
'13 yaşın altındaki çocuğa telefon almayın'
Avrupa ülkeleri arasında yapılan araştırmaya göre, akıllı telefon bağımlılığında Türkiye'nin birinci sırada olduğunu belirten Klinik Psikoloji Uzmanı Özlem Kelle, "Araştırmalar, çocuğun 12-13 yaşından önce telefon sahibi olmaması gerektiğini gösteriyor. Ebeveynler, çocuklarına telefon kullanımı konusunda rehberlik etmeli" dedi.
Bilimsel araştırmalar her 13 dakikada bir, yani günde ortalama 78 defa telefonunun ekranına baktığımızı gösteriyor. Avrupa ülkeleri arasında yapılan araştırma akıllı telefon bağımlılığında birinci sırada Türkiye'nin olduğunu ortaya koyuyor. Uzmanlar ise dijital bağımlılığın sonuçları konusunda, "Bebeğinizin zihinsel gelişimi olumsuz etkileniyor, sohbet programlarındaki şüphecilik psikolojik hastalıklara neden oluyor” uyarısında bulunuyor.
"SOSYAL MEDYA İLE GERÇEĞİNİZDEN KOPUYORSUNUZ"
İstanbul Aydın Üniversitesi VM Medical Park Hastanesi Klinik Psikoloji Uzmanı Özlem Kelle, rutin hayat akışını sosyal medyada paylaşan bireyler ve onları takip edenler için 'özenti' uyarısı yaptı. Kelle’ye göre takip ettiğiniz kişilerin yaşam biçimi, sizde 'yoksunluk' durumunu ve beraberinde 'özenti'yi getiriyor ve farkında olmadan kendi gerçekliğinizden kopuyorsunuz. Kelle, “Eziklik duyusu, bende yok duygusu hâkim oluyor. Sosyal medya paylaşımlarında kötü anı yoktur, hep iyi yerlerde geziliyordur ya da iyi şeyler yeniyordur. Özenme durumu söz konusu. ‘O yapıyor ama ben yapamıyorum’, ‘Benim neden yok’, ‘Ben başarısız mıyım’ görüşleri kişiyi komplekslere sürükleyebilir” dedi.
“SOHBET PROGRAMLARI PSİKOLOJİK HASTALIKLARI TETİKLİYOR”
İnternet ve akıllı telefonun ilişkileri zedeleyecek noktada kullanıldığına dikkat çeken Kelle, "Aşırı şüpheci dediğimiz psikopatoloji diye tanımlanan noktaya doğru ilerleyebiliyor. Beliren düşünce şu oluyor, 'bana cevap vermiyor demek ki bana önem vermiyor', altta yatan o olumsuz düşünceleri tetiklediği için olumsuz tablolar oluşuyor gençlerde, arkadaşlıklar, ilişkiler bitme noktasına gelebiliyor” ifadelerini kullandı.
“AKILLI TELEFON ZİHİNSEL GELİŞİMİ OLUMSUZ ETKİLİYOR”
Kelle, ebeveynlerin kullandığı teknolojik cihazlardan, çocukların bebeklik çağından itibaren olumsuz etkilendiğini söyleyerek şöyle devam etti:
"Ne kadar geç tanıştırılırsa çocuklar, telefonla o kadar avantajlı. Bebeklik dönemi de göz önünde bulundurulmalı, çocuğun zihinsel gelişimi söz konusu. Bebeğin insani iletişime, sohbete, muhabbete ihtiyaç duyduğu bir dönem. Bu kritik dönemde teknolojiye maruz kalması ne yazık ki zihinsel gelişimine negatif etki ediyor, dil gelişimi sekteye uğrayabiliyor."
"13 YAŞIN ALTINDAKİ ÇOCUĞA TELEFON ALMAYIN"
“Yapılan araştırmalar çocuğun 12-13 yaşından önce telefon sahibi olmaması gerektiğini gösteriyor. Ama burada çocuğun içinde bulunduğu sosyal çevrenin de önemi var, yoksunluk duygusu çocuk-ebeveyn arasında gerilime, kopukluğa da neden olabilir” diyen kelle, ebeveynlerin, çocuklarına telefon kullanımı konusunda da rehberlik etmesi gerektiğini söyledi. Klinik Psikoloji Uzmanı Özlem Kelle, çocuğun telefonla ilişkisini sınırlandırmak isteyen ebeveynlere “Çocukla güç mücadelesine girmeden, mantıklı sebepleri açıklayarak sınırlandırın” uyarısını yaptı.
"SINIRLAMAYA TÜM AİLE UYMALI"
Kelle, çocuğunun telefon ile ilişkisini sınırlayan ebeveynin kendini sınırlaması gerektiğine vurgu yaparak, “Pek çok ailede ‘Ödev yapmıyor, sürekli şikâyet ediyor, telefonuyla geçirdiği zamanı kısıtlayamıyoruz’ gibi ifadelerle karşılaşıyoruz. Çocuğa sınırlama konuyorsa nedeni anlatılmalı ve aynı zamanda çocuğunu sınırlayan veli de telefonla ya da teknolojik cihazlarla arasına sınır koymalı. Çocuğa getirilen sınırlamaya tüm aile bireylerin uymasını bekliyoruz, aksi tutarlı bir durum olmuyor” ifadelerini kullandı.
DHA
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Gizli pandemi: Lyme
425’den fazla hastalığı taklit eden ve teşhis edilmesi bu yüzden zor olan Lyme hastalığı ‘gizli bir salgın’ olarak nitelendiriliyor. Geçmişte kenelerden bulaştığı düşünülen hastalığın bit...
Sadece bu 6 kuralı hayatınıza sokun yeter
Kilo vermek artık sancılı diyetlere bağlı değil; uzmanlar, sadece hayatınıza katacağınız 6 basit kuralın zayıflama sürecinde mucizevi fark yaratabileceğini söylüyor. Düşük karbonhidrat, k...
Sıvı kaybı böbreklerde hasara yol açıyor
Sıcak havalarda böbrek sağlığının daha fazla dikkat gerektirdiğini söyleyen Nefroloji Uzmanı Dr. Merve Aktar, “Yaz aylarında artan hava sıcaklıklarıyla birlikte terleme yoluyla ciddi mikt...
Bu 3 sessiz belirti sizde varsa kahve sağlığınızı tehdit ediyor olabilir!
Sabah kahvesi olmadan uyanamayanlardan mısınız? Gün boyunca fincandan fincana koşuyorsanız dikkat! Kahvenin fazlası vücutta beklenmedik tepkilere yol açabilir. Birçoğumuz için kahve, güne...
119 ülkede görüldü, yayılıyor: Milyonlarca kişi tehlikede!
Hiçbir sınır tanımadan hızla yayılan tehlike, uzmanları bile alarma geçirdi. Görüldüğü ülke sayısı 100’ü aştı, vaka sayıları tırmanıyor. DSÖ ilk kez kapsamlı bir tedavi kılavuzu yayımladı...
Soğuk su içmek bizi hasta eder mi?
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aslıhan Candevir, kavurucu sıcaklarda sıvı kaybına karşı su tüketiminin önemini vurgu...
Kalbiniz kaç yaşında?
“Kalbin biyolojik yaşı” takvim yaşından farklı olarak kalbin yaşlanma hızını gösteren bir kavramdır. Yani kalbin yaşı, kalbin kaç kere attığıyla değil, nasıl attığıyla ölçülür. Bazen 40 y...
Beyniniz ne durumda?
Günümüzde yaşam süresi uzasa da buna paralel olarak alzheimer, parkinson gibi hastalıklar da artıyor… Pek çok insan 70-80’lerinde bunama sorunu yaşıyor. Dolayısıyla günümüzde ‘longevity’ ...
Tehlikeli yükseklik: Gizli hipertansiyon
Tansiyonu olduğunu bilmeyen milyonlarca kişi, kalp krizi ve felç riskiyle yaşadığının farkında değil. Tansiyon değeriniz normal olsa bile gizli hipertansiyonunuz olabilir. Özellikle sabah...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Reynmen para atılmasına sinirlendi!
Reynmen lakaplı Yusuf Aktaş, sahnesine para atılmasına sinirlendi. Önceki akşam Kıbrıs'ta bir mekanda izleyici karşısına çıkan rapçi, "Para atma olayı nerden çıktı? Çıkışta seninle görüşe...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Gizli pandemi: Lyme
425’den fazla hastalığı taklit eden ve teşhis edilmesi bu yüzden zor olan Lyme hastalığı ‘gizli bir salgın’ olarak nitelendiriliyor. Geçmişte kenelerden bulaştığı düşünülen hastalığın bit, pire, sivrisinek, tahtakurusu gibi kan emicilerden de geçtiği belirtiliyor.
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.