
PGS ile gebelik oranı artıyor
Preimplantasyon Genetik Tarama (PGS) uygulamasının, hem gebelik ve canlı doğum oranlarını artırdığını hem de düşük riskinin belirgin olarak azalttığını belirten Prof. Dr. Hakan Yaralı, çocuk isteyen ancak başarılı olamayan çiftler için önemli bir yeri olduğunu söylüyor. PGS ile tüp bebek tedavisinin, doğru embriyo seçimi sonrasında tek bir embriyo transferiyle, canlı doğum oranlarının yaklaşık olarak %60-65 aralığında olduğunu belirten Yaralı, önemli bilgiler verdi.
İleri bayan yaşı, tekrarlayan gebelik kaybı veya tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı olan çiftlerde Preimplantasyon Genetik Tarama yöntemi (PGS) önemli bir yer tutuyor. Blastokist safhasında (yumurta toplama yapıldıktan 5-6 gün sonra) embriyolardan hücre alınarak kromozom yapılarının incelenmesi ve normal olan embriyonun rahime nakledilmesi PGS'nin temel amaçları arasında yer almakta.

Prof. Dr. Hakan Yaralı PGS yöntemi ile ilgili şu bilgileri verdi:
PGS ile 38 yaş sonrası yapılan tüp bebek tedavilerinde canlı doğum oranları %50-55 arasında!
36-38 yaşında kadınların yumurtalarının %50'si, 40 yaşında %60-65'i, 42-43 yaşında %70-75, 45-46 yaşında da yumurtaların neredeyse %100'ü sağlıksız. Sağlıksız yumurtalar da sağlıklı yumurtalar gibi görülebiliyorlar. Bu yumurtalar da döllenebiliyor ve embriyoya dönüşebiliyorlar.
Ama bu sağlıksız yumurtalar ve başarısız uygulamalar, düşük riski ve Down Sendromu gibi durumları da beraberinde getiriyor. Maliyet olarak düşünüldüğünde biraz daha yüksek olan PGS Yönteminde sadece %1-5 yanılma payı ile birlikte hangi embriyonun en sağlıklı olduğunu daha net anlayabilmek mümkün. PGS yapıldıktan sonra normal kromozom yapılı tek embriyonun nakledilmesi ile, 38-45 yaş aralığında, düşük riski %8-10'lara gerilemekte, canlı doğum oranları ise %60-65'lere yükselmektedir.
Prof. Yaralı ayrıca “Elde edilen biyopsi örneğini NGS adı verilen güvenilirliği en yüksek metot ile değerlendiriyoruz” dedi.
PGS gebe kalma süresini kısaltıyor!
Özellikle ileri kadın yaşı olgularında PGS gebe kalma süresini kısaltmada önemli bir rol oynuyor.
Yorum Ekle
Diğer Haberler
Mikrobiyota devrimi: Gelecek bağırsakta mı saklı?
ilim insanları artık bağırsaklarımızın ikinci değil birinci beyin olabileceğini söylüyor. Gelecekte kişiye özel diyetler, akıllı bakteriler ve dışkı bankaları hayatımıza girebilir. İkrobi...
Mide ağrılarının anında kesip atıyor
Her markette bulunan ve kilosu ortalama 40 liradan satılan bu bitki, sindirimi kolaylaştırarak bulantıyı azaltır ve mide ağrılarını kısa sürede hafifletiyor... Mide ağrısı, günün herhangi...
Haşlanmış patatesi her gün yiyin: O sorundan eser kalmıyor
British Medical Journal’da yayımlanan 40 yıllık kapsamlı bir araştırma, patates tüketim şeklinin tip 2 diyabet riski üzerinde belirleyici olduğunu ortaya koydu. ABD’de yaklaşık 200 bin sa...
İşte ekmek yerine tüketilmesi gereken tek besin
Prof. Dr. Canan Karatay, ekmek tüketimine sert çıkıp kahvaltıda ekmek yerine “Maraş cevizi” önerdi. Ancak bu öneri sosyal medyada hem destek hem de tepki gördü. Sağlıklı yaşam konusundaki...
Serinlemek için bile olsa bu 3 içeceği yazın asla içmeyin
Kavurucu sıcaklarda buz gibi bir içeceğin hayalini kurarken, aslında sağlığınıza bir tuzak kuruyor olabilirsiniz. Masum görünen ve serinlemek için ilk tercihiniz olan o çok popüler içecek...
Bu yiyecekler bunamayı tetikliyor, vücudu felç ediyor
Uzmanlar, sağlıklı bir beyin ve vücut için yalnızca şekerli ve doymuş yağ oranı yüksek gıdalardan değil, aynı zamanda beklenmedik bazı yiyeceklerden de uzak durulması gerektiğini belirtti...
Asyalılar asırlardır sütle karıştırıp içiyormuş
Top patlasa, davul çalsa derin uykunuzdan asla uyanmayacaksınız. Rahat ve kolay bir uyku için bu kadim baharat yüzyıllardır kullanılıyor. Ama çoğumuz bunun farkında bile değil. Süt ekleyi...
Geç uyumak unutkanlığa yol açar mı?
Yaşam temposu, geç uyumayı normalleştirdi. Ancak beyin bu tempoya uyum sağlamakta zorlanıyor. Çünkü uykusuz kalmak hafıza üzerinde kalıcı hasarlar bırakabiliyor.
Çörek otunu doğru tüketiyor musunuz?
Araştırmalar, binlerce yıldır şifa kaynağı olan çörek otunun; karaciğer yağlanması, iltihaplı romatizma gibi sağlık sorunlarına iyi geldiğini gösteriyor. Ancak etkilerinden faydalanmak i...
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Şinasi Yurtsever'in büyük hayali satışa çıkarılacak
Mide kanseri nedeniyle Mart ayında hayatını kaybeden oyuncu Şinasi Yurtsever’in, ölümünden kısa bir süre önce hayalini gerçekleştirerek büyük bir yelkenli aldığı ortaya çıktı. Ailenin yel...
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Mikrobiyota devrimi: Gelecek bağırsakta mı saklı?
ilim insanları artık bağırsaklarımızın ikinci değil birinci beyin olabileceğini söylüyor. Gelecekte kişiye özel diyetler, akıllı bakteriler ve dışkı bankaları hayatımıza girebilir. İkrobiyom, sadece sindirim değil; kararlarımız, ruh halimiz, bağışıklığımız ve hatta yaşlanma süremiz üzerinde de belirleyici olabilir. Gelecek bağırsakta mı başlıyor?
Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.