Yukarı
423207

Hem kalbin hem cildin koruyucu kalkanı

17 Mart 2025 08:53

Koenzim Q10, her hücre zarında doğal olarak bulunan vitamin benzeri bir bileşiktir. Vitamin olarak kabul edilmemesinin nedeni, herhangi bir gıdadan alınmasa dahi vücutta kendiliğinden üretilmesidir.

Ancak yaşlanma, alzheimer, parkinson, MS gibi nörodejeneratif hastalıklar, fibromiyalji (yumuşak doku romatizması) ve kalp hastalığı nedeniyle vücutta koenzim Q10 seviyesinde düşüş meydana gelebilir. Ayrıca statinler yani kolesterol düşürücü ilaçlar da bu bileşiğin seviyesini azaltabilir. 

Dolayısıyla Uzman Diyetisyen ve Fitoterapi Uzmanı Merve Öz, vücut için elzem olan koenzimQ10’un faydalarını ve vücuttaki rezervini artırma yollarını şöyle açıkladı: 

Yaşlanma karşıtı etkiye sahiptir

Yaşlanmanın önemli nedenlerinden biri de hücrelerin yaşlandıkça daha az enerji üretir hale gelmeleridir. Bunun en önemli nedeni ise hücrelerin enerji santralleri olan mitokondrilerin de güçten düşmeleridir.

KoenzimQ10 organik, doğal, yağda çözünen bir maddedir. Genellikle hücrelerin güç merkezi olarak adlandırılan mitokondrilerde depolanır. 

Bu sayede hücrelerin gücünü artırır. Güçlü bir antioksidan görevi görerek hücreleri serbest radikallerin neden olduğu oksidatif stresten korur. Bu sayede yaşlanma sürecini ve yaşa bağlı ortaya çıkan hastalıkların önüne geçerek anti-aging özellik gösterir.

Kalp sağlığına iyi gelir

Koenzim Q10 vücutta azalırsa kalp kası sağlıklı çalışmaz. Bu bileşik kalp kaslarını güçlendirir. Kalp yetmezliği olan kişileri iyileştirmeye yardımcı olabilir. 

LDL (kötü) kolesterolü ve toplam kolesterol seviyelerini düşürmeye yardımcı olarak kalp hastalığı riskini azaltır. Kan basıncını düşürmeye de yardımcı olur.

Doğurganlığı destekler

Kadın doğurganlığı, mevcut yumurtaların sayısı ve kalitesindeki düşüş nedeniyle yaşla birlikte azalır. Koenzim Q10 bu sürece yardımcı olabilir. 

Yaşlandıkça koenzim Q10 üretimi yavaşlar ve vücudun yumurtaları oksidatif hasardan korumadaki etkisi azalır. Koenzim Q10 oksidatif stresi azaltarak yumurta kalitesini artırabilir. Koenzim Q10’in sperm hücresi sayısı ve sperm motilitesini artırdığına dair çalışmalar da bulunmaktadır.

Hangi yiyeceklerde bulunur?

Koenzim Q10 içeriği zengin yiyecekler şöyle sıralanabilir:
- Sakatat: Karaciğer ve böbrek (ayda maksimum 1 ya da 2 defa tüketilebilir.)
- Bazı etler: Sığır ve tavuk eti
- Yumurta
- Yağlı balıklar: Alabalık, ringa balığı, uskumru ve sardalya
- Baklagiller: Soya fasulyesi, mercimek 
- Kuruyemişler ve tohumlar: Susam tohumları, yer fıstığı, Antep fıstığı
- Brokoli, karnabahar ve ıspanak: Diğer sebzelere göre daha yüksek miktarda koenzim Q10 içerirler.

Takviye olarak alınmasına ancak doktor karar verebilir

KOENZİM Q10 takviyeleri doktora danışılmadan kullanılmamalıdır. Merdivenaltı ürünlerden de uzak durulmalıdır. Koenzim Q10’in hamilelik ve emzirme döneminde kullanımının güvenliği belirlenmemiştir. Doktor onayı olmadan hamileler veya emzirenler koenzim Q10 takviyesi kullanmamalıdır.

Kan sulandırıcı, tiroid ilaçları kullanan, kemoterapi tedavisi alan, kalp yetmezliği, böbrek ve karaciğer hastalıkları ile diyabet gibi kronik hastalıkları olan kişiler de doktora danışmadan koenzim Q10 takviyesi kullanmamalıdır. 

Migren ağrılarını azaltır

Anormal mitokondriyal fonksiyon, beyin hücrelerinde düşük enerjiye yol açarak migreni tetikler. Koenzim Q10 Baş ağrısı, gürültü ve ışık hassasiyeti gibi diğer semptomlarla karakterize bir nörolojik hastalık olan migrene katkıda bulunabilir. Migren semptomlarını azaltabilir.

Kan şekerini düzenler

Oksidatif stres hücre hasarına neden olabilir. Diyabet ve insülin direnci gibi metabolik hastalıklara yol açabilir. 2024 yılında yapılan bir meta-analiz çalışması koenzim Q10’in insülin duyarlılığını iyileştirmeye ve kan şekeri seviyelerini düzenlemeye yardımcı olabileceğini öne sürmektedir.

Kanser gelişimini engeller

Koenzim Q10 kanser gelişiminde rol oynayabilen oksidatif stresi azaltır. Daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmakla birlikte bazı çalışmalar düşük koenzim Q10 seviyelerinin belirli kanser türlerinin artan riskiyle bağlantılı olabileceğini göstermektedir. Sözcü



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Mikrobiyota devrimi: Gelecek bağırsakta mı saklı?

ilim insanları artık bağırsaklarımızın ikinci değil birinci beyin olabileceğini söylüyor. Gelecekte kişiye özel diyetler, akıllı bakteriler ve dışkı bankaları hayatımıza girebilir. İkrobi...

Mide ağrılarının anında kesip atıyor

Her markette bulunan ve kilosu ortalama 40 liradan satılan bu bitki, sindirimi kolaylaştırarak bulantıyı azaltır ve mide ağrılarını kısa sürede hafifletiyor... Mide ağrısı, günün herhangi...


Haşlanmış patatesi her gün yiyin: O sorundan eser kalmıyor

British Medical Journal’da yayımlanan 40 yıllık kapsamlı bir araştırma, patates tüketim şeklinin tip 2 diyabet riski üzerinde belirleyici olduğunu ortaya koydu. ABD’de yaklaşık 200 bin sa...

İşte ekmek yerine tüketilmesi gereken tek besin

Prof. Dr. Canan Karatay, ekmek tüketimine sert çıkıp kahvaltıda ekmek yerine “Maraş cevizi” önerdi. Ancak bu öneri sosyal medyada hem destek hem de tepki gördü. Sağlıklı yaşam konusundaki...


Serinlemek için bile olsa bu 3 içeceği yazın asla içmeyin

Kavurucu sıcaklarda buz gibi bir içeceğin hayalini kurarken, aslında sağlığınıza bir tuzak kuruyor olabilirsiniz. Masum görünen ve serinlemek için ilk tercihiniz olan o çok popüler içecek...

Bu yiyecekler bunamayı tetikliyor, vücudu felç ediyor

Uzmanlar, sağlıklı bir beyin ve vücut için yalnızca şekerli ve doymuş yağ oranı yüksek gıdalardan değil, aynı zamanda beklenmedik bazı yiyeceklerden de uzak durulması gerektiğini belirtti...


Asyalılar asırlardır sütle karıştırıp içiyormuş

Top patlasa, davul çalsa derin uykunuzdan asla uyanmayacaksınız. Rahat ve kolay bir uyku için bu kadim baharat yüzyıllardır kullanılıyor. Ama çoğumuz bunun farkında bile değil. Süt ekleyi...

Geç uyumak unutkanlığa yol açar mı?

Yaşam temposu, geç uyumayı normalleştirdi. Ancak beyin bu tempoya uyum sağlamakta zorlanıyor. Çünkü uykusuz kalmak hafıza üzerinde kalıcı hasarlar bırakabiliyor.


Çörek otunu doğru tüketiyor musunuz?

Araştırmalar, binlerce yıldır şifa kaynağı olan çörek otunun; karaciğer yağlanması, iltihaplı romatizma gibi sağlık sorunlarına iyi geldiğini gösteriyor. Ancak etkilerinden faydalanmak i...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Şinasi Yurtsever'in büyük hayali satışa çıkarılacak

Mide kanseri nedeniyle Mart ayında hayatını kaybeden oyuncu Şinasi Yurtsever’in, ölümünden kısa bir süre önce hayalini gerçekleştirerek büyük bir yelkenli aldığı ortaya çıktı. Ailenin yel...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Mikrobiyota devrimi: Gelecek bağırsakta mı saklı?

ilim insanları artık bağırsaklarımızın ikinci değil birinci beyin olabileceğini söylüyor. Gelecekte kişiye özel diyetler, akıllı bakteriler ve dışkı bankaları hayatımıza girebilir. İkrobiyom, sadece sindirim değil; kararlarımız, ruh halimiz, bağışıklığımız ve hatta yaşlanma süremiz üzerinde de belirleyici olabilir. Gelecek bağırsakta mı başlıyor?

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR