Fransız ve İngiliz liderler, Avrupa'ya yön vermek için Washington'a gidiyor

Washington, Ukrayna savaşının geleceğini şekillendirecek kritik görüşmelere ev sahipliği yapıyor. Başkan Trump, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Beyaz Saray’da bir araya gelerek Avrupa güvenliği ve barış müzakerelerindeki yol haritasını tartışacak. Ancak, Avrupa içindeki bölünmüşlük ve Trump’ın Zelenski’ye yönelik sert eleştirileri, müzakerelerin gergin bir atmosferde geçeceğine işaret ediyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve İngiltere Başbakanı Keir Starmer, Beyaz Saray’da Ukrayna savaşı ve Avrupa güvenliği üzerine kritik görüşmeler gerçekleştirmek üzere Washington’da bir araya gelecek.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz, Macron’un ve Starmer’ın Washington’a gelişini Çarşamba günü yaptığı açıklamayla doğruladı.

ABD ve Avrupa liderleri, Ukrayna savaşına diplomatik bir çözüm bulma girişimlerini hızlandırırken, Beyaz Saray’da yapılacak görüşmelerin savaşın gidişatına yönelik yeni adımlar getirmesi bekleniyor.

Riyad’daki müzakereler hakkında konuşan Waltz, “Tüm taraflarla temas halindeyiz. Bir sonraki aşama, teknik ekiplerin oluşturulması ve detayların ele alınması olacak” dedi. Ancak, Avrupa’nın savaş sonrası güvenlik düzenlemeleri konusundaki bölünmüşlüğü, sürecin karmaşıklığını artırıyor.

YOL HARİTASI İÇİN YOLDALAR

Macron ve Starmer’ın Washington’daki temasları, Avrupa'nın Ukrayna'daki savaşın gidişatıyla ilgili kararsızlığına bir çözüm bulmak için atılmış bir adım oldu.

Fransa Cumhurbaşkanı, Beyaz Saray’a gelmeden önce, Avrupalı liderlerle bir zirve düzenleyerek AB'nin Ukrayna'ya göndermesi beklenen barış gücünü, Ukrayna'ya verilecek AB garantilerini ve Trump'ın 'Rus yanlısı' olarak değerlendirilen tutumunu konuştu.

Ancak zirvede, Avrupa içinde bu konuda ortak bir görüş oluşmadı. Fransa, Polonya, İngiltere ve Finlandiya; Ukrayna - Rusya sınırına asker göndermeye sıcak bakarken Almanya ve İsveç gibi ülkeler çekimser davrandı.

Beyaz Saray’daki görüşmelerin ardından, Avrupa’nın ve ABD’nin Ukrayna konusunda nasıl bir ortak strateji izleyeceği netleşecek.

Washington yönetimi, barış müzakereleri sürecinde Avrupa’nın daha aktif bir rol üstlenmesini istiyor. Ancak, kıtanın liderleri arasında birlik sağlanmadığı sürece, barış yolundaki adımların daha fazla müzakereye ihtiyaç duyacağı görülüyor.

SAVAŞTAN DAHA GERGİN BARIŞ GÖRÜŞMELERİ

Başkan Trump, Ukrayna konusundaki son açıklamalarında Kiev yönetimini hedef alarak Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski’yi savaşın başlarında bir anlaşmaya varmamakla suçladı.

Trump, Truth Social’da yaptığı paylaşımda, “Mütevazı bir komedyen olan Zelenski, ABD’yi 350 milyar dolar harcamaya ve kazanılamaz bir savaşa ikna etti. ABD ve Trump olmadan barış mümkün olmayacak” ifadelerini kullandı.

Ayrıca, Washington’un Avrupa’dan çok daha fazla mali yük üstlendiğini ve Ukrayna’da seçimlerin yapılmamasının demokratik bir zafiyet olduğunu ileri sürdü.

Fransa ve Almanya, Trump’ın Ukrayna’ya yönelik sert eleştirilerine tepki gösterdi. Fransa hükümet sözcüsü Sophie Primas, ABD Başkanı’nın Avrupalı müttefikleriyle yeterince istişare etmeden açıklamalar yaptığını söyledi.

Almanya Başbakanı Olaf Scholz ise Trump’ın Zelenski’yi “diktatör” olarak nitelendirmesini yanlış ve tehlikeli buldu. İngiltere Başbakanı Starmer da Ukrayna liderine desteğini açıkça ifade etti.

Starmer’ın ofisinden yapılan açıklamada, “Başbakan, Ukrayna’nın demokratik yoldan seçilmiş lideri olarak Cumhurbaşkanı Zelenski’ye desteğini belirtti” denildi.

Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenski, Trump’ın sözlerine doğrudan yanıt vermese de Ukrayna’nın diplomatik süreçlerde dışlanmasına sert tepki gösterdi.

Ankara ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, Kiev yönetimi masada olmadan alınacak kararların kabul edilemez olduğunu belirtti. Çarşamba gecesi yaptığı halka sesleniş konuşmasında, “Ayaklarımızın üzerinde güçlü şekilde duruyoruz. Ukrayna’nın birliğine, cesaretine ve Amerika’nın pragmatizmine güveniyorum” ifadelerini kullandı. Sözcü