Karşıyaka'da bitmeyen kavga
01 Mart, 2013CHP İzmir İl Başkanlığı koltuğuna oturan Ali Engin’in ardından ortaya çıkan spekülasyonlarda Ali Engin ile Cevat Durak arasında öteden beri bir “siyasi rekabet” olduğu yönündeydi. Ve zamanla bunun doğruluğu da ortaya çıkmış oldu.
Aslında ikilinin siyasi kapışması çok eskilere dayanıyor. 1999’lu yıllarda rekabetin pik yapmasıyla birlikte Ali Engin’in yakınlarının Cevat Durak’ın bürosunu bastıkları da bu rekabetin dozajının nerelere vardığını kanıtlar gibi.
Ancak siyasetin cilvesinden midir nedir, Karşıyaka’da yapılan ve olaylı geçen bir önceki İlçe Kongresine Engin ile Durak ittifak içerisinde girmiş ve bayan aday Gürsel Sağlam’a karşı aynı saflarda birlikte savaş vermişlerdir.
Yani konjonktürel ortamdan hareketle her ikilinin de omuz omuza vererek gayet “anlamlı” birliktelikler yaşamışlıkları da vardır. Bu ne anlama gelir sorusunu sorduğumuzda, güce göre hareket etme kabiliyetinin ortaya çıktığı gerçeğiyle karşılaşırız.
Örneğin o zamanlar güç Cevat Durak’ta idi ve Ali Engin’de o gücün bir yerinden kapmak için birlikte ittifak yapma seçeneğini tercih etmişti. Bugünlerde ise Ali Engin’in siyasi istikbalinin yükselmesinin sonucunda ortaya bir “güçler savaşı” çıkmış oldu.
Yani siyasette sıkça görülen “öküz öldü ortaklık bozuldu” süreci başlamış durumda.
Evet şu aralar bu ikili fena halde kapışıyor. Kimine göre Ali Engin’in gözü Durak’ın makamında, kimine göre Durak koltuğunu korumak için kendisine engel olabilecek kişiyle çatışma içerisinde.
Bunun en belirgin tarafı ise, İlçe binasında Cevat Durak’ın fotoğrafının üzerinde sigarasını söndüren bir kişinin disiplin vasıtasıyla partiden uzaklaştırıldığı, ancak daha sonra yine partide görevlendirildiği.
Edindiğim bilgiye göre son yapılan ilçe kongresi sonucu Başkanlık koltuğunu oturan ve Ali Engin’in “adamı” olarak bilinen Ali Karaege’yi tebrik etmek için ilçe binasına dahi gidemeyen Cevat Durak’a yönelik bir “ötekileştirme” operasyonunun başladığına yönelik iddialar kol geziyor.
Yani Karşıyaka’da CHP dışarıya karşı değil kendi içerisinde savaş halinde. Bu savaşın tarafları Ali Engin ve Cevat Durak’tır. Çatışmanın merkezinde ise “koltuk kavgası” yatıyor.
Peki bu güçler savaşının kaybedeni veya galibi kim olur?
Öncelikle Ali Engin’in başında olduğu il başkanlığı makamı elbette büyük bir güç ancak bu gücün etkisinin son yaşanan Kurultay’da Kocaoğlu-Alaattin Yüksel ikilisinin Genel Başkana karşı “sarı liste” çıkarmasıyla kırıldığı biliniyor. Bunun izdüşümünü ise Kılıçdaroğlu’nun İzmir’i MYK görevlendirmesinde cezalandırmasıyla anladık. Ayrıca Alaattin Yüksel’in aktif görevden el çektirilmesi de bu sürecin bir parçası olarak dikkat çekmişti. Yani Kılıçdaroğlu’nda Kocaoğlu-Yüksel ve Ali Engin’den oluşan ekibe karşı bir “güvensizlik” oluştuğunu hepimiz iyi biliyoruz. Özetle, Kılıçdaroğlu eğer Kocaoğlu’nu tercih eder ve üstüne üstlük birkaç kontenjan hakkı da tanırsa, Cevat Durak’ın işi de zorlaşır. Çünkü EKİP refleksi ön plana çıkacak ve Durak’ın gönderilmesinde belirleyici olacaktır.
Cevat Durak’a gelince, ilçede uzunca dönem Belediye Başkanlığından dolayı yadsınamaz bir güç edinmiş durumda. Ancak Baykalcı oluşu ve üçüncü döneme talip olması bir handikap olabilir. Bana göre en büyük ölçülerden birisi, Genel Merkezin açıkladığı üzere “Başarılı mıdır?” kriterine uyduğu veya uymadığı da ayrıca esas alınabilir.
Sözün özü;
Eğer Ali Engin ve Cevat Durak arasında kavga son bulmaz, örgüt içi barış sağlanmazsa, Karşıyaka’da şu an yaşanan ve boyutu küçük olan bölünmenin gittikçe büyüyeceğine dair endişeler var. CHP’nin İzmir’deki kalesi olan Karşıyaka’nın bu tarz bir süreç yaşamasının partiye büyük zararlar verebileceği kuşkuları da var.
Tabii ki en büyük görev bir zamanlar Cevat Durak’ın “ittifak ortağı” bile olmayı başaran Ali Engin’e düşüyor. Örgütün başı olarak patronluğunu hakkaniyetle yerine getirir ve öteden gelen karşılıklı “siyasi düşmanlık” duyguları ötelenirse, tek adamdan ziyade örgütlülük bilinciyle hareket edilirse, kazanan “ihtiraslar” değil CHP olacaktır. Aksi halde parti içi “güç kapma” çatışmasının seçim sürecinde fayda değil, zarar getireceğini kimse unutmamalıdır.
Yaşanan sorunları anlattım, gerisi de kendilerinin bileceği iştir. Karşıyaka sürecini izlemeye ve yazmaya devam edeceğim…
Yorum Ekle
Yazarın diğer yazıları
- Kılıçdaroğlu’nu CHP’den atmak için; Ne olması gerekiyor?
- Cemil Tugay’ın haklı isyanı
- TANSAŞ modeli İZMAR can suyu olacak
- İzmir’de böyle bir İl Başkanı olduğu için AKP çok şanslı…
- CHP’nin Cumhurbaşkanı adaylığı Özgür Özel’e kalabilir
- Buca’da Görkem Duman farkı
- AKP Selçuk’u unutsun..
- Kreşleri kapatmak ne demek?
- Tunç Soyer’in miadı dolmadı mı?
- Konu kendi Belediyeleri olunca; AKP’li vekiller dut yemiş bülbüle dönüyor
- Tüm Yazıları
SOSYAL MEDYA
MAGAZİN
Ata Demirer'den Özge Borak açıklaması
Komedyen ve oyuncu Ata Demirer, 'Eyyvah Eyvah' film serisinin bitme nedeninin eski eşi Özge Borak ile ilgisinin olmadığını söyledi.
TEKNOLOJİ
EDİTÖR'ÜN SEÇTİKLERİ
Kafein faydalı mı zararlı mı?
Kahve, çay, enerji içecekleri, asitli içecekler, çikolata… Hepsi çok fazla tüketiliyor. Dolayısıyla kafein hayatımızın tam ortasında… Bu uyarıcı maddenin enerjiyi ve zihinsel performansı iyileştirmeye yardımcı olabileceğine dair çalışmalar var.





Yorumlar
Bu haberde yorum bulunmamaktadir.