Yukarı
207922

Dünyada örneği yok, kalp tamir kiti

22 Nisan 2018 12:38

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Öğretim Üyesi Göğüs Cerrahisi Uzmanı Dr. Mahmut Tokur, bıçak ve ateşli silahla kalp yaralanmalarında kan kaybından kaynaklı ölümleri minimuma indirmek için geliştirdiği ve uluslararası patentlerini de aldığı ‘Kalp Tamir Kiti’nin seri üretimine başlıyor. Geliştirdiği kitin dünyada bir örneği olmadığını, ‘Kalp Tamir Kiti’ dışında diğer tıbbi sondaların üretimini de yapacağını ifade eden Dr. Tokur, işletme ve yatırım giderleriyle maliyeti 10 milyon lirayı bulacak tesiste ilk yıl 10 milyon dolarlık bir ciro hedeflediklerini söyledi.

Göğüs cerrahisi uzmanı olduğu için icapçı usulü çalıştıklarını ve 2006’da Kahramanmaraş Devlet Hastanesi’nde görev yaparken çağrıldığı kalp yaralanmaları vakalarının çoğunda yaralının hastaneye geldiğinde ölmüş olduğunu belirten Dr. Mahmut Tokur, bu durumun basit bir müdahaleyle çözülebileceğine inanarak kolları sıvadığını söyledi. Bu konudaki düşüncelerini karakalem çalışması ile kağıda dökerek çalışmalarının temelini atan Dr. Tokur, 12 yıllık bir sürecin sonunda fikrin çizime, çizimin ürüne dönüştüğünü belirtti.

‘HASTANE YOLUNDA ÖLENLERİN HAYATTA KALMASINI SAĞLAYACAK’

mahmut-tokur-dha-1

Göğüs yaralanmalarının çoğunun kalp yaralanması olduğunu ve acil müdahale edilmediği taktirde bu yaralanmaların tamamına yakınının ölümle sonuçlandığını ifade eden Dr. Mahmut Tokur, “Kalp yaralanmaların kalp atmaya, çalışmaya devam ettiği için her çalıştığında, her kontraksiyon yaptığında kanı damarlar yerine vücut boşluğuna atar. Bu da hastaların kan kaybına, tabiri caizse iç kanamadan ölmesine neden olur. Bu tür yaralanmalardan tam bir istatistiki bir veri olmamasına rağmen yüzde 50’ye yakını sağlık ekiplerinin olay yerinde hastaya ulaşmadan ölmesiyle sonuçlanır. Kalan yüzde 50’nin ise büyük bir çoğunluğu hastaneye ulaştırma sürecinde hayatını kaybeder. Yüzde 5’lik gibi çok küçük bir rakam ameliyathaneye canlı olarak ulaşır ve kalpteki yaralanma onarılarak hayata dönebilir. Bizim bu projeyi geliştirmedeki amacımız aradaki canlı yakalanmış ancak değişik nedenlerle yolda hayatını kaybeden insanların kalmasını temin etmek üzere ortaya çıkarıldı” diye konuştu.

‘SAĞLIK EĞİTİMİ ALMAMIŞ İNSANLAR DA KULLANABİLİR’

İdrar sondasından esinlenerek geliştirdiği kitin kullanımının da çok basit olduğunu belirten Dr. Mahmut Tokur, kitin  özelliklerini ve nasıl kullanılacağını şöyle anlattı:

“Bu aparat temelde bir sonda… Ucunda bir balon var ve kalp yaralanmalı vakalarda yaralanmanın olduğu bölgede uyguladığımızda ucundaki balonu şişirdiğimizde kanayan bölgeyi tıkayarak kanamayı engelliyor. Arka tarafında 3 tane yolu var bir tanesi balonu şişirmesini sağlıyor, diğeri sondanın kılavuzu, diğeri de bu hastayı şoktan ölümünü engellemek için direkt serim ya da kan verebildiğimiz bir kanal. Genellikle göğüs ön kafesi üzerindeki yaralanmalar kalp yaralanması yüksek olan yaralanmalardır. Giriş deliği olan yerden kiti göğüs boşluğuna ilerletiyoruz gidebildiği yere kadar. Bu hastaya herhangi bir tıbbi bir alet kullanmadan uygulanabilen bir kateter. Arka tarafından kan gelmeye başladığında ucundaki balonu bir enjektör yardımıyla hava vererek şişiriyoruz. Şişirdikten sonra göğüs kafesine oturmasını sağlıyoruz. Dış sisteminde bulunan vantuz ve klips sistemiyle sabitleyerek içeriden ve dışarıdan hareket etmesini önlemiş oluyoruz. Böylelikle deliğin tekrardan açılması engellenmiş oluyor. İstersek bu şekilde hastaneye götürebildiğimiz gibi eğer hasta çok kan kaybetmişse arkasındaki kılavuz kanaldan kan ya da serum vererek bu kaybettiği sıvıyı geri yerine koyabiliyoruz, hastayı şoktan çıkarabiliyoruz ve hastayı canlı bir şekilde hastaneye, ameliyathaneye  ulaştırabiliyoruz. Bu sonda, sağlıkçılar tarafından hastalara uygulanabildiği gibi temel sağlık eğitimi almamış insanlar tarafından da uygulanabilir. Örneği bir savaş halinde yanında arkadaşı yaralanmış olan bir diğer asker bunu yanındaki asker arkadaşına uygulayabilir. Böylelikle savaş alanında hayatta kalmasını sağlıklı şekilde hastaneye ulaşmasını temin edebilir. Yani savaş cerrahisinde önemli bir enstrüman olarak kullanılabilecek bir sonda.”

‘DENEYLERDE BAŞARI ORANI YÜZDE 90’NIN ÜZERİNDE’

mahmut-tokur-dha

‘Kalp Tamir Kiti’ni geliştirdikten sonra birçok deneyler yaptıklarını da kaydeden Dr. Tokur, “Geliştirdiğimiz bu ürün, patenti bize ait olan bir ürün. Uluslararası patent süreci tamamlandı ve tüm dünyada bizim adımıza, şirketimiz adına patenti, tescili gerçekleştirildi. Dünyada bir muadili yok. nasip olur da bu ürünü bu tesiste üretmiş olursak tüm dünyaya bizim tarafımızdan bir Türk ürünü olarak satılabilecek bir ürün. 2014’te projemizi tamamladık ve ortaya çıkan prototipin denemelerini yaptık. Domuzlar üzerinde yapmış olduğumuz deneylerin yüzde 90’nın üzerinde başarısı ortaya çıktı” dedi.

‘YIL SONUNDA ÜRETİME BAŞLIYORUZ’

Tüm bu çalışmaları 2011’e kadar kendi imkanlarıyla yaptığını ancak 2011’den sonra imkanların yetersiz kalmaya başlamasıyla KOSGEB’den Ar-Ge İnovasyon desteği alarak Bebiller Limited Şirketi’ni kurduklarını kaydeden Dr. Tokur, 2015 sonunda da Bilim ve Sanayi Bakanlığı’ndan destek aldıklarını belirtti. Tüm bu aşamadan sonra kitin üretimi için başlangıç yatırımı 5 milyon lira olan ve devletin yüzde 50 hibe desteği verdiği tesisin inşaatına başladıklarını kaydeden Tokur, işletme ve yatırım giderleriyle maliyeti 10 milyon lirayı bulacak tesiste ilk yıl 10 milyon dolarlık bir ciro hedeflediklerini söyledi. Tesisten patentini aldığı kitin diğer tıbbi sondaların üretimini de yapacağını ifade eden Dr. Tokur şöyle devam etti:

“Şu anda içerisinde bulunduğumuz tesiste bu hibe desteği sayesinde hayata geçmiş oldu. Şu anda tesisin kaba inşaatı bitti, makine ekipmanının gelmesi bekleniyor. nasip olursa yıl sonunda ilk ürünümüzü ticari olarak ortaya çıkarmayı hedefliyoruz. ‘Kalp Tamir Kiti’ni üretmek için kurduğumuz bu tesisin altyapısı şu anda diğer birçok sondayı da üretmeye müsait, çünkü temel makine ve ekipman aynı. Sadece kalıp değişimiyle yeni ürünler üretebilecek durumdayız. Bu anlamda tesisin içerisine bir kalıphane kuruyoruz. Bu şekilde ‘Kalp Tamir Kiti’nin kaç tane hastaya uygulanabileceği formülünden değil de kaç tane merkezde bulundurulacağı formülü üzerinden gittiğimizde ülkemizde şu an yılda 130 bin adet ihtiyaç olduğunu tespit ettik. Bu kapsamda yıllık 130 bin adet ‘Kalp Tamir Kiti üretmeyi, diğer sondalardan ise, yani mevcutta var olan çoğunu dışarıdan aldığımız sondalardan ise yıllık 3 milyon adet üretmeyi hedefliyoruz.”

‘YABANCI ÜLKELERDEN TEKLİF GELDİ’

mahmut-tokur-dha-2

Sağlık sektörünün 2 trilyon dolarlık bir pazarla silah sektöründen daha büyük bir değer olduğunu belirten Dr. Tokur, sondaların dünyadaki pazar değerinin 10 milyar dolar, Türkiye pazar değerinin ise 700 milyon dolara ulaştığını belirtti. Yıllık yüzde 12 civarında büyüyen bu pazarın yüzde 15’ni yerli üretimle karşılarken, yüzde 85’inde ülke olarak dışa bağımlı olduğumuza dikkat çeken Dr. Mahmut Tokur, “2015’te uluslararası patent başvurumuzu yaptıktan sonra başvuru sayesinde dünyadaki birçok bu işlerle uğraşan kurum, kuruluş ve sektörler haberdar oldu projemizden. Bu anlamda bize geri dönüşler oldu daha başvuru aşamasındayken. Bu ürünü üretmeyle ilgili teklifler geldi İsviçre’den, Hindistan’dan, Pakistan’dan. Bizi en çok arayan yerler buralar oldu. Biz bunu ülkemizde üretmek istedik. Ülkemizde de özellikle Kahramanmaraş’ta üretmek istedik. Bizim için artık dışarıdan ürün alan değil ürün satan, ihraç eden, bilgi üreten bir konuma gelmek önemliydi. Lokale indirgediğimizde de Kahramanmaraş’ın medikal sektöre yatkın olduğunu düşündüğümden dolayı Kahramanmaraş’ta bu projeyi hayata geçirmek istedim” dedi.

DHA



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Soğuk su içmek bizi hasta eder mi?

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslıhan Candevir, kavurucu sıcaklarda sıvı kaybına karşı su tüketiminin önemini vurgu...

Kalbiniz kaç yaşında?

“Kalbin biyolojik yaşı” takvim yaşından farklı olarak kalbin yaşlanma hızını gösteren bir kavramdır. Yani kalbin yaşı, kalbin kaç kere attığıyla değil, nasıl attığıyla ölçülür. Bazen 40 y...


Beyniniz ne durumda?

Günümüzde yaşam süresi uzasa da buna paralel olarak alzheimer, parkinson gibi hastalıklar da artıyor… Pek çok insan 70-80’lerinde bunama sorunu yaşıyor. Dolayısıyla günümüzde ‘longevity’ ...

Tehlikeli yükseklik: Gizli hipertansiyon

Tansiyonu olduğunu bilmeyen milyonlarca kişi, kalp krizi ve felç riskiyle yaşadığının farkında değil. Tansiyon değeriniz normal olsa bile gizli hipertansiyonunuz olabilir. Özellikle sabah...


Yorgun, gergin, huzursuz musunuz? Nedeni bu olabilir

Yaz aylarında artan sıcaklıklarla birlikte vücudun su ihtiyacı da yükseliyor. Uzmanlar, yeterli su tüketiminin sadece fiziksel sağlık için değil, ruhsal denge ve stres kontrolü açısından ...

Gençsin ama risk altındasın, bu belirtiye dikkat!

Kardiyoloji Uzmanı Dr. Onur Yıldırım, hipertansiyonun yalnızca yaşlıları değil, genç bireyleri de tehdit ettiğini vurguladı. 40 yaş altındaki bireylerde hipertansiyon oranının yüzde 9 ila...


Hep yorgun, kızarık gözleriniz mi var?

Kuru göz hastalığı, gözde batma, yanma, kızarıklık ve bulanık görme gibi belirtilerle yaşam kalitesini olumsuz etkileyen yaygın bir sağlık sorunudur. Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Uğur Tunç...

Sıcak havalarda gazlı içecek tüketmek susuzluğu artırıyor

Sıcak havalarda özellikle bilinçsiz gazlı içecek tüketmenin sağlığı tehlikeye attığını belirten Diyetisyen Mısra Beste Köleoğlu, “Gazlı içeceklerdeki kafein idrar söktürücü etki yapar, bu...


Kemik Erimesi: Kırılgan Yaşlılık

Her 3 kadından 1’i, her 5 erkekten 1’i yaşamı boyunca osteoporoz kaynaklı kırık riskiyle karşı karşıya. Kemikler, yaşla birlikte kütle ve yoğunluk kaybeder. Kalça kırığı sonrası ilk 1 yıl...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Hadise sessizliğini Seda Sayan'la fena bozdu

Hadise'nin, Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava sahnesinde sergilediği dansı ünlüler dünyasını da ikiye böldü. Kendisine yapılan eleştirilere dayanamayan Hadise, Seda Sayan'lı bir paylaşım yap...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Soğuk su içmek bizi hasta eder mi?

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslıhan Candevir, kavurucu sıcaklarda sıvı kaybına karşı su tüketiminin önemini vurgularken, halk arasındaki ‘Terliyken soğuk su içme, hasta olursun’ söylemlerinin bilimsellikten uzak bir şehir efsanesi olduğunu söyledi.

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR