Tacettin Bayır Mesaj Verdi

CHP’nin, çiçeği burnunda İl Başkanı Tacettin Bayır, ‘sahilin partisi’ algısını değiştirmeyi hedefliyor. Özellikle, göçle gelen vatandaşlara yönelik stratejiler geliştireceklerini kaydeden Bayır, onlara, ‘hemşerilik’ paydasıyla el uzatacaklarını söylüyor.

  Genel seçimler yaklaştıkça, partilerde tansiyon da yükseliyor, hareketlilik artıyor. DP kongresi sonrası, partinin il yönetimi istifa etti. Eski İl Başkanı Ömür Kabak’ın görevden alınmasıyla Ak Parti, yeni il başkanı ve yeni yönetim seçti. CHP’de ise süreç farklı işledi. Eski İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu’nun, milletvekili adayı olmak için istifa etmesinin ardından, genel merkez, Tacettin Bayır’ı göreve atadı. Bayır, sıfırdan iş hayatına atılmış, sivil toplum kuruluşlarında önemli görevlerde bulunmuş, İzmir’in yakından tanıdığı bir isim. 27 yıllık siyasi geçmişi olan Bayır; genel seçime yönelik stratejilerinden doğa ve spor tutkusuna, tüm sorularımızı içtenlikle yanıtladı...

* Hayat hikayeniz, başarı öyküsü gibi...Anlatabilir misiniz?
- 1960’ta Mordoğan’da dünyaya geldim. O dönem tarımsal ürünlerin para etmemesi nedeniyle 6 aylıkken beni kucaklamışlar, İzmir’e getirmişler. Güzelyalı’da Mehmet Akif Ersoy İlkokulu’ndan daha sonra Güzelyalı Ortaokulu’ndan mezun oldum. Akşam Ticaret Lisesi’nde okurken de yoksul bir ailenin çocuğu olduğum için gündüz çalışıyordum. Babam işhanında bekçilik yapıyordu. Ben de gündüzleri sinemada gazoz, işhanında çay, çiçek satarak çalışıyordum. 1980 öncesi öğrenci olaylarının yoğun olduğu dönemde, üniversite hayatıma sağ-sol kavgaları nedeniyle devam edemedim.

* İş hayatına nasıl başladınız?
- 18 yaşında panjur atölyesinde çırak olarak başladım. Kendi işimi kurdum. İzmir’in en çok vergi veren 500 isminden biriyim. Akşam Ticaret Lisesi’ndeki ihtiyaç sahibi çocukları tespit edip, yanımda çalıştırmaya başladım. Şu an 3 şirketimiz var. Fabrikamız Sasalı’da. 20 ülkeye ihracat yapıyoruz. İzmir Ticaret Odası Meclisi üyesiyim. Ulusal Sanayici ve İşadamları Derneği Ege Bölge Temsilciliği görevini de yürütüyorum.

* Peki siyaset? Önayak olan birileri mi oldu?
- 1983’te Halk Evleri İzmir Konak İlçe Başkanı oldum. 1984’te Koordinasyon Kurulu Başkanlığı’na getirildim. Şeref Bakşık’ın SHP il başkanlarından Hilmi Değirmenci, eniştemdir. 1983’te onun da vesilesiyle SODEP’e kaydolmuştum. Halkçı Parti’yle birleştik. Partinin adı SHP oldu. SHP-CHP birleşmesi gündeme geldi ve CHP’yle devam ettik.

* Hiç koptuğunuz dönem olmadı mı?
- Partimden hiç ayrılmadım, hiç küsmedim, kenarda durmadım. Hep aktif oldum. Sekiz genel başkan gördüm. Sayın Kılıçdaroğlu 9’uncu genel başkanım. 1999’da yapılan ön seçimde, milletvekili aday adaylığı süreci oldu. Belki de bu çalışmaların sonucunda gerçekten İzmir tabanında sevilen, öne çıkan bir yapıya sahip olduk.

* Eşiniz Tülay Bayır da CHP’de görev almıştı...
- 1983’te evlendik. Eşim de partiye kaydoldu. 1980’li yılların sonu ve 90’lı yıllarda o da aktif siyasetin içindeydi. İl Kadın Kolu sekreterliği yaptı. Bir oğlum, bir kızım var. İkisi de üniversiteyi bitirdi, işlerimizin başında.

* Ak Parti’nin yeni il yönetimini nasıl buldunuz?
- Çok fazla inceleme şansım olmadı. Ama İl Başkanı Ömer Cihat Akay arayıp, tebrik etti. “AKP’nin yeni il başkanı için ne düşünüyorsunuz” diye bir soru gelmişti. “Arkadaşlar sizden sabır bekliyorum. Üç il başkanı da çiçeği burnunda, ilk günden centilmenlik anlaşmasını bozmak istemiyorum” demiştim. Dün Sn. Akay, “Basına böyle bir açıklama yapmışsınız tebrik ederim. Siyaseti böyle nezaket kuralları içerisinde götürürsek çok mutlu olurum” dedi. “Bu size bağlı” dedim.

* Seçim çalışmalarında farklı taktikler uygulayacak mısınız?
- Farklı projelerim var. Zaten genel başkanımızın, MYK’nin da farklı projeleri var. Ama benim geçmişten bu yana, 27 yıllık siyaset deneyimi içinde çok farklı uygulamalarım vardı. Son dönemde bunların bir kısmı kaldırılmıştı eski il yönetimi tarafından. Şimdi tekrar gündeme getirmek istiyorum.

* Neler onlar?
- CHP kapısı açık olacak. Sorunu olan her vatandaş kapımızı çalacak. Ancak sorunuyla ilgili yetkili birini de bulmak durumunda. İl başkanı ve il yönetimi olmasının dışında; eğer yerel yönetimlerle ilgiliyse sorunu, il merkezinde bir belediye meclis üyesi bulacak. Belediye meclis üyeleri nöbete gelecek. Nöbet tutturacağım. Büyükşehir Belediye Meclisi üyelerinden her gün dönüşümlü olarak; sabah 08.00 akşam 20.00, orada birisi olacak. İl Genel Meclisi üyelerine de bir nöbet çizelgesi yapacağım. Gelmeyenleri takip edeceğim. Gerekirse cezai yaptırım uygulayacağım. Oraya gelen vatandaş, yerel yönetimlerle ilgili sorunu varsa, birinci ağızdan direkt o kişiye dosyayı verecek. Bir fotokopisini alacağız. Önemli olanlarına ben, ‘Gereğinin yapılması’ diye paraf atarak belediye başkanına göndereceğim. Sonra da cevabı almak için 3 gün sonra arayacağım.

* Bu, yerel yönetimlerle daha sıkı ilişkiler içinde olacaksınız anlamına mı geliyor?
- Bu yerel yönetimlerin de seçime doğru hareketli olmasını sağlayacak. 5-6 ay sonra seçim var. Yerel yönetimlerle ilgili çok egemen olduğumuz bir bölgedeyiz. İzmir’de 30 ilçemiz, 28 belediye başkanımız var. 28 belediye başkanımın elinde yarım kalmış bütün projelerin tamamlanması sözkonusu...

* Büyükşehir de dahil mi?
- Büyükşehir de dahil. İnanıyorum ki, Aziz Kocaoğlu, seçimlere kadar, metro ve Hatay meselesini çözecek. Hatta devletin bütün engellemelerine rağmen yapacağız. Kamu İhale Kurumu (KİK), CHP’li belediyelerin birçok adımını bozarak, soruşturma açarak 6 ay, 1 yıl kayıplara neden oluyor. KİK’in kimler olduğunu biliyoruz. Kendilerine geldiği zaman metroyla ilgili; İstanbul’da, Ankara’da özel yasa çıkardılar. Bize, “Şu metroyu niye bitirmedin” diye soranlar, Melih Gökçek’e, “Senin döneminde kaç metre metro yaptın” diye sormayı akıl etmiyorlar. Onu yapmadıkları gibi İzmir’e dil uzatıyorlar. Yeni bazı yöntemlerimiz daha var. Bir kısmını rakiplerimize örnek olmasın diye kendime saklıyorum.

* Sakladıklarınızın dışında açıklayabilecekleriniz neler?
- Teknolojiyi çok kullanacağız. Her eve mutlaka, ama facebook, ama twitter’la gireceğiz. İzmir’deki gençliği Atatürkçü, laik, Kemalist bu siyasi parti adına görevlendirmek istiyoruz. İzmir’de bu genç potansiyel var. Partiye kayıtlı olmayabilir ama parti adına çalışabilirler. CHP, varoşlarda yaşayanların, emekçilerin partisi olarak adlandırılıyordu. Son dönemlerde ‘sahilin partisi’ gibi bir anlayış doğdu. Göztepe gibi, Alsancak gibi... Oradaki insanların bize verdiği oylara hiç itirazım yok. Ama bir miktar da varoşlara ağırlık veren siyaset yaparak, o insanları aydınlatmayı, İzmir’e göç etmeye mecbur bırakılmış insanlara daha çok ulaşmayı hedefliyorum. Hemşehri olma noktasında el uzatmak istiyorum.

Başkan, stresi doğada atıyor

* Özel uğraşlarınız, hobileriniz var mı?
- Ben hobi olarak çim biçiyordum. İki senede dört makine eskittim. Sonra bir traktör aldım. Poşi takarak, çimleri otları onunla biçmeye başladım. Büyük bir bahçem var. Köpeklerim, kedim ve sincabım var. Futbol ve bilardo oynarım, rafting de yapıyorum.

Yüksel: Partide barış havası var

  CHP Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Yüksel ve İzmir İl Başkanı Tacettin Bayır’ın dostlukları çok eskiye dayanıyor. Onları önce CHP, sonra ticaret hayatları buluşturmuş. Bir dönem İzmir Ticaret Odası seçimlerine birlikte girmişlerdi. Yüksel’in, Bayır’a ve seçim dönemine ilişkin yorumları şöyle: Tacettin’le 30 yıla yakındır siyaset yapıyoruz. Ama ben Tacettin’i ilk Tepecik’teki bir açıkhava sineması toplantısından anımsarım. Salihli’den gelmiştim. Delikanlı bir çocuk çıktı, çok da güzel konuşma yaptı, etkilenmiştim. Tacettin benim ilk gördüğüm gibi gençliğini koruyor. 30 yıllık partili. Hep aynı çizgide. Dünyaya bakışı, parti içi demokrasi anlayışı dahil her konuda uyum içinde çalıştığımız bir arkadaşımız. Çok başarılı olacağını tahmin ediyorum. Yeni yönetim oluşturma şansı olması da olumlu. Eskilere nazaran daha iyi sonuç olacak bence. Zaten söylüyor yeni il başkanımız; “Alattin Yüksel’in rekorunu kıracağım, egale edeceğim” diye. Hakikaten Tacettin dostum, arkadaşım tarafından rekorumun kırılması, beni çok mutlu edecek. Ben başarılı olacağına inanıyorum. Bunun yanında şu an en güzel şey, partide tekrar bir barış havası var. Kimse kimseye sıkıntı yaratmıyor.

CHP’de Bayır’dan, istifa etmeyenlere ceza uyarısı

  CHP İzmir İl Başkanı Tacettin Bayır, il yönetiminin düştüğünü söyledi, istifa vermeyen eski il yöneticilerine disiplin yolunu gösterdi. “Geçmişte şuncu-buncu olmuş, dar grupların içinde kalmış bazı arkadaşlar, hala grupçu ve hizipçi anlayışla bu tavırlarını sürdürürlerse disiplin cezası alabilirler” diye Bayır, şöyle devam etti:

‘Partinin önünü açın’ çağrısı

  “Mevcut yönetimden 11 kişi istifa etmemiş olsaydı, eski yönetim dava açabilirdi. Ancak kaldı ki bu arkadaşlar kongreyle değil, genel merkez atamasıyla geldi. 21 kişilik yönetimden 11 kişi istifa etti. Yönetim düştü. Arkadaşlarımdan, partinin önünü açmalarını, genel başkanımızın isteği doğrultusunda atanmış bir il başkanına yardımcı olmalarını istedim; kendilerine yakışanın, istifa ederek görevi boşaltmak olduğunu ifade ettim. Kendilerine ‘Eski yönetimden bazı arkadaşları da almak istiyoruz. Benim elimi rahatlatın, verin istifaları değerlendireyim’ dedim. Burası CHP, disiplinli ve köklü bir parti. Kimse sadece partiye üye olma sıfatıyla basına yanlış bilgi veremez. Bu bir disiplin suçudur, gereğini yaparım.” Bayır, yeni il yönetimini bir hafta içinde oluşturacağını, önümüzdeki hafta, devir-teslim töreninin İsmet İnönü Kültür Merkezi’nde yapılacağını da sözlerine ekledi.

Yeni başkana ziyaret

  Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile CHP Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Yüksel, İl Başkanı Tacettin Bayır’ı ziyaret ederek, başarı diledi. Kocaoğlu, “Bayır, yıllardır beraber çalıştığımız arkadaşımız, partilimiz, partiye emek vermiş biri. Onun il başkanı olmasından son derece mutluyum” dedi. Yüksel de Bayır’ı 30 yıldır tanıdığını belirterek, “Her konuda aynı anlayışla, omuz omuza siyaset yaptık. Çok başarılı olacağına inanıyorum” diye konuştu. (İzmir DHA)