Yukarı
423519

'Kamu tiyatrosu 'HALK EKMEK' gibidir'

21 Mart 2025 09:34

Sanatın kolay ulaşılır olmadığı ülkemizde kamuda sanatın önemine vurgu yapan İstanbul Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Ayşegül İşsever "Belediyelerin görevlerinden biri de halkı sanatla buluşturmaktır. Kamu tiyatrosu da ekmek, su, hava gibidir… Halk ekmek gibi düşünün bunu…" diyor

Bu yıl 110. yaşını kutlayan Şehir Tiyatroları 4 yıldır Darülbedayi geleneğinden gelen Ayşegül İşsever’e emanet…

40’ıncı sanat yılını kutlayan İşsever, tam 38 yıldır Şehir Tiyatroları’nda… Dolayısıyla kendini ‘Evin Kızı’ olarak addediyor ve bununla da her zaman övündüğünü söylüyor…

Sanatçıyla; tiyatroya adım attığı yıllardan İBB Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmenliği’ne uzanan hikayesi eşliğinde tiyatroyu konuştuk…

Önce size ‘neden tiyatro’ diye sorsam…

Açıkçası tiyatroyu bilinçli olarak istemedim. Sinema oyuncusu olmak istedim aslında… Annem Türk Sanat Müziği sanatçısıydı… Ankara Radyosu’ndaydı. Sonrasında İstanbul’a geçti. Genellikle sanatçı olan aileler çocuklarının sanatçı olmasını istemiyor ama sonuçta annem destekledi beni…

Biraz daha büyüdüğüm zaman ben ‘’tiyatro oyuncusu olacağım’’ diye değil ‘’oyuncu olacağım’’ diye yola çıktım. Bu genel bir kavram.

Sinema oyunculuğu için Avrupa’da çok güzel okullar olduğunu biliyordum ama ailemin beni oraya göndermeye gücü yoktu…

‘BURASI RUHUMUN DOYDUĞU YER’

Ben de  ‘oyunculuk, oyunculuktur’’ diye düşünüp, konservatuvara girdim, tiyatro bölümünü kazandım ve tiyatroya aşık oldum. Oradan bir daha çıkış olmadı. Bu işin içine giriş o giriş…

O günden beri de çok mutluyum. Ruhumun doyduğu yer burası…

‘110 YILDA GÖREVE GELEN 3 KADINDAN BİRİYİM’

Biraz da öğretmenlerinizden bahseder misiniz? Bu açıdan çok şanslısınız...

Doğru, çok iyi öğretmenlerden dersler aldım. İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda Yıldız Kenter, Ahmet Levendoğlu ve  Haldun Dormen ile beraberdim. Sonrasında çeşitli özel tiyatrolarda çalıştım.

Neden Şehir Tiyatroları’nı tercih ettiniz?

O dönem herkes ‘Devlet Tiyatrosu’na girersin’ dedi ama ben Şehir Tiyatroları’nın yolunu tuttum. ‘Burada olmak istiyorum’ dedim. Bir gönül bağım vardı buraya karşı.  Kolay bir şey değil. 60 küsur yaşındayım, buraya 24 yaşında geldim…

Neredeyse tüm meslek hayatımda 40’ıncı yılım. İstanbul Şehir Tiyatrosu’nda 38. yılım. Dolayısıyla çok mutlu olduğum bir yer burası… Her şeyi beni çok ilgilendirir. Tuvaletin süpürgesi bile beni ilgilendirir o kadar diyeyim size.  Herhangi bir yönetimde, olmama gerek yok buranın herhangi bir işiyle ilgilenmek için… Yani ilk günden itibaren aidiyet duygusu hissettim burada…

 Dördüncü yılımı sürüyorum… Çok ilginçtir ki 1914 yılında kurulmuş bir tiyatroda kaç tane genel sanat yönetmeni değişmiş.

2025 yılındayız, bunun sadece 3 tanesi kadın genel sanat yönetmeni olmuş. Gelenekten gelen tek kadın benim…

Bununla yani ‘Evin Kızı’ olmakla çok övünürüm…

"Seyircimiz yüzde 40 gençleşti"

Oyunlarınız büyük ilgi görüyor…

Bu bir ekip başarısı ama bu ekibin içine tiyatronun her birimini katıyorum. Hep beraber o üzüldüğümüz dönemlerin acısını çıkardık ve tiyatroyu birden ayağa kaldırdık. Hepimiz çok çalıştık... Yüzde 98 seyirci memnuniyetimiz var. Göreve geldiğimizde 270 bin kemik seyircimiz varmış şu anda neredeyse 800 bin olmuş. Çok mutluyuz tabii… Bunu daha da çoğaltmak istiyoruz ama en önemlisi geçen gün AR-GE birimindeki arkadaşlarım bana bir brif verdi, orada seyircimizin yüzde 40 gençleştiğini gördük.

Bu tiyatronun iyiye giden işaretlerinden en önemlisi bence…

"İHTİYACI KARŞILADIK BİZ"

Oyun seçimindeki kriterleriniz neler?

Biz çok okuyan bir ülke değiliz. O yüzden bazı şeylerin uyarlamasını yaptırıp, buralarda oynamayı çok doğru buluyorum. İstanbul seyircisini klasiklerle karşılaştırmak en büyük hedefimdi. Bu benden önce de yapılıyordu ama ben klasiklere ağırlık verdim diyebilirim.

Sonrasında seyirciyi biraz da gözlemleyerek buna karar verdim. Göreve yeni geldiğim günlerde ben de seyircilerle Shakespeare’in 12. Gece’sini izledim. Baktım diğer oyunların haricinde bu oyuna akın akın seyirci geliyordu ve bunların çoğu genç seyirciydi…

Çok şaşırdım... Anladım ki buna bir ihtiyaç da vardı. Aslında bir ihtiyacı karşıladık biz… Öte yandan Açık Hava’daki oyunlarımızı bir anda 21 bin kişi gelip seyretti. İnanılmaz bir yoğunluktu… Akın akın geliyordu gençler. Demek ki böyle bir ihtiyaç varmış.

Herkese hitap ediyorsunuz…

Evet, bu tiyatronun kuruluş amacı toplumun her kesimini sanatsal açıdan doyurmaktır. Genci, yaşlısı, çocuğu… Yelpazemizin çok geniş olması gerekiyor. Çünkü biz şehrin tiyatrosu olduğunu iddia ediyoruz. Dolayısıyla yelpazemizi çok geniş tuttuk. Tıpkı seyirci yelpazemiz gibi.

Kamuda sanatın önemi nedir?

Ekmek, su, hava gibidir… Halk ekmek gibi düşünün bunu… Kamuda sanat çok önemlidir. Günümüzde herkes her yerde buna ulaşamıyor. Özellikle gençlere bu alanları açmak çok kıymetli. Biz bu konuda iyi iş görüyoruz diye düşünüyorum. Üstelik sadece tiyatro alanında değil başka yerlerde de sosyal sorumluluk projelerimiz var. Dolayısıyla biz kamu tiyatrosu olarak her alanda halkın yanındaz. Sanat Anayasal bir haktır. Ona halkın ulaşmasını sağlamak bizim görevimizdir. Bunu layıkıyla yaptığımızı düşünüyorum.

Özel tiyatrolarda durum nasıl?

Özel tiyatrolar da iyi gidiyor. Yeter ki bimkanları ve salonları olsun. Çünkü çok zor şartlardalar. O yüzden de özel tiyatroların alanına girmemeyi çok ama çok önemsiyorum. Bunun altını kalın çizgilerle çiziyorum. Özel tiyatroların oynayacağı oyunları bizim gibi ödenekli tiyatroların oynamaması gerekiyor.

"BU YILI TURNE YILI İLAN ETTİK"

Şehir Tiyatroları 110 yaşında…  Nasıl kutlayacaksınız?

110. yılımızın kutlamasını seyirciyle yapmayı uygun bulduk. Bunu da turnelerle taçlandırmak istedik. Bu yüzden de bu yılı ‘Turne Yılı’ ilan ettik. Öncelikle İstanbul’dan başladık. 19 Mart’ta da Türkiye turnesine çıktık. Sadece İstanbul’la sınırlı kalmayalım dedik, bu bizim geleneğimizdir aslında. Yine 27 Mart’ta İstanbul’dayız ve oyunlarımız ücretsiz olacak.

Yeni sezon hangi oyunla açılacak?

Yeni sezonu Yıldırım Fikret Urağ’ın ‘Yaşlı Bayanın Ziyareti’ ile açacağız. Bu sene Engin Alkan da ‘Haramiler’ diye güzel bir oyun sahneleyecek.

Bir de hedeflerinizi sormak isterim…

Göreve geldiğimden beri aşağı yukarı bütün hedeflerimi gerçekleştirdim. Tek bir hedefimi gerçekleştiremedim o da ’Deneme Sahnesi’ydi…’’ İyi bir sistemle başlayıp kalıcı olmasını istediğimiz için o projeyi biraz daha demlendik ama önümüzdeki yıl hayata geçireceğiz. Yeni bakış açısıyla bu sanata değer katacak insanları yetiştirmemiz gerekiyor. Onların bakış açılarını geliştirecek tarafsız ortamlar yaratmamız gerekiyor. İşte onu ancak biz yapabiliriz diye düşünüyorum. Devletin bize verdiği katkıyla bunu da yapmak gerekir. Sözcü



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Kızı Türkan Şoray’ın sağlık durumunu açıkladı

Türk sinemasının efsane isimlerinden Türkan Şoray, son dönemde verdiği kilolarla dikkat çekmiş ve hayranlarını endişelendirmişti. Şoray'ın kızı Yağmur Ünal annesinin sağlık durumuna ilişk...

Yenikapı’daki etkinlikler sona yaklaşırken sahne Simge ve Mabel Matiz’indi

İstanbul Festivali, Yenikapı’da konserler, lunapark etkinlikleri ve yeme-içme alanlarıyla büyük ilgi gördü. Mabel Matiz, sahnesinde Bengü Beker ile “Pişman Boy”u seslendirirken, festivali...


Tarihi değiştirecek devasa konut bulundu: İçerisinde yok yok

Elazığ'da yapılan kazı çalışmalarından 6 bin yıllık 2 kutsal ocak, çok sayıda Karaz tipi çömlek ve testi bulundu. Kazılardan 11,60 metre uzunluğunda planlı bir konut ortaya çıkarıldı. Ela...

Altın Portakal'dan sinemacılara 9 milyon lira destek

62'nci Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali sinemacılara 9 milyon lira destek verecek. 62'nci Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali basın bürosunun açıklamasına...


Ünlü Oyuncu Tom Cruise, Trump’ın Ödül Davetini Reddetti

Tom Cruise, ABD Başkanı Donald Trump’ın 48. Kennedy Center Onur Ödülleri’ne davetini yoğun programı nedeniyle reddetti. Tören aralık ayında yapılacak ve George Strait, KISS, Michael Crawf...

Sinemaseverlere müjde: Bu hafta 6 yeni film vizyona girecek

Bu hafta sinemalarda farklı türlerde 6 yeni film vizyona girecek. İşte birbirinden dikkat çeken o yapımlar... Türkiye'de sinema salonlarında bu hafta, farklı türlerde 6 yeni film vizyona ...


MÜYORBİR, 25. yılını İstanbul Festivali’nde “Rüya Gibi Bir Gece” ile kutladı

Müzik Yorumcuları Meslek Birliği (MÜYORBİR), İstanbul Festivali kapsamında 25. kuruluş yıl dönümünü kutladı. Festival Park Yenikapı'da gerçekleştirilen İstanbul Festivali'ndeki "Rüya Gibi...

Kaş Caz Festivali 7’nci yılında yine caz tutkunlarını büyüleyecek

29-30-31 Ağustos’ta Kaş Setur Marina’da düzenlenecek festivalde Dj Barthez, Bülent Ortaçgil, Birsen Tezer ve Gevende sahne alacak. Cumhuriyet, festivalin direktörü Serdar Karatepe ile kon...


'Entübe edildi' denilmişti... Gönül Yazar 89'uncu yaşını kutladı

Geçen aylarda hakkında çıkan "Entübe edildi" iddialarını yalanlayan 'Taş bebek' lakaplı sanatçı Gönül Yazar, önceki akşam 89'uncu yaşını kutladı. Yazar, sağlıklı haliyle dikkat çekti. Ya...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Melek Mosso: En çok annem bekledi

Şarkıcı, “Badem”in hikâyesini şöyle anlattı: “2014 yazında, Marmaris sahilinde yürürken gördüğüm tatlı bir çiftin aşkından çok etkilendim. O an telefonun kayıt tuşuna basıp ‘Badem’i söyle...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Mikrobiyota devrimi: Gelecek bağırsakta mı saklı?

ilim insanları artık bağırsaklarımızın ikinci değil birinci beyin olabileceğini söylüyor. Gelecekte kişiye özel diyetler, akıllı bakteriler ve dışkı bankaları hayatımıza girebilir. İkrobiyom, sadece sindirim değil; kararlarımız, ruh halimiz, bağışıklığımız ve hatta yaşlanma süremiz üzerinde de belirleyici olabilir. Gelecek bağırsakta mı başlıyor?

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR