Yukarı
429324

Cüneyt Arkın'ın vefatının üzerinden üç yıl geçti

28 Haziran 2025 15:59

Yeşilçam'a damga vuran ve yaşamı boyunca 300'ü aşkın filmde başrol oynayan Cüneyt Arkın'ın vefatının üzerinden üç yıl geçti.

Gerçek adı Fahrettin Cüreklibatır olan sanatçı, Hacı Yakup ile Halise Cüreklibatır çiftinin çocuğu olarak 8 Eylül 1937'de Eskişehir'in Karaçay köyünde dünyaya geldi. Sırasıyla Necatibey İlkokulu, Eskişehir Ortaokulu ve Eskişehir Atatürk Lisesi'ni bitiren sanatçı, 1962'de İstanbul Tıp Fakültesi'nden mezun oldu. Üniversitede okuduğu yıllarda, çeşitli dergilerde şiir ve hikaye denemeleri yayınlandı. Askerliğini Eskişehir'de yedek subay olarak yapan Arkın, vatani görevinin ardından bir dönem Adana ve civarında doktorluk yaptı.

ARTİST DERGİSİNİN YARIŞMASINDA BİRİNCİ OLDU

Cüneyt Arkın, Göksel Arsoy'un başrol oynadığı 1963 yapımı "Şafak Bekçileri" filminin çekimleri sırasında yönetmen Halit Refiğ'in dikkatini çekti. Aynı yıl Artist dergisinin yarışmasında birinci olan sanatçı, Halit Refiğ'in teklifi üzerine 1964'te "Gurbet Kuşları" adlı sinema filmiyle oyunculuğa başladı. Refiğ, İKSV'nin internet sitesinde yer alan bir yazıya göre, Cüneyt Arkın hakkındaki düşüncelerini şöyle ifade etmişti: "1963'te Eskişehir Hava Kuvvetleri Üssü'nde Şafak Bekçileri adlı filmi çekerken, subaylar arasında üniformasının içinde son derece yakışıklı görünen genç bir teğmen dikkatimi çekti. Adı Fahrettin Cüreklibatur'du ve yedek subaydı. Filmdeki subay rollerinden birini oynaması teklifimi kabul etti fakat görevi yüzünden çalışmamız mümkün olmadı. Gurbet Kuşları'nın çekim hazırlıklarına başlamışken Fahrettin Cüreklibatur, askerlik görevinin bittiğini, artık filmimde oynayabileceğini söyledi." "Gurbet Kuşları'ndan sonra Cüneyt Arkın'a genellikle kadın seyirciye hitap eden, romantik genç aşık rolleri verildi. İtiraf etmeliyim ki, günün birinde onu önce Türkiye, sonra dünya çapında ünlendirecek olan 'Malkoçoğlu' ya da 'Dünyayı Kurtaran Adam' gibi kişilikler aklımın ucundan geçmemişti. O, Cüneyt Arkın'ı bizzat kendisi yaratmıştır ve dünya sinema tarihinde bir başka benzeri yoktur. Çok kimseler onun Türkiye'de kalmayı dünya yıldızı olmaya tercih etmesine akıl erdiremeyebilir. Ama o, öncelikle kendini Türkiye'nin güvenliğine ve esenliğine adayan 'Vatandaş Rıza'dır. 'Dünyayı Kurtaran Adam' ise işin şakası, neşemizi bulmak için bir vesiledir."

SİNEMADAKİ İLK İKİ YILINDA 30 FİLMDE OYNADI

Ülkü Erakalın'ın yönettiği 1964 yapımı "Gözleri Ömre Bedel" filminin finalindeki kavga sahnesi, sanatçının kariyerinde dönüm noktası oldu. Arkın, sinemadaki ilk iki yılında 30 kadar filmde rol aldı. Bir süre duygusal-romantik jön karakterlerini canlandıran sanatçı, Refiğ'in önerisiyle aksiyon filmlerine yöneldi. İstanbul'da binicilik ve karate eğitimlerinin yanı sıra Medrano Sirki'nde bir süre akrobasi eğitimi de alan Arkın, öğrendiklerini "Malkoçoğlu" ve "Battalgazi" serilerinde beyaz perdeye aktardı ve Türk sinemasında daha önce örneği görülmeyen bir tarz geliştirdi. Usta sanatçı, 1964'te ilk evliliğini, kendisi gibi doktor, sınıf arkadaşı Güler Mocan ile yaptı. Çiftin kızları Filiz, 1966'da doğdu. Çift, 1968'de ayrıldı. Aynı yıl, Fahrettin Cüreklibatır olan isminin yerine Cüneyt Arkın sahne adını kullanmaya başladı. Cüneyt Arkın, 1969'da Betül Işıl ile nişanlandı. İkili 1970'te evlendi ancak 1971'de boşandı. Kısa süre sonra yeniden evlenen çiftin, Kaan ve Murat adını verdiği iki çocuğu oldu.

'İNSANLAR YAŞADIKÇA' FİLMİYLE EN İYİ ERKEK OYUNCU SEÇİLDİ

Sanatçı, 1969 yapımı "İnsanlar Yaşadıkça" filmiyle 6. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde, "En İyi Erkek Oyuncu" seçildi. "4. Altın Koza Film Festivali" jürisi, 1972'de "Baba" filmindeki rolüyle Yılmaz Güney'i "En iyi erkek oyuncu" seçti. Ancak jüri, siyasi baskılar sonucu, "Yaralı Kurt" filmindeki performansıyla ikinci olan Arkın'ı "En iyi erkek oyuncu" olarak belirledi. Jürinin kararına tepki gösteren Arkın, ödülü reddetti. Unutulmaz oyuncu Arkın, 1976'da "Mağlup Edilemeyenler" filmiyle 13. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde "En İyi Erkek Oyuncu" ödülü, 36. Antalya Altın Portakal Festivali ve 18. Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Oyuncu Ödülleri'nde "Yaşam Boyu Onur Ödülü" aldı, 2013'te ise Kültür ve Turizm Bakanlığı "Kültür ve Sanat Büyük Ödülü"ne layık görüldü. Kısa sürede Yeşilçam'ın aranan başrol oyuncularından biri olan sanatçı, romantik filmlerle başladığı sinema yaşantısını hareketli filmlerle sürdürdü. Kariyeri boyunca westernden komediye, maceradan toplumsal filmlere birçok farklı türde film çekti. Özellikle 1978 yapımı "Maden" ve 1979 yapımı "Vatandaş Rıza" filmleri, sanatçının kariyerinde büyük öneme sahip oldu. Sanatçı, oyunculuğun yanı sıra televizyon programları hazırlayıp sundu, kısa bir süre dergi ve gazetelerde sağlıkla ilgili yazılar kaleme aldı. Türk milliyetçisi kimliğiyle bilinen sanatçı, bir dönem siyasetle ilgilendi. 20 Ekim 1991'deki genel seçimlerinde Anavatan Partisinden Eskişehir'de 4. sıradan milletvekili adayı oldu ancak seçilemedi. Bir dönem İşçi Partisi adına düzenlenen etkinliklere katıldı. Cüneyt Arkın, 28 Haziran 2022'de kalbinin durması nedeniyle İstanbul'da kaldırıldığı hastanede 85 yaşında yaşamını yitirdi.

YÖNETMENLİK VE SENARİSTLİK DE YAPTI

Yeşilçam'ın usta oyuncularından Ediz Hun, Arkın'ın vefatının ardından yaptığı açıklamada "Sene 1963, sevgili Cüneyt'le birlikte sinemaya girişimizin yılı. 59 yıl geçti. Olağanüstü bir insandı. Her rolün üstesinden gelebilecek kabiliyete haizdi, emsalsizdi. Çok çalışkan ve çok azimliydi. O zaman Medrano Sirki vardı Dolmabahçe'de. Onların çadırında haftalarca eğitim aldı. Her türlü rolün üstesinden başarıyla gelebilmiş çok büyük bir sanatçıydı" ifadelerini kullanmıştı. Tiyatro sanatçısı Müjdat Gezen ise Arkın'ın son yıllarında Müjdat Gezen Tiyatrosu'nda üç oyunda sahne aldığını belirterek, "Hiç tiyatroda oynamamıştı. Hastalanınca morali bozulmuştu. 'Ben seni sahneye çıkaracağım.' dedim. 62 senelik sahne hayatımda hiç bu kadar çok alkış alan birine rastlamadım. İnsanlar onu sevdi. Üç oyunda birden beraber oynadık. Çok güzel günlerimiz oldu" şeklinde konuştu. Kariyeri boyunca 300'ü aşkın filmde rol alan Arkın, yönetmenlik ve senaristlik de yaptı. Son olarak 2014'te çekilen "Gulyabani" filminde rol aldı.

Sanatçının oynadığı filmlerden bazıları şöyle:

"Aşk ve Kin", "Gözleri Ömre Bedel", "Hepimiz Kardeşiz", "Sokakların Kanunu", Şoför Nebahat ve Kızı", "Gurbet Kuşları", "Kırık Hayatlar", "Dudaktan Kalbe", "Serseri Aşık", "İnatçı Gelin", "Horasan’ın Üç Atlısı", "Fakir Bir Kız Sevdim", "İntikam Uğruna","Malkoçoğlu", "Göklerdeki Sevgili", "Cibali Karakolu","Yüzbaşı Kemal", "Hacı Murat", "Namus Borcu", "Artık Sevmeyeceğim", "Malkoçoğlu Kara Korsan", "Gök Bayrak", "Köroğlu", "Yüzbaşının Kızı", Vatan ve Namık Kemal", "Osmanlı Kartalı", "Melikşah", "Aşk Mabudesi", "Arım, Balım, Peteğim", "Selahattin Eyyubi", "Ferhat ile Şirin", "Yarım Kalan Saadet", "Yusuf ile Züleyha-Hazreti Yusuf", "Yumurcak Köprüaltı Çocuğu", "Vahşi Çiçek", "Her şey Oğlum için", "Battal Gazi", "Malkoçoğlu Ölüm Fedaileri", "Severek Ayrılalım", "Nazlı ile Murat", "Çöl Kartalı", "Yaralı Kurt", "Kara Murat: Fatih’in Fedaisi", "Yumurcak Küçük Kovboy", "Çaresizler", "Acı Hayat", "Kara Murat Fatih’in Fermanı", "Oğul", "Dayı", "Kin", "Babalık", "Polizia Brancola Nel Buio, La", "Cemil", "Deli Yusuf", "Babacan", "Tek Başına", "Che Carambole Ragazzi", "Maden" 

Sözcü



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Türkiye'nin ilk kadın seramik sanatçısı: Füreya Koral

Türkiye'de çağdaş seramiğin kurucuları arasında yer alan ve ilk kadın seramik sanatçısı unvanını taşıyan Füreya Koral'ın vefatının üzerinden 28 yıl geçti. Sanatçı, 12 Haziran 1910'da Mehm...

Okan Bayülgen ve Prof. Dr. İlber Ortaylı İzmirliler ile buluşacak

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Okan Bayülgen ve Prof. Dr. İlber Ortaylı’yı “Büyük Taarruz ve Cumhuriyet’in Kurucu Ruhuna Yolculuk” adlı söyleşi ile İzmirliler ile bir araya getiriyor. Etkin...


'Yolda görsem selam vermem!' demişti... Yıllar sonra ilk kez bir araya geldiler

Bir dönemin muhteşem üçlüsü olan Mahsun Kırmızıgül, Alişan ve Özcan Deniz, yıllardır birbirleriyle konuşmuyordu. Aralarından su sızmayan üçlünün arasındaki buzlar tamamen eridi… Merhum Hi...

Güller ve Günahlar'da okuma provası heyecanı

Kanal D’nin yeni sezon dizisi Güller ve Günahlar’ın okuma provasından renkli kareler geldi. Başrollerde Murat Yıldırım ve Cemre Baysel’i buluşturan dizi, güçlü senaryosu ve iddialı kadros...


6 bin yıl önce işkence görmüş askerler çukurdan çıkarıldı

Fransa'nın kuzeydoğusunda, MÖ 4300-4150 yıllarına tarihlenen ve içinde 82 insan iskeleti bulunan korkunç bir çukur gün yüzüne çıkarıldı. Yaklaşık 6 bin yıl boyunca gizli kalan bu toplu me...

Singapur’un dehası Piyanist Congyu Wang Bodrum’da

Muğla’nın Bodrum ilçesinde devam eden 22. Gümüşlük Müzik Festivali, Singapur'un piyano dehası Congyu Wang'ı n muhteşem konseri ile devam etti. Bodrum’da düzenlenen 22. Gümüşlük Müzik Fest...


2 bin yıllık bronz kol parçası, 45 yıl sonra ilk kez sergide

İzmir Arkeoloji Müzesi'nde 2 aylık süreçte gerçekleştirilen çalışmada, 1790 metrekarelik alandaki 4 ayrı salonda, 12 vitrinde yenileme çalışması yapıldı. Bulunduktan 45 yıl sonra ilk kez ...

Psikolojik dram Sörfçü ile kült klasikler Baba ve Baba 2 vizyonda

Sörfçü, doğanın gücünü ve toksik erkekliği anlatıyor. Nicolas Cage ile Julian McMahon’ın performansları etkileyici. 53 yıllık kült klasik The Godfather/Baba sinematografik mükemmelliğini ...


'Van Gogh: Işığın İzinde' sergisi Dijital Deneyim Merkezi'nde!

Türkiye’nin ilk tam kapsamlı Dijital Deneyim Merkezi, ressam Vincent Van Gogh’un evrensel mirasını ileri teknolojiyle bir araya getiren “Van Gogh: Işığın İzinde” sergisini sanatseverlerle...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Melisa Aslı Pamuk doğum sonrası kaç kilo verdiğini açıkladı

Geçen yıl Paris'te nikâh masasına oturan oyuncu Melisa Aslı Pamuk ile futbolcu Yusuf Yazıcı 29 Ocak'ta bebeklerine kavuşmuştu. Önceki gün Instagram'da takipçilerinin sorularına yanıtlayan...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Günlük su tüketiminde bu sınırı sakın geçmeyin: Zararı büyük

Aşırı su tüketimi nedeniyle hastaneye başvuran genç kadına “su zehirlenmesi” teşhisi konuldu. Nadiren görülen bu rahatsızlık, kısa sürede ciddi sağlık sorunlarına hatta ölüme yol açabiliyor. Uzmanlara göre bir günde 8 litre su içmek, böbreklerin süzme kapasitesini aşıyor. Normal şartlarda bir saatte 700 cc ile 1 litre sıvıyı işleyebilen böbrekler, aşırı yüklenme nedeniyle yetersiz kalıyor. Bu durumda bulantı, kusma, kas krampları, bilinç kaybı ve nöbet gibi belirtiler ortaya çıkabiliyor.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR