Yukarı
205755

Milli aşı için onay bekleniyor

24 Mart 2018 14:36

Ege Üniversitesi İlaç Geliştirme ve Farmakokinetik Araştırma Uygulama Merkezi (ARGEFAR), molekül buluşu Türk araştırıcılara ait olan aşının üretilmesi için 'Aşı Geliştirilmesi ve Üretimi Altyapı Projesi' ile Kalkınma Bakanlığı'na yaptığı başvurunun onaylanmasını bekliyor.

İzmir'in Bornova ilçesindeki Ege Üniversitesi yerleşkesinde yer alan ARGEFAR, 25. kuruluş yıldönümünü kutluyor. ARGEFAR, 25 yıla birçok ilaç araştırmasını sığdırdı. ARGEFAR tarafından araştırması yapılan 5'i Sağlık Bakanlığı tarafından onaylı, 170'in üzerinde ürün, eczanelerde halkın kullanımına sunuldu. Yalnızca ilaç araştırmaları değil, gıdalar üzerinde de çalışma yapan ARGEFAR, Türkiye'nin ilk akredite gıda kontrol laboratuvarı olma özelliğini de taşıyor.

Türkiye'den ihraç edilen pek çok ürünün son analizlerini yapan ARGEFAR, aynı zamanda bir ilke imza atmaya da hazırlanıyor. Oluşturulan preklinik birimi ile gerek var olan moleküllerin, gerekse yeni keşfedilen moleküllerin etkinliği ve toksikolojik çalışmalarını yapabilen ARGEFAR, deney hayvanları birimine GLP (İyi Laboratuvar Uygulamaları) onayı almak için geçen aylarda Türk Akreditasyon Kurumu'na (TÜRKAK) başvuruda bulundu. TÜRKAK'a bu alanda yapılan ilk başvuru olumlu sonuçlandığında, GLP onaylı preklinik laboratuvar ARGEFAR'a kazandırılmış olacak. TÜBİTAK başta olmak üzere, pek çok akademik kuruluşla birlikte yeni moleküllerin keşfine dönük çalışmalar yapan ARGEFAR, ayrıca molekül buluşu Türk araştırıcılara ait olan aşının üretilmesi için 'Aşı Geliştirilmesi ve Üretimi Altyapı Projesi' ile Kalkınma Bakanlığı'na yaptığı başvurunun onaylanmasını bekliyor. Merkez, bu proje ile Türkiye'nin aşı konusunda dışa bağımlılığını azaltmayı planlıyor. ARGEFAR'da ayrıca kanser araştırmaları, davranış modelleri üzerine çalışmalar da yapılıyor.

'İLAÇLAR GÖNÜLLÜLER ÜZERİNDE TEST EDİLİYOR'

ARGEFAR Müdürü Prof. Dr. Ercüment Karasulu, merkezin kurulduğu günden bu yana bir kalite standardı içerisinde çalıştığını belirterek, araştırması yapılan ilaçların gönüllüler üzerinde test edildiğini söyledi. Karasulu, "Çalışmalara katılmak isteyen ve belli bilgi seviyedeki kişilerden oluşan bir topluluk bulunuyor. Bunlara gönüllü diyoruz, çünkü gönüllüler üzerinde çalışılıyor. Türkiye'de birkaç merkezde bu çalışmalar yapılıyor. Gönüllülük, Türkiye açısından yeni bir kültür. Bu kültür, her yıl gittikçe gelişiyor ve yurt dışındaki standartlara erişmeye çalışıyoruz. İlaçlar önce gönüllülerde test ediyor, sonra hastalarda kullanılıyor. Çünkü başka türlü hiçbir şekilde uluslararası standartlar ilacın ruhsatlanmasına izin vermiyor" dedi.

Klinik Araştırmalar Birimi Sorumlu Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Sibel Göksel de, klinikte, sağlıklı bireylerde ilk defa ilaç kullanım çalışmalarını yaptıklarını ifade etti. İlaçlar ruhsat almadan önce, yani piyasada satılabilir hale gelmeden önce bir araştırma sürecinden geçtiklerini aktaran Göksel, "İlaç kendisini kanıtladıktan sonra, bir doz ve kullanım şekli belirleniyor. Ardından ilk kullanım şekli genelde sağlıklı bireylerde oluyor. İnsanlarda kullanımı 'Faz 1' olarak adlandırılıyor. İlaç nasıl vücutta dağılıyor, nasıl atılıyor, yarı ömrü nedir? Tüm bu soruların yanıtlarını aldıktan sonra ilaç araştırması tamamlanıyor" diye konuştu.

'ÖNEMLİ ARAŞTIRMALAR YAPILIYOR'

ARGEFAR'ın Müdür Yardımcısı Öğretim Görevlisi Dr. İskender İnce de merkezde ayrıca Türkiye'de yetişen bitkilere dair araştırmaların yapıldığını belirtti. Bitkisel ürünlerden Sağlık Bakanlığı ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı onaylı ilaç ile gıda katkıları geliştirilmesiyle ilgili yeni ürünler geliştirdiklerini açıklayan İnce, bu ilaçların ilk olarak hayvanlar üzerinde test edildikten sonra ilaç sanayisine kazandırıldığını vurguladı.

Ege Üniversitesi Rektörü Necdet Budak, ARGEFAR'ın sadece üniversite açısından değil, Ege Bölgesi ve ülke açısından çok önemli merkezlerden biri olduğunu ifade ederek, "İlaç geliştirme anlamında bir de gıdaların kontrolü açısından önemli referans laboratuvarı. Merkezin yaptığı projelere destek oluyoruz. Bütün hocalarımıza yaptıkları başarılı çalışmalardan dolayı teşekkür ediyorum. Ülkemizin öncelikli araştırma alanlarında, ciddi katkı sunan araştırma merkezlerinden biri" dedi.

DHA



Yorumlar

Bu haberde yorum bulunmamaktadir.

Yorum Ekle


Diğer Haberler

Mikrobiyota devrimi: Gelecek bağırsakta mı saklı?

ilim insanları artık bağırsaklarımızın ikinci değil birinci beyin olabileceğini söylüyor. Gelecekte kişiye özel diyetler, akıllı bakteriler ve dışkı bankaları hayatımıza girebilir. İkrobi...

Mide ağrılarının anında kesip atıyor

Her markette bulunan ve kilosu ortalama 40 liradan satılan bu bitki, sindirimi kolaylaştırarak bulantıyı azaltır ve mide ağrılarını kısa sürede hafifletiyor... Mide ağrısı, günün herhangi...


Haşlanmış patatesi her gün yiyin: O sorundan eser kalmıyor

British Medical Journal’da yayımlanan 40 yıllık kapsamlı bir araştırma, patates tüketim şeklinin tip 2 diyabet riski üzerinde belirleyici olduğunu ortaya koydu. ABD’de yaklaşık 200 bin sa...

İşte ekmek yerine tüketilmesi gereken tek besin

Prof. Dr. Canan Karatay, ekmek tüketimine sert çıkıp kahvaltıda ekmek yerine “Maraş cevizi” önerdi. Ancak bu öneri sosyal medyada hem destek hem de tepki gördü. Sağlıklı yaşam konusundaki...


Serinlemek için bile olsa bu 3 içeceği yazın asla içmeyin

Kavurucu sıcaklarda buz gibi bir içeceğin hayalini kurarken, aslında sağlığınıza bir tuzak kuruyor olabilirsiniz. Masum görünen ve serinlemek için ilk tercihiniz olan o çok popüler içecek...

Bu yiyecekler bunamayı tetikliyor, vücudu felç ediyor

Uzmanlar, sağlıklı bir beyin ve vücut için yalnızca şekerli ve doymuş yağ oranı yüksek gıdalardan değil, aynı zamanda beklenmedik bazı yiyeceklerden de uzak durulması gerektiğini belirtti...


Asyalılar asırlardır sütle karıştırıp içiyormuş

Top patlasa, davul çalsa derin uykunuzdan asla uyanmayacaksınız. Rahat ve kolay bir uyku için bu kadim baharat yüzyıllardır kullanılıyor. Ama çoğumuz bunun farkında bile değil. Süt ekleyi...

Geç uyumak unutkanlığa yol açar mı?

Yaşam temposu, geç uyumayı normalleştirdi. Ancak beyin bu tempoya uyum sağlamakta zorlanıyor. Çünkü uykusuz kalmak hafıza üzerinde kalıcı hasarlar bırakabiliyor.


Çörek otunu doğru tüketiyor musunuz?

Araştırmalar, binlerce yıldır şifa kaynağı olan çörek otunun; karaciğer yağlanması, iltihaplı romatizma gibi sağlık sorunlarına iyi geldiğini gösteriyor. Ancak etkilerinden faydalanmak i...

SOSYAL MEDYA


MAGAZİN

Şinasi Yurtsever'in büyük hayali satışa çıkarılacak

Mide kanseri nedeniyle Mart ayında hayatını kaybeden oyuncu Şinasi Yurtsever’in, ölümünden kısa bir süre önce hayalini gerçekleştirerek büyük bir yelkenli aldığı ortaya çıktı. Ailenin yel...

TEKNOLOJİ

EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ

Mikrobiyota devrimi: Gelecek bağırsakta mı saklı?

ilim insanları artık bağırsaklarımızın ikinci değil birinci beyin olabileceğini söylüyor. Gelecekte kişiye özel diyetler, akıllı bakteriler ve dışkı bankaları hayatımıza girebilir. İkrobiyom, sadece sindirim değil; kararlarımız, ruh halimiz, bağışıklığımız ve hatta yaşlanma süremiz üzerinde de belirleyici olabilir. Gelecek bağırsakta mı başlıyor?

ÇOK YORUMLANANLAR

ÇOK OKUNANLAR