Politikada İzmir Farkı

  AKP İzmir İl Başkanı Ömür Kabak’ın istifasıyla boşalan koltuğa kimin oturacağı sorusunun yanıtı yarın milletvekillerinde aranacak.

  Bu arada referandumdan sonra Kabak’ı sık sık istifaya çağıran CHP İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu’nun kendisini ilk arayan, “Geçmiş olsun” diyen kişi olduğu öğrenildi. Ak Parti İzmir İl Başkanı’nın istifa ettirilip yönetimin görevden alınmasının ardından gözler şimdi yeni atanacak yönetime çevrildi. Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem, Ak Parti’nin İzmir Milletvekillerine mektup göndererek bugün genel merkezde bu konuyu görüşmek için davet ettiği öğrenildi.

KİM BAŞKAN OLACAK

  Erdem’in vekillere “kimi il başkanı olarak görmek istiyorsunuz?” diyeceği öğrenildi. Kulislerde Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar ve İzmir Milletvekili Erdal Kalkan’ın Aliağa Belediye eski Başkanı Tansu Kaya’yı, Mehmet Tekelioğlu, Taha Aksoy, İbrahim Hasgür ve Tuğrul Yemişçi’nin MÜSİAD İzmir Şube Başkanı Cemal Öztürk ile Ödemiş Belediyesi eski Başkanı Mahmut Badem’i desteklediği ileri sürülüyor. Ömür Kabak’ın istifasının yürürlüğe konularak görevden alınmasının ardından muhalefetin de suskunluğunu bozması üzerine genel merkez partililere ve il başkan adaylarına “Sus” emri verdi. Özellikle il başkanının belirlenmesi sürecinde şansı yüksek isimlerin genel merkez tarafından “Adınızı kamuoyunda dillendirmeyin, gazetecilere demeç vermeyin. Parti sorunlarını başkalarıyla konuşmayın diye uyarıldığı öğrenildi.

KÖTÜ GÜN DOSTU

  Yerel siyasette referandumdan sonra Ak Parti İzmir İl Başkanı ömür Kabak’ı sık sık verdiği sözü hatırlatarak istifaya davet eden CHP İzmir İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu istifasının ardından kendisini ilk arayan kişi oldu. Kabak’ın istifasını pazartesi sabahı erken saatlerde gazeteden okuyan Nalbantoğlu, siyasi rakibini telefonla arayarak, “Gerçekten çok üzüldüm. İnsan olarak sizi çok sevdim. Siyasetçi olarak da başarılı buluyordum. Bu süre içinde sizi kırdıysam özür dilerim” dediği öğrenildi.

İzmir elden gidiyor sandıklar sahipsiz

  Başbakan Tayyip Erdoğan’ın büyük bir dikkatle dinlediği Avukat Ayşe Yüreklitürk, aynı ses tonuyla konuşmasını şöyle noktalıyordu: “Sizin ‘teşkilat işini yapsın, bürokrasiyi rahat bırakın’ açıklamanıza rağmen komisyonlar kağıt üzerinde dağıldı ama fiilen çalıştı, tayin, terfi işleri yapıldı. ‘İzmir elden gidiyor, sandıklar sahipsiz kaldı. İzmirli size tanımıyor, o yüzden oy vermiyor...” Ben bunları yüksek sesle söylediğim için, partide çalışma koşullarımı yok ettiler, işleri büromdan yürütüyorum.”