Özen, 'Daha Erken' Dedi

'Daha Erken' dediğin ne var hayatta?

Evlilik 'Daha erken' dedim şimdiye kadar ama şu an öyle düşünmüyorum. Sen ne dersen de, biraz da kaderin sana ne dediğiyle bağlantılı bir konu evlilik. Yani kaderine istediğin kadar ahkam kes, önüne geçemiyorsun. Çocuk için hiç erken demedim, çünkü çocukları çok seviyorum. Evlenmeden de çocuk olmayacağı için şimdi zamanıdır. Onun dışında, tatile erken. Sürekli çalışıyorum çünkü.

Şarkı nasıl çıktı?

Gece mekanlarında sağ olsunlar bir kanun çıkarttılar. Müziğin sesini kısıyorlar. Eğlencenin en köpürdüğü anlarda ses kısılıyor. İnsanların o müziğin sesinin yarıya indiği anda, yıkılmışlığını görünce böyle bir şarkı çıktı. Müziği kısmadan önce çaldıkları en son şarkı benim şarkım oluyor şu an.

Sezen Aksu'nun Hrant Dink'e yazdığı ağıtı seslendirdin. Albüm de çıkacak. Nasıl gelişti bu şarkıyı söylemek?

Ben parçayı ilk dinlediğimde bir aşk şarkısı olarak dinledim. Sezen Aksu bu şarkıyı Hrant Dink anısına yazmış. Ben de bu olaya saygı duyduğum için, okumadan önce Hrant Dink'in eşiyle görüşüp izin aldım. Kendisi de, 'Gökhan Özen'in yorumundan dinlemekten çok mutluluk duyuyorum' şeklinde nazik bir yanıt verdi. Şimdi 'Güvercin'i benden dinleyince bir aşk şarkısı olarak dinleyeceksiniz. Sezen Aksu'da yorumumu çok beğendi ve bunu da bana söyledi.

Aslında şimdi çıkacaktı ama albümün tarihini erteledin.

Evet… Kerim, iki yıldır çalışıyorum üzerinde albümün. ilk defa bir albüm için bu kadar beste yaptım, bu kadar çok stüdyo da kaldım, bu kadar çok emek verdim. Çünkü pop müziğin geldiği noktaya bakarsak her şey çok aynılaştığı için genç ve yeni nesil olarak bizler bir şey yapmamız gerektiği için daha çok titizleniyorum. Aslında albüm hazırdı ama biraz daha üzerinde çalışmam gerektiğine inandım. Şimdi single çıktı, albüm de Eylül'de çıkacak.

Son zamanlarda birçok sanatçı albüm çıkarttı. Dinleyebildin mi?

Evet özellikle alıp dinlemedim ama duyuyorum, izliyorum. Ama beni heyecanlandıran bir şarkı olmadı. Ben bundan önce yaptığım albümleri de çok eleştiriyorum aslında. Yarısını beğenmiyorum.

Ama o zamana göre iyi şarkılar değil miydi?

Milyonlarca insan tarafından beğenildiyse tabii ki iyi şarkılardı. Ama beğeni çıtası yükseliyor. O yüzden zorlaşıyor.

Yapılan istatistiklerde ilerde artık albümlerin hiç satmayacağı düşüncesi ortaya çıkıyor. Bu canını acıtıyor mu?

Hiç acıtmıyor. Çünkü ben 20'li yaşlarda çok albümleri satan bir isim oldum. Ben 2000-2001'de çıkarttığım 'Aramazsan Arama' albümü 1 milyon satmıştı. Ki o zaman albümler satıyordu ve çok iyi bir rakamda. Ben şanslıyım, o dönemlerde çıkıp keyfi yaşama şansına eriştim. Bu farklı ve güzel bir duygu. Bundan sonra tamamen tek şarkıya ve internete döner olay. Ama insanların dinlemek istediği şeyi ne yaparsanız yapın, ne olursa olsun onlara bir şekilde ulaşırsın ve herkesin beğeniyle dinleyecekleri bir şey ürettiğin sürece var olacaksındır. Ben de bu felsefeyle yol alıyorum.

Sezen Aksu, Nazan Önce ve Şehrazat'ı bir araya getiren albüm Gülben Ergen albümü olmuştu. Şimdi de senin albümünde buluşuluyor. Nasıl oldu bu buluşma?

Biz Şehrazat ile daha önceden tanışıp sohbet etmemiştik. Bu albüm de kendisiyle bir araya geldim ve çok sevdim. Çok harika bir kimya yakaladık. Uzun yıllar birlikte çok iyi şeyler üretebileceğimizi düşünüyorum. Benim şarkılarımla da ilgili, "Aç bakayım, bitiremediğin bir şey var mı? Ben de el atayım" diyecek kadar bonkör, müziği derinden hissedecek kadar yaşanmışlığı olan bir insan Şehrazat. O yüzden onun şarkılarını okumak büyük bir keyif oldu. Ve bundan sonra da çalışacağımızı düşünüyorum. Üç şarkısını seslendiriyorum. İnanılmaz güzel bir duygu. Sezen Aksu zaten, hiç düşünmeden ve hiç ücret almadan parçasını bana emanet etti. Yorumcu, müzik adamı ve aranjör olarak. Ben de bu sorumluluk içinde elimden geleni yapmaya çalıştım. Sezen Aksu'dan sonra okuyorsunuz şarkıyı bu da büyük bir sorumluluktur. Ben çok hissederek yorumladım. Gözümü kapattım ve okudum. Nazan Öncel ile 'Benim İçin Napardın' şarkısında çalışmıştım. Az laf ile çok şey anlatabilen bir müzik kadını. Albümün en duygusal, en yoğun anlatabilen şarkısını kendi albümünden çıkarttı verdi bana. Bu da ciddi bir jestti.

Senin de, çok duygusal ve romantik şarkıların var albümde.

Gökhan Özen slovları diye bir kavram varmış. Hal böyleyken ve gerçekten sokakta gördüğüm her beş insanın dördü beni durdurup, "Ağbi şöyle bir damar var mı yeni albümde" dedikleri için koymamak olmazdı. Arabesk tınılarının yer aldığı bir şarkı var. Kültürüm de var, çocukluğum da var. Biraz daha delikanlı duran damar şarkıları çok seviyorum.Daha ti'ki duruyorum ama bir damar ruhum var.

Eylül de çıkacak albümü evli bir Gökhan Özen olarak çıkartacaksın sanırım.

Evet öyle bir durum var Kerim.

Bir dönem sanatçılar evlenmekten korkar ya da evliliklerini saklarmış. Ama senin hayranların senin bu evlilik olayını sahiplendiler ve düğünü bekliyorlar.

Şimdi geçmişteki örneklere baktığınız zaman bir erkek sanatçının hayran kitlesi olan geniş kitlelere seslenen erkek sanatçının evlendiği çok görülmez. Hep, 'Evlenirsen hayran kitleni kaybedersen' gibi sözleri duya duya geldik bu günlere. Ama benim de şöyle bir huyum var. Ben müzik yapıyorum on senedir ve benim dinleyici kitlem bana manevi olarak çok güzel şeyler yaşattılar. Ben bir şarkı yaptım, duygularımı paylaştılar. Benim zor günlerimde bir dost gibi yalnız bırakmayıp, sahiplenmeleri benim için çok önemliydi. Ama bir yerde de hayatın bir gerçeği var ve ben çok hesaplı kitaplı
yaşayabilen bir insan değilim. İşimi önemsiyorum, müzik benim aşkım ama hesap kitap yapamıyorum. Bir yerden sonar insanın kalbinden gelen, içinden gelen bir şey oluyor. Evet sevdim evleniyorum. Kariyerim var, hesaplar kitaplar bir yana ben nasıl mutlu olacağımı hissedeceksem öyle yaşamak isteyen bir insanım. Aile kurmak istedim. Çünkü aile kurabileceğimi hissettiğim bir insan çıktı karşıma. Çıkmasaydı böyle bir niyetim yoktu aslında. Ama hayatta öyle bir şey oluyor ki, karşına öyle bir şey çıkıyor ki, seviyorsun. Sevince karşında iki yol oluyor. Ya korkacaksın, ya da cesur davranıp kalbini dinleyeceksin. Ben kalbimi dinlemeyi tercih ettim. O yüzden hayatımın bugünden sonrası yine müzikle, yine sevenlerimle, yine konserlerde olacak. Ama bir yandan da bunları benimle paylaşan bir aile büyüterek, aileye emek vererek ortak paralelde gidecek bir hayat olacağını düşünüyorum.

Peki bu son yaşadığın duyguların şarkısı var mı?

Evet var. Şarkıları var. Tabii bu duygular, evlilik kararının alınmasında yerini alıyor ve satırlara dökülüyor.

Peki evde Gökhan Özen misin?

Hayır asla. Ben hayatımın yüzde 90'ında Gökhan’ım. Ben yalnızca sahne de, Gökhan Özen’im.

Gökhan Özen olduğun için yalnızlık hissettiğin zamanlar.

Olmaz olur mu Kerim? Duygusal bir zavallılık durumu aslında. O alkış, şaşaa sonrasında keskin sessizlik, dört duvar arasında yalnız kalan kendi psikoloji içinde yalnız yaşayan, doğal hayata karışamayan insanlar. Ben de bu yalnızlığı çok hissettim. Bir yerden sonra canına tak edince ipler kopuyor. O zaman da kalbinin sesini dinlemek gerekiyor. Ve evlilik kararı da kalbimin sesini dinleyerek aldığım bir karar oldu.

Kerim ALBAYRAK