- CHP’li Bakan süreç komisyonunda isyan etti! ‘Kürt sorunu tarihsel olarak cumhuriyetle birlikte başlamadı’
- Özgür Özel'den canlı yayında kritik açıklamalar… İBB tahliyelerine sert çıkış: ‘Arkadaşlarımıza ‘pardon’ diyorlar’
- Tutanak ilk kez okundu: İşte İmralı'da konuşulanlar
- İBB Soruşturmasında 19 Kişiye Tahliye
- Başkan Mutlu’dan yılın son meclisinde peş peşe müjdeler geldi
Tansiyonunuzu en son ne zaman ölçtürdünüz?
Yüksek tansiyon, genellikle organ hasarına neden olmadan hiçbir belirti vermiyor. Hastalığı erken teşhis etmek içinse düzenli ölçüm yapılması gerekiyor.
Hipertansiyon yani yüksek kan basıncı, ülkemizde yaygın görülen bir hastalık. Ancak ne yazık ki tansiyon hastalarının yarısı bu rahatsızlığının farkında değil. Çünkü hipertansiyon, genellikle herhangi bir şikayete yol açmıyor. Bu nedenle ‘sessiz katil’ olarak adlandırılıyor ve kontrol altına alınmadığında çok ciddi hastalıklara zemin hazırlıyor. Hatta hayati tehlike yaratabiliyor…
Dolayısıyla hipertansiyonun hafife alınmaması gerektiğinin altını çizen Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Olcay Özveren, bu konuda farkındalığın önemine işaret ederek, hayati bilgiler verdi…

Prof. Dr. Olcay Özveren
RİSK FAKTÖRLERİ
Hipertansiyon gelişiminde değiştirilebilir ve değiştirilemez risk faktörleri yer alır…
Değiştirilemez risk faktörleri:
- Yaş: Hipertansiyon görülme riski yaşla birlikte artar. Özellikle 40 yaşın üzerine çıkıldıkça risk daha da yükselir.
- Cinsiyet: İstatistikler, özellikle genç yaşta erkeklerde hipertansiyon daha sık görülerken menopoz sonrasında kadınlarda riskin arttığını gösteriyor.
- Bazı hastalıkların varlığı: Diyabet, kolesterol yüksekliği, uyku apnesi, tiroid hastalıkları, böbrek hastalıkları hipertansiyonla yakın ilişkili hastalıklardır.
Değiştirilebilir risk faktörleri ise kişinin yaşam tarzıyla ilgilidir. Gerekli önlemler alınarak ve tedaviyle kontrol edilebilir. Aşırı tuz tüketimi, liften yoksun ve işlenmiş gıdaları kapsayan bir beslenme düzeni, hareketsiz yaşam, sigara ve alkol tüketimi, obezite ve fazla kilo, stresli bir yaşam hipertansiyon için değiştirilebilir risk faktörleri arasında yer alır.
Ne zaman belirti verir?
Hipertansiyon çoğunlukla belirti vermez. Dolayısıyla belirtiler ancak uzun süre kontrolsüz kalındığında ya da kan basıncı çok yükseldiğinde ortaya çıkar. Yaygın belirtileri şunlardır:
- Özellikle sabahları ense bölgesinde hissedilen baş ağrısı.
- Kan basıncındaki artış nedeniyle kalpte çarpıntı.
- Yüksek tansiyon akciğerlerde sıvı birikmesine neden olduğu için zamanla nefes darlığı da yaratır.
- Baş dönmesi ve kulak çınlaması da gözlenebilir.
- Hipertansiyon hastalarının en sık şikayet ettikleri konulardan biri de halsizlik ve yorgunluk hissidir. Hastalar kendilerini enerjisiz hisseder.
Nasıl takip edilmeli?
Tansiyon takibi, ölçüm sıklığı, kişinin sağlık durumu, yaşı, risk faktörlerine bağlı olarak değişir...
- Hipertansiyon hastaları: Hastalar kendi durumlarına ve hekimlerinin yönlendirmelerine bağlı olarak tansiyonlarını günlük veya haftalık olarak ölçmeli ve kayıt altına almalı.
- Hipertansiyon riski olanlar: Obezite, diyabet, böbrek hastalığı olanlar ve ailesinde hipertansiyon öyküsü olan kişiler en az ayda bir ya da doktorunun önerisiyle daha sık şekilde tansiyonlarını ölçmeli.
- Sağlıklı kişiler: 18-39 yaş arasındaki sağlıklı kişiler hipertansiyon risk düşük olsa da en az 3-5 yılda bir; 40 yaş üzerindeki sağlıklı kişiler ise yılda en az bir kez tansiyonunu ölçümü yaptırmalı.
- 65 yaş üzerindekiler: Tansiyon ölçümü yaşlı kişilerde daha da önem kazanır. Bu kişiler için hekimleri farklı bir şekilde yönlendirmediyse haftalık ya da aylık ölçümler yeterli olacaktır.
Doğru ölçüm nasıl yapılır?
- Ölçümden 30 dakika önce kafein, sigara içmeyen ve ağır egzersiz yapmayın.
- Tansiyon ölçümü için rahat bir ortamda ve oturur pozisyonda olun, biraz dinlenin.
- Evde ölçüm yapılıyorsa kullanılan cihazların mutlaka önceden kalibre edildiğinden emin olun.
- Her iki koldan da ölçüm yapılarak arada fark olmadığını teyit edin.
HiPERTANSİYON-1
GİZLİ BİR TEHDİT!
Hipertansiyon genellikle anlaşılmaz. Hastalık sinsi ilerleyip belirti vermediği için toplumda birçok kişi hastalığının farkında olmadan yaşamını sürdürmektedir.
Yapılan araştırmalara göre Türkiye’deki hipertansiyon hastalarının yaklaşık yüzde 50’si hasta olduğunun farkında değil. Bu nedenle düzenli kan basıncı ölçümü çok önemlidir. Çünkü erken teşhis edilerek kontrol altına alınmazsa komplikasyonlara neden olabilir.
NORMAL DEĞERLERİ
hipertansiyon kan basıncı seviyesinin normal olarak kabul edilen değerlerin üzerine çıkması olarak tanımlanabilir. Kalp kasıldığında damarlarda oluşan basınç sistolik kan basıncı yani büyük tansiyon, kalp gevşediğinde oluşan basınç ise diyastolik kan basıncı yani küçük tansiyondur. Kan basıncı değerleri ise her iki tansiyonun birlikte ölçümü ile değerlendirilir.
Normal kan basıncı değerleri: Büyük tansiyon 120 mmHg’den düşük, küçük tansiyon ise 80 mmHg’den düşük (yani 120/80 mmHg ve altı) olarak kabul edilir.
Kontrol altına alınmazsa hangi sorunlara yol açar?
Hipertansiyon çoğu zaman belirti vermeden ilerlediği için “sessiz katil” olarak tanımlanır. Uzun vadede kalp, beyin, böbrekler, gözler gibi pek çok hayati organa zarar verir. Uzun yıllar belirti vermeden sinsice ilerlediği için bu süreçte birçok organda kalıcı hasara neden olabilir. Hastanın yaşadığı çarpıntı, nefes darlığı gibi semptomlar da günlük yaşamını olumsuz etkiler. Kontrol altına alınmayan hipertansiyon kalp durması, organ yetmezliği ve ani ölümler gibi çok ciddi sonuçlara kadar ulaşır. Hipertansiyon tedavisi ömür boyu sürer. Bu nedenle ilaçların sürekli olarak kullanılması gerekir.
sözcü
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Her gün yiyoruz meğer sağlığa zararlıymış
Simitten tatlıya kadar pek çok gıdada bulunan susam aşırı tüketildiğinde ciddi sorunlara yol açabiliyor. Uzmanlar, alerji artışından mide sorunlarına kadar uzanan etkileri nedeniyle susam...
Omega-3’ün kalbe 5 faydası
En faydalı yağlardan biri olan Omega-3, özellikle kalp-damar sağlığını çok yönlü destekleyip, koruyor… Omega-3 yağ asitleri elzem bir yağ türü olan çoklu doymamış yağlardır.İnsan vücudu t...
Günde ne kadar C vitaminine ihtiyacımız var?
Kış hastalıklarının kapıda olduğu bugünlerde C vitamini bağışıklık sistemimizi güçlendiren antioksidan olarak öne çıkıyor. İşte bu vitamini doğal yoldan ve yeteri kadar alma yolları. Kış ...
Berenizi kimseyle paylaşmayın!
Havalar soğuyor. Kış aksesuarlarının en ünlüsü taktığımız çeşit çeşit bereler. Ama işin aslı, görüntüsü kadar masum değil. Çünkü İngiliz bilim insanları saçkıran gibi son derece bulaşıcı ...
Günde 4 fincan içmeniz yeterli...
Günde belirlenen miktarlarda kahve içmenin biyolojik yaşı etkilediği ortaya çıktı. Buna göre, orta düzeyde kahve içmenin, yaşlanmanın doğal bir parçası olan ve kromozomların uçlarını koru...
Demansı önlemek için etkili adım miktarı belirlendi
Harvard Tıp Fakültesi’nin yürüttüğü dokuz yıllık araştırma, demansı önlemek için gerekli günlük adım sayısının sanılandan çok daha düşük olduğunu ortaya koydu. Soğuk havalarda egzersiz ya...
Antibiyotik direncinin farkında mısınız?
Antibiyotiklerin gereksiz ve yanlış kullanımı, bakterileri bu ilaçlara karşı dayanıklı hale getiriyor. Dolayısıyla bazı enfeksiyonların tedavisi giderek zorlaşırken, ölüm riski de artıyor...
Lenf sisteminiz yavaşlarsa beyniniz çöker
Vücudumuz kan dolaşımından ibaret değil. Lenf sistemi de toksinleri ve fazla sıvıyı temizleyen ikinci bir dolaşım ağıdır. Bu sistem yavaşlarsa beyni de etkiler. Beyin dokusunda iltihabi m...
30'larında bunları yapan 70'li yaşlara bomba gibi girecek
Yaş alırken sağlığınızı korumanın iyi yolunun 30'lu yaşlardan geçtiğini belirten araştırmacılar, yapılması gerekenleri açıkladı. Araştırmacılar, iyi bir yaşam tarzıyla 95 yaşına kadar sağ...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Fatih Ürek'in sağlık durumundaki iddia...
Ekim ayında geçirdiği kalp krizi sonrası yoğun bakımda tedavisi süren Fatih Ürek hakkında, sosyal medyada “öldü” iddiaları yayıldı. Ünlü sanatçının menajeri, sağlık durumunun hâlâ kritik ...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Her gün yiyoruz meğer sağlığa zararlıymış
Simitten tatlıya kadar pek çok gıdada bulunan susam aşırı tüketildiğinde ciddi sorunlara yol açabiliyor. Uzmanlar, alerji artışından mide sorunlarına kadar uzanan etkileri nedeniyle susamın tüketiminde porsiyon kontrolü yapılması konusunda uyardı.





Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.