`Bunlar Hayali Rant Projeleridir`

AKP’nin İzmir’deki ithal adayı Binali Yıldırım tarafından açıklan projelerini değerlendiren CHP Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Yüksel, “AKP’nin seçim sürecinde 32 kısım tekmili birden pembe diziye çevirdiği İzmir projeleri fanteziden ibarettir. Bunlar, içinde insan olmayan hayali rant projeleridir. Binali Bey’in ‘benim çılgın projem’ dediği İzmir-Çeşme Deniz Otoyolu ise israftan başka bir şey değil. Attıkları taş ürküttükleri kuşa değmez” dedi.

Alaattin Yüksel’in açıklaması şöyle:

“Bilindiği gibi; CHP olarak, meslek odaları, üniversiteler, sivil toplum örgütleri temsilcilerinden oluşan Bilim Yönetim Kültür Platformumuz ve yerel yönetimlerimizle birlikte hazırladığımız, toplumun bütün kesimlerini kapsayan projelerimizi geçtiğimiz günlerde açıkladık. Üç günlük periyodlarla açıkladığımız projelerin sayısı, önümüzdeki hafta açıklayacaklarımızla birlikte 100’ e ulaşacak. Ancak, ne hikmettir ki, biz proje açıkladıkça, AKP “kes-yapıştır” yaptı. Bizim projelerimizi ve İzmir Büyükşehir Belediyemizin hali hazırda devam eden projelerini, ‘AKP projeleri’ diye sahiplendiler. Bunlar yeterli gelmeyince, çılgınlıklara başladılar.

AKP’nin seçim sürecinde, 32 kısım tekmili birden pembe diziye çevirdiği İzmir projeleri fanteziden ibarettir. Bunlar, içinde insan olmayan hayali rant projeleridir. Binali Bey’in ‘benim çılgın projem’ dediği İzmir-Çeşme Deniz Otoyolu ise israftan başka bir şey değildir. Attıkları taş ürküttükleri kuşa değmez.

Binali Bey’in, bu projeye ilişkin açıkladığı gerekçeye göre, Karaburun ile Çeşme arasına açılacak kanalın İzmir körfezindeki sirkülasyonu iyileştireceğini, rehabilitasyon çalışmalarını destekleyeceğini, körfezin temizlenmesine ve biyoçeşitliliğin artmasına katkı sağlayacağını öne sürüyorlar. Ancak, gerçekler bu projeyle hiçte bağdaşmıyor.

İzmir Körfezi dış, orta ve iç körfez bölümlerinden oluşmaktadır. Binali Yıldırım’ın “Çılgın Denizyolu Projesi” orta körfeze denk gelmektedir. Dış ve orta körfezde akıntı problemi yoktur. Bu bölgelerde Ege Denizi’nden gelen güçlü akıntılar vardır. Bu nedenledir ki; projenin iç körfezin sirkülasyonuna katkısı olmayacaktır.

Öte yandan, körfezin bioçeşitlilik sorunu da yoktur.

Binali Yıldırım’ın İzmir Körfezi’yle ilgili bilgisi olmadığı için bu detayları bilmemesi doğaldır.

Körfezde halen akıntı ve sediment (taban dokusu) hareketlerinin modellenmesi çalışmaları sürdürülmektedir. Karaburun-Foça-Güzelbahçe-Konak’ta kıyısal gözlem istasyonları kurulmuş ve sürekli izleme çalışmaları gerçekleştirilmektedir. Bu çalışmalar tamamlanmadan, bilimsel verilere dayanmadan, fayda maliyet analizi yapılmadan, koruma kullanma dengesi gözetilmeden böylesi fantezi projeleri açıklamak seçim öncesi oy avcılığından ibarettir. 1 milyar lira maliyeti olacağı açıklanan İzmir-Çeşme Deniz Otoyolu, savurganlıktan öteye gitmeyecek bir projedir.

Ayrıca bu projelerin seçim vaadi olarak hazırlandığı, 2009 yılında onaylanan 1/100 binlik İzmir Çevre Düzeni Planı’ndan anlaşılmaktadır. AKP iktidarı döneminde ilgili tüm bakanlıkların katılımıyla hazırlanan bu planda, ne Efes Antik Limanı, ne de İzmir-
Çeşme Deniz Otoyolu projesi bulunmamaktadır. Bu da, halkımızın sorduğu ‘9 yıldır aklınız nerdeydi?’ sorusunu haklı çıkarmaktadır.

Bilinçli İzmir seçmeni bu durumun farkındadır. İzmir’in gerçek ihtiyaçlarına yanıt vermeyen bu projelere İzmirliler, 12 Haziran’da CHP’yi tek başına iktidar yaparak, yanıt verecektir”.