Yukarı
206799

Ameliyatsız estetik 'Altın İğne'

07 Nisan 2018 10:58

Medicana Sivas Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Dr. Selma Uçar, son zamanların gözde güzelleşme yöntemi 'Altın İğne' hakkında merak edilenleri açıkladı. 
 

Dermatoloji Uzmanı Dr. Selma Uçar, estetik operasyonlara kıyasla çok daha kolay, ağrısız ve risksiz güzelleşme yöntemi olan 'Altın İğne' uygulaması hakkında bilgiler verdi. Uçar, altın iğne yöntemi ile cildin yüzeyinin altında kalan tabakalarına onarılabilir ölçüde ufak bir hasar vererek ilgili bölgedeki onarıcı hücre ve sistemlerin daha hızlı harekete geçmesini sağlandığını belirtti. Uçar, tedavide altın iğne denilen ve ucunda cildin 0,5 ile 3,5 milimetre kadar altına girebilen çok küçük iğneler bulunan kullanıldığını söyledi. 
 

Altın İğne nasıl yapılır? 
Altın iğrenin uygulanışı hakkında bilgi veren Uçar, "İşlem öncesi, uygulama alanı temizlenir ve anestezi etkisi olan krem uygulanır. Ucuna altın iğne aparatı takılan radyofrekans cihazı, cilde temas ettirilir. Ucunda çok sayıda mikro altın iğnecikler bulunan cihaz, cildi tarar. Altın iğneler ayarlanmış derinlikte cilde temas eder ve ani giriş çıkışlar yapar. Bu sayede cilt yüzeyine herhangi bir zarar vermeden cilt alt tabakasında kolajen ve elastin üretimi tetiklenir." dedi. 

 

Cilt gençleştirmede Altın İğne 
Uçar, Altın İğne metodu ile cildin gençleştirildiğini ifade ederek,"Özellikte yüz sıkılaştırma ve benzeri işlemlerde bu tip bir uygulamanın tercih edilmesinin sebebi hem daha etkili ve kalıcı sonuçlar ortaya çıkarmak, hem de cildin dışarıdan görülen yüzeyinde oluşabilecek yara izi, kızarıklık, uzun süreli ödem gibi sonuçlardan kaçınmaktır. Ameliyatsız estetik yöntemleri arasında en etkililerinden biri olan bu yöntemde bıçak veya benzeri herhangi bir alet kullanılmadığından genel anesteziye başvurulmaz. Bunun yerine uygulama yapılacak bölgeye uygulamadan yaklaşık yarım ile bir saat önce Emla krem benzeri anestezik bir krem kullanılarak lokal anestezi uygulanır. İşlem sırasında kullanılan iğneler çok küçük ve uygulama kısa süreli olduğundan rahatsız edici bir acı hissedilmez ve işlem sonrasında da acı, ağrı, yanma olmaz." diye konuştu. 

 

Kırışıklık gidermede Altın İğne 
Altın iğne yönteminin kırışıklıkların giderilmesinde olumlu sonuçlar verdiğinin altını çizen Uçar, "Altın iğnenin en sık kullanıldığı alanlardan biri de özellikle yüzde oluşan kırışıklıklardır. Kırışıklık giderme işlemi için kişinin arzusuna göre göz kenarı, dudak çevresi, boyun gibi belli bir bölgeye ya da yüz bölgesinin tümüne altın iğne uygulaması yapılır. Uygulama sırasında cildin üst katmanına zarar verilmeden alt tabakalara iğneler aracılığıyla bir miktar ısı verilir. Bu ısı kolajen ve elastin dokuları uyararak uygulama yapılan bölgede cildin kendi onarım mekanizmalarının daha hızlı ve etkili biçimde çalışmasını sağlar. Tedavi aynı zamanda cilt üzerindeki gözeneklere de etki ederek toparlayıcı ve gençleştirici etkinin uzun süreli olmasını sağlar." diye konuştu. 

 

Sivilce ve akne izlerini gideriyor 
Uçar, bu yöntemin sivilce izleri ve akne izlerini de giderdiğine vurgu yaparak,"Sivilce izleri genellikle yüzde oluşurlar ve kırmızı, çökük görüntüleriyle kişiyi rahatsız ederler. Cilt yeterince temizlense ve gerekli bakımlar yapılsa da yerleşmiş sivilce ve akne izlerinin giderilmesi çok zordur. Altın iğne tedavisi yardımıyla bu tarz rahatsız edici izlerin giderilmesinde büyük ilerleme sağlanabilir. Eğer yüzün belli bir kısmını kaplayan kırmızı ve batık görünümlü, uzun süreli sivilce izleriniz varsa tek seanslık bir uygulama elbette bu izleri mucizevi bir şekilde ortadan kaldırmayacaktır. Ancak uygulamayı yapacak uzmanın önerdiği sayıda seans gerçekleştirilip uygulama sonrası önlemler yerine getirilirse bu izler oldukça azalacak ve hatta fazla derin olmayanlar tamamen ortadan kalkacaktır." şeklinde konuştu. 

 

Yara izlerini de gideriyor 
Altın İğne'nin yara izlerinin onarımında da kullanıldığını kaydeden Uçar, "Çeşitli yaralanmalar veya lazer gibi uygulamalar sonucu ciltte kalabilen yara izleri belli sebeplerden dolayı kalıcı olabilirler. Bu tarz izler cildin görünümünü bozacakları gibi kişiyi rahatsız edebilir ve sürekli kaşınma, yanma gibi özellikle gösterebilirler. Yara izi tedavisi için altın iğne yöntemi uygulamak böyle durumlarda oldukça akıllıca olacaktır." dedi. 
Uçar, yöntemin sarkan cilt üzerindeki etkilerini ise şu şekilde sıraladı: 
"Yaşlanma, hareketsizlik veya ani kilo değişimi gibi sebeplerle özellikle kol ve bacaklarda görülen sarkmalar üzerinde etkili olan çok az sayıda yöntem bulunmaktadır. Altın iğne tedavisi bu tarz sarkmaların giderilmesinde tıbbi estetik operasyonlardan sonra en yoğun ve kalıcı etkiyi gösteren tedavi yöntemidir. Tedavi sayesinde kol ve bacakların iç kısımlarındaki dokular lokal anestezi altında kısa sürede uyarılarak ilk uygulamadan yaklaşık 1-2 ay sonra sarkma yaşanan bölgelerde ciddi bir toparlanma olması sağlanır" 
Tedavi sonrası dikkat edilmesi gerekenler 
Uçar, Altın İğne tedavisinden sonra dikkat edilmesi gerekenlerle ilgili ise,"Altın iğne tedavisi için tek seans genelde yeterli görülmemekte, pek çok durumda birkaç hafta ya da bir ay aralıklarla 2 ile 3 seans uygulama yapılmaktadır. Bu uygulamaların sayısı ve aralıkları uzman görüşü alınarak kesinleştirilebilir. Altın iğne doğrudan cildin alt tabakalarına uygulanan bir işlem olduğundan ilk seanstan birkaç hafta sonra etkiler görülmeye başlamakta, ancak en üst seviyeye 5 ile 6 ay sonrasında çıkabilmektedir." ifadelerini kullandı. 

İHA



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Sadece bu 6 kuralı hayatınıza sokun yeter

Kilo vermek artık sancılı diyetlere bağlı değil; uzmanlar, sadece hayatınıza katacağınız 6 basit kuralın zayıflama sürecinde mucizevi fark yaratabileceğini söylüyor. Düşük karbonhidrat, k...

Sıvı kaybı böbreklerde hasara yol açıyor

Sıcak havalarda böbrek sağlığının daha fazla dikkat gerektirdiğini söyleyen Nefroloji Uzmanı Dr. Merve Aktar, “Yaz aylarında artan hava sıcaklıklarıyla birlikte terleme yoluyla ciddi mikt...


Bu 3 sessiz belirti sizde varsa kahve sağlığınızı tehdit ediyor olabilir!

Sabah kahvesi olmadan uyanamayanlardan mısınız? Gün boyunca fincandan fincana koşuyorsanız dikkat! Kahvenin fazlası vücutta beklenmedik tepkilere yol açabilir. Birçoğumuz için kahve, güne...

119 ülkede görüldü, yayılıyor: Milyonlarca kişi tehlikede!

Hiçbir sınır tanımadan hızla yayılan tehlike, uzmanları bile alarma geçirdi. Görüldüğü ülke sayısı 100’ü aştı, vaka sayıları tırmanıyor. DSÖ ilk kez kapsamlı bir tedavi kılavuzu yayımladı...


Soğuk su içmek bizi hasta eder mi?

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslıhan Candevir, kavurucu sıcaklarda sıvı kaybına karşı su tüketiminin önemini vurgu...

Kalbiniz kaç yaşında?

“Kalbin biyolojik yaşı” takvim yaşından farklı olarak kalbin yaşlanma hızını gösteren bir kavramdır. Yani kalbin yaşı, kalbin kaç kere attığıyla değil, nasıl attığıyla ölçülür. Bazen 40 y...


Beyniniz ne durumda?

Günümüzde yaşam süresi uzasa da buna paralel olarak alzheimer, parkinson gibi hastalıklar da artıyor… Pek çok insan 70-80’lerinde bunama sorunu yaşıyor. Dolayısıyla günümüzde ‘longevity’ ...

Tehlikeli yükseklik: Gizli hipertansiyon

Tansiyonu olduğunu bilmeyen milyonlarca kişi, kalp krizi ve felç riskiyle yaşadığının farkında değil. Tansiyon değeriniz normal olsa bile gizli hipertansiyonunuz olabilir. Özellikle sabah...


Yorgun, gergin, huzursuz musunuz? Nedeni bu olabilir

Yaz aylarında artan sıcaklıklarla birlikte vücudun su ihtiyacı da yükseliyor. Uzmanlar, yeterli su tüketiminin sadece fiziksel sağlık için değil, ruhsal denge ve stres kontrolü açısından ...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Pınar Deniz'den Ayşe Barım kararı: Menajerlik şirketinden ayrıldı!

Gezi Parkı soruşturmasında tutuklanan Ayşe Barım’ın kurucusu olduğu ID İletişim ile yollarını ayıran Pınar Deniz, ajansın internet sitesinden ve sosyal medya hesaplarından kaldırıldı. Ünl...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Sadece bu 6 kuralı hayatınıza sokun yeter

Kilo vermek artık sancılı diyetlere bağlı değil; uzmanlar, sadece hayatınıza katacağınız 6 basit kuralın zayıflama sürecinde mucizevi fark yaratabileceğini söylüyor. Düşük karbonhidrat, keto, aralıklı oruç veya şekersiz beslenme... Birçoğumuz hayatımızda en az bir kez kilo vermek için popüler diyetleri denemiştir. 

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR