`İzmir Büyükşehir Belediyesi`ne Yapılan Demokrasiye Kurşun Sıkmaktır

Seçim çalışmalarına devam eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Yüksel Aliağa’da moral buldu. Yeni alınan ve tadilatı devam eden ilçe binasında incelemelerde bulunan Yüksel, ilçe binasının Genel Başkan Kılıçdaroğlu tarafından açılması konusunda aracı olmaya söz verdi.

Chp Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Yüksel; “İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne Yapılan Demokrasiye Kurşun Sıkmaktır”

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir 2. Bölge 1. sıra milletvekili adayı Alaattin Yüksel Aliağa’da partililerle ve yurttaşlarla buluştu. Önce ilçe örgütünü ziyaret eden ardından İlçe Başkanı Özlem Şan Oğuzhan ile birlikte esnafları ziyaret eden Yüksel yolda karşılaştığı genç-yaşlı karşına çıkan herkesle sohbet etti, dert dinledi. Yurttaşların gösterdiği ilgiden ve partisine gösterilen olumlu tepkilerden moral bulan Genel Başkan Yardımcısı Yüksel yolda karşılaştığı yurttaşların ricasını da kırmadı. Önce bir yurttaşın kolundaki alçıyı imzalayan Yüksel genç garsonun da ricasının kırmayarak hatıra fotoğrafı çektirdi ve çay tepsisi ile gazetecilere poz verdi. Yüksel son olarak tamamen ilçedeki partililerin katkılarıyla alınan ve tadilatı devam eden CHP Aliağa İlçe Örgütü binasını gezdi. İlçe başkanı Oğuzhan’ın isteği üzerine Yüksel, 11 Haziran 2011 tarihinde yeni ilçe binasının Genel Başkan Kılıçdaroğlu tarafından açılması konusunda aracı olmaya söz verdi. 

“İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan demokrasiye kurşun sıkmaktır.”

Aliağa Belediye Başkanı Turgut Oğuz, 22. Dönem Milletvekili Hakkı Ülkü, belediye meclis üyeleri ve partililerle ilçe örgütünde bir araya gelen Yüksel İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan operasyonu “demokrasiye sıkılan kurşun” olarak nitelendirdi. Cumhuriyet Halk Partisi’nin her zaman şeffaflıktan yana olduğunu belirterek; “Biz parti olarak her zaman denetimi savunduk. Mecliste dokunulmazlıların kaldırılması gerektiğini her zaman söyledik. CHP iktidarında kesin hesap komisyonu başkanının muhalefetten olacağının sözünü verdik. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne gelince zaten sürekli çalışan İç Denetim Birim Başkanlığı mevcut. Şeffaflık adına Maliye Bakanlığı’nca örnek gösterilen bir belediye. Ayrıca tabii ki demokratik ülkelerde denetim olur. Ancak sabaha karşı polis baskını olmaz. Zaten 7 yıldır aralıksız büyükşehir belediyesinde Sayıştay denetçileri, müfettiş denetimi var. Hatta Ankara’da İstanbul’da olmayan Maliye denetimi var, şirketleri denetliyor. Bu şirketler kar amacı için kurulmadığı için de zaten zarar ediyor. Hal böyle iken İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan muamele aslında demokrasiye kurşun sıkmaktır.” dedi.

“Bir gece ansızın herkesin başına gelebilir”

Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun Başbakana rüşvet alanların isim listesini gönderdiğini ancak hiçbir işlem yapılmadığını hatırlatan Yüksel; “İzmir’e baskın yapanlar Kayseri, Malatya, Erzincan’ı görmüyor. Genel Başkanımız rüşvet alanların isim listesini gönderiyor. Başbakan ‘Altında imza yok’ diyor. Bunlar hakkında hiçbir işlem yapılmıyor. CHP’li belediyelerde bir şeyler oluyor demeye getiriyorlar. Sonra da iki bakan çıkmış, neredeyse bir tek ‘CHP yaptırdı’ demedikleri kaldı. Benim söylemlerime karşın ‘zamanlamasından rahatsızız’ diyorlar. Bunlarda utanma, sıkılma yok. Onlar için demokrasinin nasıl işlediğinin hiç önemi yok. Aslında ‘Böyle bir operasyon olabilirdi ama zamanı uygun değil’ diyorlar. Bu adamlar bakan olarak çıkıyor bir şeyler anlatıyor. Demokrasiyi tartışalım. ‘DGM’ye 12 Eylül’e karşıyım’ diye bağıracaksınız. Sonra işinize gelen tarafını kullanacaksınız. Şimdi de özel yetkili mahkemeler çıktı, 12 Eylül’de mücadele ettik, hiç kimsenin güvencesi yok. Herkesi aynı yöntemle gece yarısı götürülebilir. Asıl sorun bu. İnsanların demokrasiye olan güveni sarsılıyor. Her an başımıza bu tür işler gelebilir hissine kapılıyor.” dedi.

“Ülkenin yarısı yaşam mücadelesi veriyor, Başbakan gündem değiştiriyor”

Başbakanın açıkladığı sözde çılgın projenin gündemi değiştirmek amacıyla ortaya atıldığını belirten Yüksel;“ Çılgın değil gündem değiştirme politikası, 9 yıldır AKP tek başına iktidar, Türkiye’yi bir kişi yönetiyor, o da Başbakan. Türkiye’de 6 Milyon işsiz, 15 milyon yoksul, 9 milyon emekli var. Yani ülkenin neredeyse yarısı yaşam mücadelesi veriyor, CHP haricinde kimse bunlardan söz etmiyor. Başbakan nedense hiç bu konulara değinmiyor. Çılgın olduğu iddia edilen projeden bahsediyor, bunlar gündem değiştirmeye yönelik açıklamalar ”dedi

“Kamuda ki taşeron işçisi sindirilmiş, tek kelime edemiyor”

CHP iktidarında kamuda taşeronlaşmayı kaldırma sözü verdiklerini hatırlatan CHP Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Yüksel; “Bu anlamda da CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi Türkiye’de taşeronlaşmayı bitiren ilk belediye olmuştur. Uzun çalışmalar neticesinde oradaki emekçiler sendikalı olmuşlar ve yakında toplu iş sözleşmesi görüşmesi yapacaklar. Bu konuda çalışan başka CHP’li belediyeler de var, ancak tüm belediyelerin bunu hemen yapma şansı yok. Ama bakıyorsunuz biz sendika istiyoruz diye eylem yapanlar var. Biz iktidara gelirsek kamuda taşeronlaşmayı kaldıracağız dedik. Tek bir kamu işçisinden ses çıkıyor mu.? Çıkmaz tabi ki, çünkü başına neler geleceğini çok iyi biliyor.” Dedi. “Öte yandan bir bakıyorsunuz Konak ta 70 gündür birçok güçlü ve örgütlü sendikanın yapamadığı gücünün yetemeyeceği eylemler yapılıyor. Muhtemelen CHP’li belediyelere karşı birilerince kullanılıyor” diyerek sözlerini tamamladı.