Doğal Parkta Anormal Eziyet

Yaklaşık 10 dakika süren bu “keyif” aslında toplumda hayvanlara bakış açımızın ne kadar karmakarışık olduğunu gösterdi. Öyle ya bir yanda yaz mevsimlerinde çocukları sevinsin diye aldıkları hayvanları kışın sokağa bırakanlar, diğer taraftan sokağında sahipsiz kedilere yemek veriyor diye mahallelinin hışmına uğrayan yaşlı teyze. Bir taraftan arabasıyla giderken yolda üzerinden geçtiği kediye dönüp bakmayan ama vicdanını rahatlatmak için oyuncak mağazasında çocuğuna oyuncak ayıcık alan baba. Sokak hayvanlarına eziyet ediyorsunuz diye belediyeleri Cumhurbaşkanlığına şikayet eden, ancak yanı başındaki evsiz ve aç insanlara dönüp bakmayan hayvan severler.

İnsanların birbirileri ile olduğu kadar hayvanlarla olan ilişkileri de bir o kadar ilginç güzel ülkemizde. Gerçi konuşarak birbirileri anlama zahmeti gösteremeyen bir toplumda, sadece sesler çıkararak tepkisel davranışlar gösteren bir hayvanın anlaşılmasını beklemek ne kadar mantıklı olur bilemiyorum.

Bu karmaşık Türkiye gerçeği içinde izledim Yavru Fil İzmir”in “Banyo Keyfini”. Bakıcısının içine su doldurduğu şişme plastik ama doğal olmayan havuzuna ayağı takıla takıla yürümeye çalışan İzmir, başından aşağı mavi tasla dökülen su ile serinliyordu. Annesinin kafes arkasından ulaşmaya çalıştığı İzmir, bir ara yeşil ağaç dalı sandığı hortumu ısırmaya çalışırken kafesin arkasına çıkabileceğini düşünerek hamle yapıyor. Etrafındaki onlarca kamera ve fotoğraf makinesine doğduğu zaman mecburen alışan İzmir, doğal olamayan havuzunun içine konan plates topuna nedense alışamadı. Düşe kalka, sendeleye sendeleye “Banyo Keyfi”ni tamamlayan Bebek Fil İzmir korku dolu gözlerle şimdi sırada ne var diye beklerken, bakıcısının kendisine takdim ettiği plastik biberondaki sütünü içerken bile doğallıktan ne kadar uzak yaşadığını gözleri ile anlatıyordu ekran başındakilere.   

Dedik ya burası Türkiye. Her şeyi farklı yaşarız biz.

İnsanlara ve hayvanlara insanca davranan dostlara selam. Sözüm onlara değil.
İşte o görüntüler