Yukarı
415552

Temiz hava almanın bir faydası daha ortaya çıktı

20 Kasım 2024 09:03

Temiz hava almanın faydaları hakkında birçok şey duymuşsunuzdur, ancak yeni bir araştırma bu durumun bilimsel bir boyutunu ortaya koyuyor: İnsan vücudu, bazı vitamin ve mineralleri doğrudan havadan absorbe edebiliyor. Uzmanlar, bu besinlere "aeronutrientler" adını veriyor.

Newcastle Üniversitesi ve RMIT Üniversitesi araştırmacıları tarafından yayımlanan makaleye göre, iyot, çinko, manganez ve bazı vitaminler gibi temel besin maddeleri solunum yoluyla vücuda alınabiliyor. Bu durum, özellikle deniz kenarı gibi iyot bakımından zengin bölgelerde yaşayan bireylerin besin düzeylerinde görülen farklarla destekleniyor.

Araştırmacılar, insanların gün boyunca yaklaşık 9 bin litre hava soluduğunu ve bu sürekliliğin, besin alımını tamamlayıcı bir mekanizma sağlayabileceğini belirtiyor. Solunum sistemi, vücuda oksijen sağlamanın ötesinde, mikro besinlerin emilimi için de bir kapı aralıyor. Örneğin, 1960'larda yapılan bir araştırma, çamaşırhanelerde çalışanların havadaki iyotu absorbe ederek kan ve idrar iyot seviyelerini artırdığını gösterdi.

Havadan alınan bu besinler, burun ve akciğerlerdeki minik kan damarları ve koku algılama hücreleri aracılığıyla doğrudan kan dolaşımına karışıyor. Araştırmalara göre, akciğerler bağırsaklardan 260 kat daha büyük molekülleri emebiliyor. Bu, solunum yoluyla alınan besinlerin etkili bir şekilde vücuda giriş yapmasını sağlıyor.

Özellikle aerosol formundaki B12 vitamini, geçmişte B12 eksikliği tedavisinde başarıyla kullanılmış. Bu, veganlar, yaşlı bireyler ve bazı kronik hastalıklarla mücadele edenler için önemli bir umut ışığı olabilir. Araştırmacılar, diğer mikro besinlerin de aerosolize edilip sağlık sektöründe kullanılabileceğini öne sürüyor.

Aeronutrientlerin potansiyeli yalnızca besin takviyesiyle sınırlı değil. Bu keşif, şehirleşmenin getirdiği modern hastalıkların önlenmesinde de rol oynayabilir. Örneğin, doğada daha fazla zaman geçirerek bu aeronutrientlerden faydalanmak, sağlık açısından uzun vadeli etkiler yaratabilir.

Bununla birlikte, henüz aeronutrientlerin tam etkileri ve potansiyel riskleri net değil. Araştırmacılar, kontrollü deneylerle hangi havadaki bileşenlerin sağlık açısından yararlı olduğunu, hangi dozda alınması gerektiğini ve güvenlik sınırlarını belirlemek için çalışmalara ihtiyaç olduğunu vurguluyor.

Sonuç olarak, gelecekte beslenme kılavuzları yalnızca yediklerimize değil, aynı zamanda soluduğumuz havaya da odaklanabilir. Araştırmacılar, dengeli bir diyetin yanı sıra doğada yeterli zaman geçirmenin, sağlıklı bir yaşam için daha da önemli hale gelebileceğini söylüyor.

Sözcü



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

20 yıllık çalışma ortaya çıkardı: İşte yaşlanan beynin göstergesi

Johns Hopkins Üniversitesi liderliğindeki araştırmacılar, Demans Riski Altındaki Yaşlı Kontroller için Biyobelirteçler (BIOCARD) kohortuyla yaptıkları bir çalışmada, bazı faktörlerin daha...

Stresli misin? 4-7-11 yöntemi anında rahatlama sağlıyor

Günlük yaşamda iş, ev ve sosyal yaşam arasındaki dengeyi kurmak genellikle zor olabiliyor, çoğu zaman kendimize dinlenmek için yeterli zaman ayıramıyoruz. Bu durum, kendimize kapanmak ve ...


Bilim insanları uyardı: Uyumazsanız unutursunuz

Columbia Üniversitesi’nin çalışmasına göre, ABD'de 65 yaş üstü bireylerin %10’u demansla mücadele ediyor. Harvard Tıp Fakültesi’nin yürüttüğü bir başka araştırma ise günde 8 saatten az uy...

Muzları satın aldıktan sonra neden hemen yıkamalısınız?

Muz, kalın kabuğu nedeniyle genellikle yıkanmadan tüketilen meyveler arasında yer alıyor. Ancak, bu alışkanlık sandığınız kadar masum olmayabilir. Üstelik sebebi sadece hijyen de değil. D...


Çabuk sinirlenmenizin nedeni belli oldu...

Hepimiz günlük hayatın stres ve yoğunluğunda zaman zaman sinirli ya da asabi hissedebiliyoruz. Ancak, eğer kendinizi her zamankinden daha fazla öfkeli, sabırsız ve gergin hissediyorsanız,...

Diyabet vakaları 800 milyonu aştı

Dünyada diyabetin yaygınlığını ve tedavisini inceleyen çalışma, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ile iş birliği içinde NCD-RisC tarafından yürütüldü. Araştırmaya göre, diyabet vakalarının yarısı...


35 yaşında başlıyor, ölüme yol açıyor!

Prof. Dr. Mehtap Kaçar, yaşlanmanın vücutta birçok değişikliğe yol açtığını ve yaş aldıkça ilk kaybedilen dokunun iskelet kası olduğunu belirterek, Sarkopeni (yaşa bağlı kas kaybı) hakkın...

Uzmanlar uyardı: Sık sık kötü rüya görmek beyni etkiliyor!

Yeni bir araştırma, sık görülen kötü rüyaların demans riskiyle bağlantılı olabileceğini ortaya koyuyor. Ortalama 73 yıl yaşam süresi olan bir birey, hayatının yaklaşık altı yılını rüya gö...


SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Sertab Erener gözyaşlarını tutamadı

Şarkıcı Sertab Erener kendisi için düzenlenen 'Saygı1' etkinliğinde gözyaşlarına hakim olamadı. BaBaLa TV'nin düzenlediği 'Saygı1' etkinliği önceki akşam Wolkswagen Arena'da gerçekleşti. ...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

20 yıllık çalışma ortaya çıkardı: İşte yaşlanan beynin göstergesi

Johns Hopkins Üniversitesi liderliğindeki araştırmacılar, Demans Riski Altındaki Yaşlı Kontroller için Biyobelirteçler (BIOCARD) kohortuyla yaptıkları bir çalışmada, bazı faktörlerin daha hızlı beyin küçülmesi ve normal bilişsel işlevlerden hafif bilişsel bozukluğa (MCI) daha hızlı ilerlemeyle ilişkili olduğunu keşfettiler.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR