Yukarı
430383

Başkan Tugay gündemi değerlendirdi: İzmir'deki operasyonun siyasi olduğunu düşünüyorum

18 Temmuz 2025 17:58

Ege'nin Sesi- İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay SONSÖZ TV'de gündeme dair açıklamalarda bulundu. Başkan Cemil Tugay İzmir'de yapılan operasyonu ve son dönemde gerçekleşen işçi grevlerini değerlendirdi.

"BİZİM BİLDİRİMİMİZDE SADECE 3 KİŞİNİN İSMİ VARDI"

Son dönemde CHP'li belediye yönelik operasyonları değerlendiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay: "Anlaşılması zor bir durum değil. 31 Mart seçimlerinde CHP birinci parti oldu. Cumhur İttifakı'na toplum tepki gösterdi.  CHP'de yenilenmiş yönetim kadrosuyla bir umut oldu.  Böyle bir süreçte rakibi zayıflatmak istediler. Yerel seçimlerdeki yıldız isimleri itibarlaştırmak istediler.  Bu operasyonlar siyasi ve bize olan halkın desteğini engellemeye yönelik. İstanbul'daki operasyonların İzmir'e sıçrayacağına dair bir duyum almadım. Benim dönemimle ilgili herhangi bir sorun yok. Benden önceki dönemle ilgili olarakta birşey duymadım.  Benim başkanım olduğu belediyenin dahil edilmesi tabiki de biraz durumu zorlaştırıyor ve özelleştiriyor.  Bizim hem CHP'ye hem de halka karşı sorumluluklarımız var. Biz bir yanlışın içinde olamayız. Bu operasyonlar siyasi amaçlı. Belediyemizi töhmet altında bırakmaya çalışıyorlar. Müfettiş gönderip soruşturma yapabilirlerdi. Ardından olay savcılığa gidebilirdi. Ceza alanda gider cezasını çeker. Fakat İzmir'de sabahın 5'inde insanları evlerinden aldılar. Yarısını da serbest bıraktılar.  Bu işin reklamını yapmaya çalıştılar.  Bütün yandaş kanallarda belediyenin şikayette bulunduğunu söylediler. Bu şekilde yaptıkları siyasi operasyonu aklamaya çalıştılar.  Maalesef İzmir'de bu algıya CHP'li olduğunu söyleyen bazı isimlerde kapıldı.  Biz inceleme yapıp yasal nedenlerle bildirimde bulunduk. Operasyon sadece bununla ilgili değil başka konularda var burada. Bizim bildirimde bulunduğumuz konular insanların sabahın 5'inde evlerinden alınmasına yönelik değildi.  Burada suçu bize atarak siyasi olan bir operasyonu aklamak istiyorlar.  Cezaevinde bulunanların yüzde 80'i kooperatif meselesinden içerideler.  Kooperatif mağdurlarının ve bakanlığın şikayeti var . Bizim hiçbir şikayetimiz yok.  Bizim denetçilerimiz bazı ihalelerle ilgili olarak incelemele yaptılar. Biz eğer bildirmezsek yasal olarak suçlu olacaktık.  Bizim bildirdiğimiz konu cezaevinde olanların yüzde 20'sini ilgilendiren konu. Onların tutuklanmasını da gerektirmiyordu.  Bizim bildirimizde İZBETON Genel Müdürü ve 2 yardımcısı vardı sadece.  Müfettiş bildirimizde de 3 kişinin ismi vardı. Yapılanlar tamamen algı çalışması var" dedi. 

"KURULTAY SÜRECİNDE DE ALGI YAPTILAR"

Kurultay sürecine dair açıklamalarda bulunan Başkan Cemil Tugay: "Kurultay sürecinde de benzer birşey yaptılar. CHP'liler CHP'lileri şikayet ediyor dediler. Şikayet eden 3 kişi. Bu isimlerin şikayetlerinin altında da bazı şeyler var. Fakat bu isimler kamuoyunda CHP'li olarak biliniyorlar. İzmir'de kurultayla ilgili şikayette bulunan kişinin CHP'li olmadığını düşünüyorum.  Tamamen hain diyebileceğimiz insanların yaptığı şikayetler" dedi."

"TUNÇ SOYER'LE İLGİLİ BİR ŞİKAYETİMİZ YOK"

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay Eski Başkan Tunç Soyer'le ilgili açıklamalarda bulunarak: "Tunç Soyer ve Barış Karcı'yla ilgili bizim bir şikayetimiz yok. Ben doğruluktan asla şaşmam.  Benim siyasi kimliğimden dolayı uyuşamadığım insanlar var elbette parti içinde. Beni bir grup insan sevmeyebilir.  Bazı insanlar beklentilerini karşılayamadığımız için sevmiyor olabilir.  Bu olaydan sonra biz doğruları anlattık. Parti yöneticilerimizin çoğu bizim doğru yaptığımızı biliyor. Fakat bazı insanlar partiyi ayrıştırmaya çalışıyorlar. Ben parti örgütünde yer aldım.  Parti örgütünden geliyorum.  Partide ayrı gruplar olabilir. Farklı ittifaklar doğabilir. Bunlar olacaktır. Yakında kongreler başlayacak.  Büyükşehir Belediye Başkanını beğenmeyen bazı insanlar bizi yıpratmak için bu durumu kullanabilir.  Bazı arkadaşlar beni zaten sevmiyordu. Bu durumu bize karşı kullanmaya çalışabilirler. Ama ben asla partime ihanet etmem.  Ben bir partilimize ifira atmam. Birilerini zor duruma düşürmek için çalışma içinde olmadım.  Düzgün bir yargılama olacaksa hepsini salmaları gerekir" dedi.

"OPERASYONUN NEDENİ İÇ DENETİM DEĞİL"

Başkan Cemil Tugay Tunç Soyer'le görüşmek istediğini belirterek: "Davada adliye önüne gitmek isterdim. Fakat bazı insanlar bu durumdan dolayı bize cephe aldılar. Tutuklanmış olmaları, onların iş arkadaşı olarak beni de mağdur ediyor. Keşke elimden bir şey gelse de onları kurtarabilsem. Yapabildiklerimizi yapıyoruz, yapamadıklarım için de üzüntü duyuyoruz Tunç Soyer'i halen ziyaret etmek istiyorum. Bu konuyla ilgili olarak avukatlarımız görüştü. , Tunç Soyer’den gelen “Cemil Tugay’la görüşmek istemiyorum” haberi geldi. İçim kötü oldu. Avukatı istemişti bu görüşmeyi ve sonradan fikrinin neden değiştiğini bilmiyorum. Bugün olanın bitenin hatalı olduğunu düşünüyorum, Tunç Başkan’a kesinlikle kızgınlığım, kırgınlığım yok. Tunç Bey mağdur görünüyor, ben de mağdur değilmişim gibi gösteriliyorum. Kamuoyunun algısı bu değil aslında. İç denetim sonucu savcılığa bir bildirim yapılmış ancak bu operasyonun sebebi o değil. Bu operasyonun sebebinin o olmadığını kötü niyetli insanlar hariç herkes anladı" dedi.

"OSMAN GÖKÇEK'İN AÇIKLAMALARINI İHBAR KABUL ETMİŞLER"

Başkan Cemil Tugay açıklamalarına devam ederek: "Sayın Genel Başkan ‘kurum içerisinde sorun olarak saptanmış ve idari ve hukuki olarak tespit edilmiş bir usulsüzlük durumunda benim buna müdahale etmem, kesinlikle doğru değil; böyle bir şey yapmam’, dedi. Özgür Özel, dört dörtlük, tertemiz bir insandır. Asla bir usulsüzlüğün arkasında durmaz. İç denetim mekanizması içinde bulunmuş, öyle çok da abartılı diyemeyeceğimiz bazı usulsüzlüklerle ilgili benim gidip izin istemem anlamlı olmazdı. Yapmadım da zaten. Cevabı belli; gereğini yapın, diyecek. Hatta Kemal Kılıçdaroğlu zamanında belediye başkanıyken, ondan da duyduğumuz şey aynıydı. Bizim partimiz buna çok önem veren bir partidir. Usulsüzlüklerin üstünü örten bir partide siyaset yapmıyorum ben. Dönem içerisinde bazı şeylerin problemli olduğunu, problemlerin neler olduğunu, bunların kimlerle ilgili olduğunu çeşitli zamanlarda kendilerine aktardım. Dolayısıyla biliyorduk bazı şeyleri… İl Başkanı Şenol Aslanoğlu’na, bu konuyla ilgili suçlanabileceğini kendisine söyledim. Geçen Temmuz ayında İzmir Büyükşehir Belediyesine gelen, iki ay soruşturma yürüten ve rapor hazırlarken bana da bulguları anlatan bir müfettiş söyledi. Osman Gökçek’in açıklamasını ihbar kabul ederek başlatılan bir süreç var. Diğer ayağında da Mülkiye Başmüfettişinin yaptığı inceleme var. Mülkiye Başmüfettişi, bana sözlü olarak, burada usulsüzlük, hukuksuzluklar buldum, bunları suç duyurusu olarak savcılığa ileteceğim, dedi. Şunu da bilmenizi isterim ki, İl başkanınızın da konuyla ilgili sorumluluğu var, eski Büyükşehir Belediye başkanınızın da bununla ilgili sorumluluğu var, onları da bildireceğim, dedi. Bana bunları bilgi olarak söyledi. Bunları duyunca çok büyük rahatsızlık duydum ve bunları genel başkanımıza aktardım. O aşama genel başkanımızın da bilgisi oldu" dedi.

"BEN GÖREVE GELMEDEN İNŞAATLAR DURMUŞTU"

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay göreve gelmeden inşaatların durduğunu açıklayarak: "Kesinlikle var. Konuşmanın bir kısmında, bunun devamı halinde, siz de bu işin bir parçası olacaksınız, söylemi oldu. Arkadaşlarla acil bir durum değerlendirmesi yaptık ve sözleşmelerin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini anladık. Uzun değerlendirmeler yaptık, çok görüş alışverişinde bulunduk. Şu sonuca varıldı: Bu bu şekilde devam edemez; yürümeyecek. Ben göreve gelmeden önce inşaatlar durmuştu, ilerlemiyordu. Bazılarının hiç temeli dahi atılmamıştı. Hak sahibi olan kişiler, belediyeyle sözleşme imzalamış olan kişiler de çok tepkiliydi. O dönemde eylemlere başlamışlardı. Benim göreve başladığım dönemde o eylemler devam etti. İnşaatların yeniden başlayacağını düşünüyorduk ama kooperatifler sadece Büyükşehir Belediyesini sorumlu tutarak, adeta kendilerinin hiçbir görevi, sorumluluğu yokmuş gibi davranmaya devam ettiler. Nisan ayından Temmuz ayına kadar, müfettiş gelene kadar, bir ilerleme olmadı. Temmuz sonunda kooperatiflerin, inşaatları tamamlayamayacağını anlayınca, tapularını üzerimize aldığımız hak sahiplerinin mağduriyetini, artı kooperatif üyelerinin mağduriyetini gidermek için bu inşaatların sorumluluğunu üzerimize almaya karar verdik. Bunun hukuki bir süreci oldu. Şantiyeleri teslim almak istedik ama teslim etmek istemediler, mahkemelere itirazda bulundular. Mahkemeler, onların itirazlarını reddedinceye kadar vakit geçti. Şantiyelerin verilmesi sırasında mukavemetler oldu. Orada inşaatları devam ettiren taşeron şirketler malzemeleri toplamakla ilgili gecikmeler yaşattı bize. Mevcut inşaatların ne kadar ilerlediğine dair bir çalışma vardı. Bizim yapacağımız tespit, mutlaka kooperatiflerin itirazına yol açacaktı. Zaman kaybetmemek adına mahkemeye başvuralım, mahkemenin tespitine göre hareket edelim, dedik. Bu da bir süre kaybına yol açtı. Bunların sonucunda yapabildiğimiz en erken ihaleye çıktık. Örnekköy’de devam etmesi gereken inşaatlarla ilgili bir firmayla anlaşıldı. O firma Aralık ayında başladı ve yapıma devam ediyor. Mart ayına kadar inşaatları bitirecek biz de hemen hak sahiplerine dağıtacağız, kooperatif üyelerine teslim edeceğiz, diye düşünüyorum. Davanın çözülüp çözülmeyeceğini bilemem. Ancak eksik kalmış işin yarattığı mağduriyetler ortadan kalkacak. İlgili kişilere hep söyledim, Belediye Başkanı olarak bu inşaatları bitirip teslim etmek, benim görevim, dedim. Geçmişte yapılan varsa hatalarla ilgili, benden hesap sormayın, ne olur, dedim. Geçmişi değiştiremem. İzmir Büyükşehir’in, İZBETON’un hataları yüzünden inşaatlardan gecikti, biz mağdur olduk diyorlar ve bunun değerlendirmesini yapacak olan kişi ben değilim. Benim görevi, mümkün olan en hızlı bir şekilde o inşaatları yapmak ve hak sahiplerine, kooperatiflere teslim etmektir. Uzundere’de de ihaleye çıktık ama kimse girmedi. Yakında yeniden ihaleye çıkacağız. Gaziemir’de de ihaleye çıkacağız. Uzundere’de ruhsat dahi alınmamıştı ve o süreci tamamladık. Normalde operasyonun bize de geleceği yönünde bir duyum almış değilim. İhtimal var mı? Var! Bazen eklentinin de eklentisi bir şekilde sizi de operasyonun içine dahil edebiliyorlar. Şunu söyleyeyim; kooperatiflerle ilgili düzenlemeye gitmemiş olsaydık, muhtemelen ben de şu anda cezaevindeydim. Karşıyaka ile ilgili bir şey çıkmaz, yok. Hırsızlık, yolsuzluk, asla öyle bir şey olamaz. Çok da güzel eserler bıraktım Karşıyaka’da. Karşıyaka’da 5 sene ne yaptı ki, söylemi var ki, bu beni çok incitiyor. Utan verici, kötü niyetli bir cümledir o iddia. Çok yanlış. Karşıyaka’da başarısız olsaydım, insanlar bana oy verir miydi? Bugün Karşıyaka’ya her gidişimde saygıyla, ilgiyle, sevgiyle karşılanıyorum. Halen Karşıyaka’ya hizmetlerimizi sürdürüyoruz. Defalarca orada neler yaptığımı söyledim, görmek isteyen görüyor. Adamın kafasında zaten kötüleme isteği var, çamur atma isteği var; malum Cengiz İnşaat hisse satışı olayı var, halen etiket olarak yapıştırmak isteyenler var. Bir gram hatamız olmayan, hiçbir usulsüzlük içermeyen, Allah’a da kula da vicdanıma da her dakika hesabını milyon kere verebileceğim lekesiz bir işi, öylesine kötü lanse ettiler ki… Küçülmeye gerek yok. Adı geçen o inşaat şirketine en büyük cezayı kesmiş bir belediye başkanım. O insanlara o cezayı kesmek yürek ister, cesaret ister. O cezayı o şirkete ödetmiş bir insanım. Üstelik, o insanlar, bu cezaya rağmen, başkanım sen görevini yaptın, dedi. Bunu bize bir düşmanlıkla yapmadığını biliyoruz, görevini yaptın, dediler. Bunu dedirttim ben o insanlara. Haksızlıklarının hesabını Allah’a versinler, millete versinler, kendi vicdanlarına versinler. Ben hakim değilim, savcı değilim. Benim görevim hizmet etmek. Hizmet ederken, milletin hakkının yendiği bir durum varsa, ona da karşı çıkarım, müdahale ederim. Karşıyaka benim için kutsal bir yer, İzmir benim yuvam. Karşıyakalılar benim akrabam gibidir. Senelerce Pazar sabahları herkes uyurken, arkadaşlarımızla sahilde çöp topladık, bir gram gocunmadım. Dediler ki koskoca belediye başkanı çöp mü toplar? Toplar! Çünkü ben şehrimin temiz olmasını istiyorum" dedi.

"SENDİKA YÜZÜNDEN İNSANLAR İŞTEN ÇIKACAK"

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay son dönemde yaşanan işçi grevlerini değerlendirerek: "Biz iş barışını kuracağız. Cemil Tugay neden bu sorunları yaşıyor? İdari ve hukuki bazı hatalar var. Bunlar bize geçmişten geldi. Belediyenin bütçesi personel yükünü karşılamıyor.  Gelirler giderleri karşılamıyor. Çünkü ülkede korkunç bir enflasyon var. İllerin Bankası'ndan gelen paylar düşürüldü.  Personel fazlalığı bulunuyor ve sendikaların talepleri de ülke gerçeğinden kopuk oluyor. Maalesef bazı belediye başkanları da buna boyun eğiyor.  Toplu İş Sözleşmesi'nde verdiğimiz oranlar ortalamanın üzerindeydi. Bugün kamu işçilerine verilen teklifi gördük.  Bizim personellerin maaşları dışında yapmak zorunda olduğumuz hizmetler var .Yapmamız gereken yatırımlar var. Çalışanların hakkı bizim için birinci sırada.  Ama hizmet etmek zorunda olduğumuz 4.5 milyon insan var.  Ben belediye başkanıyım ve patron değilim. Geçici olarak görevlendirilmiş biriyim. Belediye-İş eylemlerinde propagandanda yapıyorlar.  Bu para benim para değil ki. Cebimden para vermiyorum. Biz halkın parasını veriyoruz. Bu yüzden iyi düşünmek zorundayız. Belediyenin patronu halktır.  Bizim sendikalarla aramızdaki sorun bütçe meselesi. Benim haklılığımda bundan geliyor. Ben halkın parasını sorumsuzca kullanamam.  Belediyenin çalışan sayısını azaltmak zorundayız.  Belediye İş'in başkanı kötü bir konuşma yaptı ve gerçekleri çarpıttı.  Bize iftira atmalarına izin vermeyiz.  Benim kafama göre para dağıtma gibi lüksüm yok.  Seçime 10 gün kala sözleşme sürecinde Barış Karcı'yı aradım.  Fakat Barış Karcı sendikanın taleplerini karşılayamacaklarını söyledi. Bu adamlar sorun çıkarmaya çalışıyorlar.  Ben masanın dağıtılmamasını istedim. Seçime 5 gün kala toplu sözleşme imzalanmış ve kutlama yapılmış. Benim bilgim dahlinde anlaşma yapıldığını iddia ettiler. Ben kime yüzde 67 zam yapın demişim.  Ben seçim olduktan sonra anlaşma yapalım dedim. Ben sadece görüşün dedim.  Yapılan bizden öncekilerin sorumsuzluğu.  Bu olaydan sonra belediyenin dengesi bozuldu.  Sendikalar arasında zaten bir rekabet var. Genel-İş bizden ek bir artış istedi. Genel-İş haklı olarak eşit işe eşit ücret istedi. Çünkü Belediye-İş'le yüksek sözleşme imzalanmış. Ben sendika genel merkezlerine giderek bu artışlalarla bizim halka hizmet edemeyeceğimi söyledim.  İşe devam primi ne demek. Öyle anormal ücretler isteyemezsiniz. Biz halka hizmet etmek zorundayız. Diğer belediyelerde çalışanlar işçi değil mi? Biz sadece Nihat Yurdakul'un sendikasına mı göre mi hareket edeceğiz.  Çıkarılan işçilerin vebali Nihat Yurdakul'un boynunda. Biz asla baskılara boyun eğmeyeceğiz.  Eylül ayında istedikleri zammı almayacaklar. Eğer yapmazlarsa sendika yüzünden insanlar işten çıkarılacak.  Belediye meclisini basarak zabıtalarımızı yaraladılar" dedi. 



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Gaziemir Belediyesi’nden öğrencilere ücretsiz eğitim hizmeti

Gaziemir Belediyesi, Destek Eğitim Kursu’nda verdiği hizmetle öğrencilerin lise ve üniversite giriş sınavlarına ücretsiz ve nitelikli eğitimle hazırlanmasını sağlıyor. Belediye Başkanı Ün...

Foça’da “Sivil Katılımı Güçlendirme ve İlk Adım Projesi” Tamamlanıyor

Pi Gençlik Derneği ve Foça Belediyesi ortaklığında yürütülen “Sivil Katılımı Güçlendirme ve İlk Adım Projesi”, 15 Aralık 2025 tarihinde MW Phokia Beach & Resort’ta düzenlenecek kapanış to...


İzmir Büyükşehir Belediyesi Korosu "Sonbahar Şarkıları"yla yüreklere dokundu

Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde sahne alan İzmir Büyükşehir Belediyesi Klasik Türk Müziği Korosu, "Sonbahar Şarkıları" konseriyle İzmirliler ile buluştu.

Menemen’den bir örnek hizmet daha

Menemen'de bebekli anneler, pratik ve faydalı yeni bir hizmete kavuşacak. İyi ki doğdun bebek paketinden başlamak üzere, anne bilgilendirme eğitimleri, çocuk oyun evleri ve Türkiye'nin en...


Ege Üniversitesi Ebelik alanındaki tecrübesini Türk Devletleri Teşkilatına Üye Ülkelere aktarıyor

 Ege Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Esin Çeber Turfan ve beraberindeki heyet, Azerbaycan Sağlık Bakanlığı’nın desteği ve 2 No’lu Bakü Baza Tıp Koleji’nin organiz...

Türkmen: Kararlılıkla Devam Edeceğiz

Kemalpaşa Belediyesi Zabıta Müdürlüğü, yıl boyunca ilçe genelinde işletmelerin mevzuata uygunluğunu sağlamak, tüketici haklarını korumak ve kamu düzenini güçlendirmek amacıyla kapsamlı bi...


İzmir Oda Orkestrası dünyaca ünlü klarnetçi Barragán ile sahne aldı

İzmir Oda Orkestrası farklı disiplinlerden sanatçılar ve zengin bir repertuvarı kent sakinleriyle buluşturmaya devam ediyor. Orkestra son olarak dünyaca ünlü klarnet sanatçısı Pablo Barra...

Başkan Eşki’den İnönü Mahallesi Pazaryeri’nde denetim ve esnaf buluşması

Bornova Belediye Başkanı Ömer Eşki, İnönü Mahallesi Pazaryeri'nde muhtar, esnaf ve vatandaşlarla bir araya gelerek hem talepleri dinledi hem de pazardaki düzen ve temizlik kurallarına yön...


İzmir'de DAEŞ'ın kasasına baskın!

"Cumhuriyet Başsavcılıklarımız ile Jandarma Genel Komutanlığı TEM Daire Başkanlığımız koordinesinde, İl Jandarma Komutanlıklarınca, Adana, Aksaray, Antalya, Bursa, Çanakkale, Çankırı, Diy...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Ata Demirer'den Özge Borak açıklaması

Komedyen ve oyuncu Ata Demirer, 'Eyyvah Eyvah' film serisinin bitme nedeninin eski eşi Özge Borak ile ilgisinin olmadığını söyledi.

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Kafein faydalı mı zararlı mı?

Kahve, çay, enerji içecekleri, asitli içecekler, çikolata… Hepsi çok fazla tüketiliyor. Dolayısıyla kafein hayatımızın tam ortasında…  Bu uyarıcı maddenin enerjiyi ve zihinsel performansı iyileştirmeye yardımcı olabileceğine dair çalışmalar var.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR