ucuz kredi sağlayan,
f) İmar planlarında yapılan değişikliklerle rant elde ettiği belirlenen,
g) Avrupa’daki topladığı paralarla gurbetteki yurttaşlarımızı soyan kimi dernek ve
girişimleri kamu görevini kullanarak koruyup kollayan,
h) Kimi ithal ürünler üzerinde yapılan vergi oyunlarıyla, oğlu, kızı yada bir yakını
haksız kazanç elde eden,
i) Özelleştirme kararı alınmış bir Kamu İktisadi Kuruluşuna bir yakını yönetim
kurulu üyesi olarak atanana yüksek yargı mensubu var mıdır ?
Haber : Ege'nin Sesi
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Süt Kuzusu Projesi’nde yeni dağıtımlar başladı
İzmir Büyükşehir Belediyesi ile özdeşleşen Süt Kuzusu Projesi’nde yeni dönemin ilk etabı tamamlandı. Ocakta başlayıp nisan ayında tamamlanan ilk sürecin ardından yeni dağıtım dönemine de ...
Menemen'in artık bir çocuk kitabı var
Menemen Belediyesi'nin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı için çocuklara hediyesi "Menemen'in Umudu-Kayıp Hazine" isimli resimli çocuk kitabı oldu. Menemen'in kültürel ve tarihsel...
23 Nisan'da yeni yüzüyle açılan ESHOT Sergisi büyük ilgi gördü
Köklü geçmişiyle ESHOT tarihini ve İzmir’in toplu ulaşım serüvenini zengin içeriklerle anlatan “Geçmişten Günümüze Gezici ESHOT Sergisi”, yenilenen tasarımıyla 23 Nisan Ulusal Egemenlik ...
Menderes’te Yol Seferberliği Devam Ediyor
Menderes Belediyesi, yol yapım çalışmalarına ara vermeden devam ediyor. Ataköy Mahallesi’nde kilit parke döşeme çalışması gerçekleştirildi. Menderes Belediyesi’nde yol yapım seferberliği ...
23 Nisan Coşkusu Narlıdere’yi Sardı
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile TBMM'nin açılışının 105’inci yıl dönümü tüm Türkiye’de olduğu gibi Narlıdere’de de coşkuyla kutlandı. Narlıdere Belediyesi’nin 23 Nisan kaps...
Menemen'de 23 Nisan coşkusu yaşandı
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Menemen’de heyecan ve coşkuyla kutlandı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği bu anlamlı günde, Menemen Belediye Başkanı Aydı...
23 Nisan Seferihisar’da coşkuyla kutlanıyor
Seferihisar’da 23 Nisan coşkusu resmi tören ile başladı. İlçe protokolünün katılımıyla Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen resmi törenin ardından 23 Nisan programı Doğanbey’de devam etti.
Balçova’nın temsili Başkanı, güvenli trafik istedi
Balçova’da 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, Atatürk Anıtı’na çelenk sunulmasının ardından temsili Başkan devin teslim töreni ile devam etti.
Onur Günay Eğitim Kampüsü’nde 23 Nisan Coşkusu
Güzelbahçe Belediyesi Kampüs Anaokullu, İzmir Ekonomi Üniversitesi Çocuk Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Merkezi ve Beyaz Köşk Anaokulu İle birlikte 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk ...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Saadet Işıl Aksoy: Egomu geri plana attım
20 yıldan fazladır oyunculuk yapan Saadet Işıl Aksoy, kariyerinin ilk gününden bugüne dönüşümünü anlattı: “Kendimle gurur duyuyorum. Egomun ve kendimi başkalarına kabul ettirme çabamın da...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Tansiyonu kontrol altına almak, demansı da yavaşlatıyor
Yüksek tansiyonla mücadelede yoğun destek alan bireylerde demans riskinin daha düşük olduğu ortaya çıktı. Çin ve ABD'den bilim insanlarının ortak yürüttüğü geniş çaplı araştırma, kan basıncını kontrol altına almanın bilişsel hastalıklara karşı etkili bir koruma sağlayabileceğini gösterdi.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.