
Telomerlerinize iyi bakın geç yaslanın...
Yaşlanma hızımız belirleyen en önemli etkenlerden biri de kromozomların uçlarında koruyucu kapak gibi işlev gören telomerlerdir. Hücreler her bölündüğünde telomerler biraz daha kısalır ve bu süreç de yaşlanmayı hızlandırır. Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz, işte bunu frenleme yollarını açıkladı.
Yaşlanmayı yavaşlatmak, son yıllarda üzerinde çok sayıda bilimsel araştırma yapılan bir konu… Bu açıdan hücre koruyucu telomerler üzerindeki çalışmalar da artıyor.
Çünkü yaşlanmayı geciktirmek için telomerlerin kısalmasını frenlemek önemli. Peki bu nasıl sağlanır? İşte Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Derya Uludüz’ün bu soruma verdiği yanıt:
Prof. Dr. Derya Uludüz
YAŞAM SAYACIDIR
Telomer uzunluğu ve telomeraz, hücresel yaşlanma sürecinin en büyük belirleyicileridir. Telomerler, genetik yapımız kromozomların uçlarındaki koruyucu kapak gibi işlev görerek, onların bozulmasını önler. Telomerler, ayakkabı bağcıklarının uçlarını koruyan plastik uçlara benzetilebilir. Hücreler her bölündüğünde telomerler biraz daha kısalır ve bu süreç zamanla yaşlanmayı hızlandırır.
Telomerler, adeta bir sayaç gibidir çünkü hücrelerin kaç kez bölünebileceğini belirler. Aşırı kısalmaları, hücrelerin bölünemez hâle gelmesine ve yaşlanmanın hızlanmasına yol açar.
Özetle telomer uzunluğu, sağlıklı yaşlanmanın ve uzun ömrün önemli bir göstergesidir.
TELOMERAZ ENZİMİ DE ÖNEMLİ
Telomeraz; hücre içerisinde var olan, kısalan telomerleri onaran, telomerlerin bitmesini engelleyen bir enzimdir. Telomerleri onararak hücresel gençliği korur. Hücrenin telomer boyu ve telomeraz enzim aktivitesi hücrenin kaç defa bölünebileceğini yani yaşam süresini belirler.
Telomer boyunun kısalmasını önleyen ve telomeraz aktivitesini artıran tedavilerle ve doğru yaşam tarzıyla (doğru beslenme, kaliteli uyku, düzenli egzersiz gibi…) yaşlanma sürecinin yavaşlatılabileceği düşünülmektedir.
Neden erken yaşlanırız?
Hücreler her bölündüğünde, telomerler bir miktar kısalır ve bu süreç yaşlanmayla doğrudan ilişkilidir. Ancak bazı yaşam tarzı faktörleri, telomerleri normalden çok daha hızlı bir şekilde kısaltarak yaşlanma sürecini hızlandırır ve birçok kronik hastalığa zemin hazırlar.
Bu faktörler; kronik stres, yanlış beslenme (Rafine şeker, işlenmiş gıdalar ve trans yağlar, inflamatuar sitokinleri tetikleyerek kronik iltihaplanmaya (inflamasyon) neden olur ve telomerleri tahrip eder), düzensiz uyku, hareketsiz yaşam, toksinler ve çevresel kirliliktir.
Böyle destek olun
İşte telomerlerin kısalmasını yavaşlatma yolları…
1 - Zerdeçal: Güçlü antioksidan özelliklere sahip ve telomer sağlığını koruyucu etkileriyle bilinir. İçeriğindeki kurkumin bileşiği, hücresel yaşlanmayı yavaşlatır, telomerleri koruyarak hücre yenilenmesini destekler ve iltihap karşıtı etkileri sayesinde genel sağlığı iyileştirir. Bir çay kaşığı toz zerdeçal bir bardak sıcak suya eklenip 10 dakika demlendikten sonra içine karabiber eklenerek etkisi artırılabilir. Tatlandırmak için bal veya limon da eklenebilir. Günlük olarak 1-2 fincan tüketilebilir. Zerdeçal tozu, bitki çaylarına veya çorbalara eklenerek de kullanılabilir.
2 - Uyku: Yalnızca zihnimizi dinlendiren bir süreç değil, aynı zamanda hücrelerin kendini yenilediği, telomerlerin onarıldığı ve vücudun yaşlanmaya karşı korunduğu kritik bir biyolojik süreçtir. Yapılan araştırmalar, yetersiz uyku süresinin telomer kısalmasını hızlandırdığını ve uzun vadede erken yaşlanma, bağışıklık sisteminin zayıflaması ve kronik hastalık risklerinin artmasına neden olduğunu ortaya koymuştur.
3 - Stres yönetimi: Stresle artan kortizol seviyeleri uzun süre yüksek kaldığında, hücre yenilenmesi yavaşlar, DNA hasarı artar ve telomerler kısalmaya başlar. Derin nefes teknikleri stresi giderir, hücresel düzeyde gençliği korumaya yardımcı olur. Günlük 5-10 dakikalık derin nefes egzersizleri yapmak, vücutta kortizol salınımını azaltarak telomerleri uzun vadede koruyabilir.
4 - Omega-3 yağ asitleri: Yaşlanmayı geciktiren en önemli doğal bileşiklerden biridir. Doğru ve doğal kaynaklardan alınan Omega-3, telomer uzunluğunu koruyarak hücresel yaşlanmayı yavaşlatabilir. Haftada birkaç kez yağlı balık (somon, sardalya, uskumru ve ton balığı), semizotu (zengin Omega 3 içeriği kadar bünyesinde bulunan glutatyon, C vitamini, A vitamini ve beta-karoten gibi güçlü antioksidanlarla da hücresel oksidatif stresi azaltarak telomerlerin korunmasına destek olur), günlük ceviz, keten tohumu ve soğuk sıkım zeytinyağı tüketimi, vücudun ihtiyacı olan Omega-3 seviyelerini doğal yollardan karşılamaya yardımcı olur.
5 - Yeşil çay: Uzun ömürle ilişkilendirilen bir bitkidir, içerdiği epigallokateşin gallat (EGCG) adlı güçlü antioksidan bileşik sayesinde telomerleri koruyarak hücresel yaşlanmayı yavaşlatır. Bir tatlı kaşığı yeşil çay yaprağı, bir bardak sıcak suya eklenerek 3-5 dakika demlenmelidir. Daha uzun demleme süresi, çayın tadını acılaştırabileceği için ideal süreye dikkat edilmelidir. Günlük olarak 2-3 fincan yeşil çay tüketmek, antioksidan etkilerinden maksimum fayda sağlamaya yardımcı olur.
6 - Düzenli egzersiz: Fiziksel aktivite, yalnızca kasları güçlendirmekle kalmaz, hücre sağlığını doğrudan etkileyerek telomerlerin korunmasına yardımcı olur. Telomerlerin onarılmasını ve korunmasını sağlayan telomeraz enzimi, düzenli egzersizle daha aktif hale gelir. Aerobik egzersizler yani koşu, yürüyüş, bisiklet, yüzme gibi aktiviteler kardiyovasküler sağlığı iyileştirerek telomerleri korur. Sözcü
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Şekerli kahve içenler dikkat! Korkutan ölüm riski detayı
Bilim insanlarının yaptığı son araştırma kahvenin yeni boyutlarını gözler önüne serdi. Kahve tiryakilerini ilgilendiren önemli detay ortaya çıktı. ABD’de Tufts Üniversitesi’ne bağlı Geral...
Sıcak çarpması kapıda: Vücudunuz alarm veriyor
Yüksek sıcaklıklar ve yetersiz sıvı alımı, yaz aylarında güneş çarpması riskini artırıyor. Doç. Dr. Veysel Kıdır, sıvı kaybının hayati sonuçlara yol açabileceğini belirtti.İç Hastalıkları...
Hap mı, bitki mi? Ne işe yarıyor, ne zararlı?
Uykusuzluğa karşı çare olarak görülen her ürün güvenli değildir. İlaçlar, çaylar, takviyeler… Peki hangisi gerçekten işe yarıyor? 50 yaş üstünde uyku destek ürünleri bilinçsizce kullanılı...
Akciğer kanseri neden hâlâ bu kadar ölümcül?
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Cengiz Şen, akciğer kanserinin her yıl yaklaşık 2 milyon kişinin ölümüne yol açtığını belirterek erken teşhisin önemine dikkat çekti. Dr. Şen, özellikle siga...
Beyin sisi, alzheimer değildir!
Kelimeleri bulamıyor, dalıp gidiyor, ne okuyorsan aklında tutamıyorsan bu bir hastalık olmayabilir ama ihmal de edilmemeli. Beyin sisi tıpkı Alzheimer ya da bunama gibi hissettirse de geç...
Kalbinizde plastik olabilir mi? Uzmanından kritik açıklama
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Demir, mikroplastiklerin yalnızca sindirim sistemini değil; kalp, beyin ve böbrekleri de tehdit ettiğini belirtti. Mikroplastiklerin vücutta iltihap ol...
35 yaş üstündeyseniz belirtiler erken başlıyor
Kadınların hayatında önemli bir dönüm noktası olan menopoz, her bireyde farklı belirtilerle ortaya çıkabilir. Ancak bazı sinyaller, bu sürecin daha zorlu geçebileceğine işaret eder. İşte ...
15 dakikalık egzersiz bel çevresini de inceltiyor
Alabama Üniversitesi’nden Dr. Elroy Aguiar, her ana öğünden sonra yapılacak yalnızca 15 dakikalık tempolu bir yürüyüşün, kan şekeri ve tansiyon kontrolünde anında etki gösterdiğini, uzun ...
Alzheimer’ın son perdesi: Hastalık evre evre nasıl ilerler?
Alzheimer’ın başlangıcı unutkanlık olabilir ama sonu çoğu zaman kendi adını, yüzünü, hayatını hatırlamamaktır. Bu bir bireysel çöküş değil, tüm ailenin sınavıdır. Erken evrede telefon kay...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Enis Arıkan Protez Saçlarını Çıkardı, Görenler Tanıyamadı
Oyuncu ve sunucu Enis Arıkan, yıllardır sürdürdüğü protez saç kullanımına son verdi. Sosyal medyada doğal görünümünü paylaşan Arıkan, takipçilerini hem şaşırttı hem de büyük ilgi gördü. T...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Şekerli kahve içenler dikkat! Korkutan ölüm riski detayı
Bilim insanlarının yaptığı son araştırma kahvenin yeni boyutlarını gözler önüne serdi. Kahve tiryakilerini ilgilendiren önemli detay ortaya çıktı. ABD’de Tufts Üniversitesi’ne bağlı Gerald J. ve Dorothy R. Friedman Beslenme Bilimi ve Politikası Okulu tarafından yürütülen yeni bir araştırma, kahve tüketiminin ölüm riskiyle olan bağlantısının, içine eklenen şeker ve doymuş yağ miktarına göre değişiklik gösterdiğini ortaya koydu.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.