
Bebeğinizin sağlığını tehdit eden gizli tehlike: Fazla kafein!
Emzirme döneminde fazla kafein tüketimi, anne sütündeki demir seviyelerini azaltarak bebeklerde kansızlık riskini artırabilir. Uzmanlar, özellikle erken doğmuş veya düşük doğum ağırlıklı bebeklerin kafeine daha duyarlı olduğunu belirtiyor. Emziren anneler, kahve, çay ve enerji içeceklerindeki kafein miktarına dikkat etmeli.
Kafeinin uyanıklık, dikkat ve enerji seviyelerini artıran etkilerinin, emziren anneler için önem taşıdığını söyleyen Dr. Betül Özbek, “Emzirme dönemi, annelerin uyku düzeninin bozulduğu ve yorgunluk seviyelerinin arttığı bir dönemdir. Bu süreçte anneler, kahve ya da çikolata gibi kafein içeren ürünlere yönelerek kendilerini daha enerjik hissedebilirler. Ancak, kafeinin belirli bir miktardan sonra anne sütüne geçmesi, bebek üzerinde olumsuz etkilere yol açabilir” diye konuştu.
KAFEİNİN FİZİKSEL VE PSİKOLOJİK ETKİLERİ
Kafeinin vücuttaki etkilerini anlatan Dr. Özbek, “Kafein, merkezi sinir sisteminde uyku ve yorgunluk hissini baskılayan bir moleküldür. Adenozin adlı nörotransmiterin etkisini engelleyerek uyanıklığı artırır. Aynı zamanda dopamin ve norepinefrin gibi nörotransmiterlerin üretimini teşvik eder. Dopamin, beynimizdeki ödül mekanizmalarıyla ilişkilidir ve kafein, bu mekanizmaları uyararak mutluluk, zevk ve iyi hissetme durumlarını artırabilir. Ancak, aşırı kafein tüketimi, anksiyete, sinirlilik, huzursuzluk ve uykusuzluk gibi istenmeyen yan etkilere neden olabilir” ifadelerini kullandı.
‘KAFEİN, 1 SAAT İÇİNDE ANNE SÜTÜNE GEÇER’
Emzirme dönemindeki anneler için kafein tüketimi konusunda dikkat edilmesi gereken en önemli noktanın, kafeinin anne sütüne geçiş süresi olduğunu belirten Dr. Özbek, “Yapılan araştırmalara göre, emziren anneler kafein içeren ürünleri tükettikten yaklaşık bir saat sonra, anne sütünde kafein bulunmaya başlar. Bu nedenle, emzirme dönemindeki annelerin kafein alımını sınırlamaları önemlidir. Fazla kafein alımı bebeklerde huzursuzluk, gerginlik ve kötü uyku düzeni gibi olumsuz etkiler yaratabilir” dedi.
‘10 FİNCAN KAHVE İÇEN ANNENİN SÜTÜ, BEBEKTE UYKU PROBLEMLERİNE NEDEN OLABİLİR’
Emziren anneler için kafein tüketiminin güvenli sınırlarına değinen Dr. Özbek, “Yapılan bilimsel çalışmalar, günde 10 fincan kahve içen annelerin bebeklerinde kafein kaynaklı huzursuzluk ve uyku problemleri gibi yan etkilerin görüldüğünü göstermektedir. Ayrıca, günde 450 ml’den fazla kahve tüketen annelerin sütündeki demir miktarının azalabileceği ve bu durumun bebeklerde kansızlık riski oluşturabileceği bulunmuştur. Amerika ve Avrupa’daki yetkili sağlık kuruluşlarının emziren anneler için önerdiği günlük kafein limiti 200 mg oluyor. Erken doğmuş veya düşük doğum ağırlıklı bebekler kafeine daha duyarlı oldukları için, bu bebeklere sahip annelerin kafein tüketimini daha da sınırlamaları gerekmektedir” diye konuştu.
KAFEİN İÇEREN ÜRÜNLERDEKİ MİKTAR
Dr. Özbek, Türkiye’de yaygın olarak tüketilen bazı içeceklerin kafein içeriklerini şu şekilde sıraladı:
* 1 fincan Türk Kahvesi (60 ml): 50-65 mg
* 1 shot Espresso (30 ml): 65-80 mg
* 240 ml Filtre Kahve: 70-140 mg (ortalama 95 mg)
* 240 ml Americano: 65-80 mg
* 240 ml Kafeinsiz Kahve: 2-7 mg
* 240 ml Soğuk Demlenmiş Kahve: 100 mg
* 240 ml Hazır Kahve: 30-120 mg
Kafein miktarının, kullanılan kahve türüne, demleme yöntemine ve sıcaklık gibi faktörlere bağlı olarak değişebileceğini söyleyen Dr. Özbek, “Ayrıca, siyah ve yeşil çay anneler tarafından yaygın olarak tüketiliyor. 240 ml’lik bir porsiyon siyah veya yeşil çay ortalama 30-50 mg kafein içeriyor” ifadelerini kullandı. Sözcü
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Mikrobiyota devrimi: Gelecek bağırsakta mı saklı?
ilim insanları artık bağırsaklarımızın ikinci değil birinci beyin olabileceğini söylüyor. Gelecekte kişiye özel diyetler, akıllı bakteriler ve dışkı bankaları hayatımıza girebilir. İkrobi...
Mide ağrılarının anında kesip atıyor
Her markette bulunan ve kilosu ortalama 40 liradan satılan bu bitki, sindirimi kolaylaştırarak bulantıyı azaltır ve mide ağrılarını kısa sürede hafifletiyor... Mide ağrısı, günün herhangi...
Haşlanmış patatesi her gün yiyin: O sorundan eser kalmıyor
British Medical Journal’da yayımlanan 40 yıllık kapsamlı bir araştırma, patates tüketim şeklinin tip 2 diyabet riski üzerinde belirleyici olduğunu ortaya koydu. ABD’de yaklaşık 200 bin sa...
İşte ekmek yerine tüketilmesi gereken tek besin
Prof. Dr. Canan Karatay, ekmek tüketimine sert çıkıp kahvaltıda ekmek yerine “Maraş cevizi” önerdi. Ancak bu öneri sosyal medyada hem destek hem de tepki gördü. Sağlıklı yaşam konusundaki...
Serinlemek için bile olsa bu 3 içeceği yazın asla içmeyin
Kavurucu sıcaklarda buz gibi bir içeceğin hayalini kurarken, aslında sağlığınıza bir tuzak kuruyor olabilirsiniz. Masum görünen ve serinlemek için ilk tercihiniz olan o çok popüler içecek...
Bu yiyecekler bunamayı tetikliyor, vücudu felç ediyor
Uzmanlar, sağlıklı bir beyin ve vücut için yalnızca şekerli ve doymuş yağ oranı yüksek gıdalardan değil, aynı zamanda beklenmedik bazı yiyeceklerden de uzak durulması gerektiğini belirtti...
Asyalılar asırlardır sütle karıştırıp içiyormuş
Top patlasa, davul çalsa derin uykunuzdan asla uyanmayacaksınız. Rahat ve kolay bir uyku için bu kadim baharat yüzyıllardır kullanılıyor. Ama çoğumuz bunun farkında bile değil. Süt ekleyi...
Geç uyumak unutkanlığa yol açar mı?
Yaşam temposu, geç uyumayı normalleştirdi. Ancak beyin bu tempoya uyum sağlamakta zorlanıyor. Çünkü uykusuz kalmak hafıza üzerinde kalıcı hasarlar bırakabiliyor.
Çörek otunu doğru tüketiyor musunuz?
Araştırmalar, binlerce yıldır şifa kaynağı olan çörek otunun; karaciğer yağlanması, iltihaplı romatizma gibi sağlık sorunlarına iyi geldiğini gösteriyor. Ancak etkilerinden faydalanmak i...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Melek Mosso: En çok annem bekledi
Şarkıcı, “Badem”in hikâyesini şöyle anlattı: “2014 yazında, Marmaris sahilinde yürürken gördüğüm tatlı bir çiftin aşkından çok etkilendim. O an telefonun kayıt tuşuna basıp ‘Badem’i söyle...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Mikrobiyota devrimi: Gelecek bağırsakta mı saklı?
ilim insanları artık bağırsaklarımızın ikinci değil birinci beyin olabileceğini söylüyor. Gelecekte kişiye özel diyetler, akıllı bakteriler ve dışkı bankaları hayatımıza girebilir. İkrobiyom, sadece sindirim değil; kararlarımız, ruh halimiz, bağışıklığımız ve hatta yaşlanma süremiz üzerinde de belirleyici olabilir. Gelecek bağırsakta mı başlıyor?
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.