Tunç Soyer’in yaptığını Aziz Kocaoğlu yapmadı..

   İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de modaya uydu. Tıpkı AKP’lilerin yaptığı gibi, o da gazetecilere dava açanlar kervanına katıldı. Ama hakkını yemeyelim Soyer’in farklı bir yanını da buradan dile getirmesem olmaz.

  O da şudur.

  Hoşuna gidebilecek yazı kaleme alınca, whatsapptan mesaj atarak teşekkür ediyor olması.

  Ancak öğrenmiş bulunuyoruz ki, hoşuna gitmeyen yazılara da meğer dava açıyormuş. İlginç bir yaklaşım..

  Gelelim meseleye.

   Bir ay önce kaleme aldığım “İzmir Büyükşehir Belediyesini Neptün Soyer mi Yönetiyor?” başlıklı yazıda, kurulan Köy Koop üzerinden kamuoyunda çeşitli iddialar olduğunu yazmış, eş, dost ve akrabaların Belediye işlerinden uzak tutulması gerektiğini dile getirmiştim.

   Ayrıca yine aynı yazıda geçtiğimiz yıl Neptün Soyer’in Belediye Şirketine atamasının yapıldığını, ancak atandığına dair belgenin ortaya çıkmasıyla, bu işlemden vazgeçildiğine de vurgu yapmıştım.

   Özellikle Köy Koop ve süt konusunda var olan iddiaları dile getirmiş ve cevap verilir diye beklemiştim. Üstelik aynı iddialar çeşitli basın organlarında da yer almıştı. Ancak cevap verilip kamuoyunun aydınlatılması yerine, sayın Soyer koşmuş mahkemeye, şikayet etmiş beni. Bu arada süt demişken, sayın Soyer zahmet edip Tire Süt Kooperatifi Başkanı ile de konuşup Köy Koop eliyle oluşturulduğu iddia edilen sorunları bir de ondan dinleseydi keşke.

   Sayın Soyer yanlış yolda. Koşup dava açmak yerine, şeffaflık gereği bu iddialara cevap vermesi daha anlamlı ve takdire şayan bir hareket olurdu. Ne yazık ki bunu yapmayıp, gazeteciye dava açan Başkan olarak o da kayıtlarda yerini almış oldu.

   Madem böyle bir yola tevessül gösterdi. O halde buradan kendisine söylemiş olalım.

   Ben yazdıklarımın sonuna kadar arkasındayım. Bu yazdıklarımı ispat edersem acaba çıkıp özür dileyecek mi?

   Öyle ya, o Mahkeme salonunda kimin yalan yazdığı veya kimin yalan söylediği nasıl olsa ortaya çıkacak.

   Peki, aksi olursa ne olacak?

   Aksi olduğunda ben kendisi için bir özür yazısı kaleme alacağım. Özeleştiri yapmakta bir erdemdir. Şükür egoları olmayan birisiyiz.

   Aklıma gelmişken şunu da yazmadan geçmeyeyim.

   Geçtiğimiz yıl Sayın Neptün Soyer’in Belediye içerisinde  atanmasına ilişkin belge yayınlanınca, Büyükşehir Belediyesi bu durumu yalanlamış ve şu açıklama yapılmıştı;

Önceki gün, önce Belediye Basın Birimine “Son paragrafta belirtilen incelemenin sonucu ne oldu?” diye sordum ancak kimsenin haberi olmadığı gibi herkes topu birbirine atınca, bu kez aynı soruyu Sayın Soyer’e sorma mecburiyetinde kaldım. Ancak iyi şeyler yazınca teşekkür eden Başkan bu kez cevap veremedi, ya da verebilecek bir cevabı yoktu. Yakında anlarız.

   Bu vesile ile Sayın Soyer’e bir kez de buradan “Üzerinden 13 ay geçmesine rağmen, bu inceleme ne oldu?” diye soralım?

   Eğer inceleme yapıldı ve bir sonuç alındıysa neden şimdiye kadar açıklama yapılmadı?

   Malumunuzdur. Herkesin konuştuğu bir olayla ilgili “gerekli incelemeyi yapacağız..” diyerek şimdiye kadar açıklama yapmamak ne kadar doğru?

   Ben sormuş olayım. Cevap verip vermemek kendi bilecekleri iş. Dediğim gibi mahkeme sürecinde nasıl olsa her şey daha net ve anlaşılır biçimde ortaya çıkacaktır..

    Ayrıca konuyla alakalı olarak Aziz Kocaoğlu’nu da anmadan geçmeyelim. Hakkında çok sayıda olumlu veya olumsuz yazılar kaleme aldım. Değil dava açmak şikâyet dahi etmedi. Bir anlamda Soyer’in yaptığını Kocaoğlu bile yapmadı. Bu konuda gelen gideni aratmış oldu. Sayın Kocaoğlu’nun da bu yönüyle hakkını teslim etmiş olalım.

   Sözün özü

Yönetenler eleştiriye açık olmalı. Şayet olamıyorlarsa yöneten olmamalı..